Güncelleme Tarihi:
AYM’deki dava dosyasına göre, 1 Ocak 2014 tarihinde terör örgütü üyeliği suçlamasıyla cezaevinde kalan yaşları, 16 ila 17 arasında değişen çocukların ayakta sayım vermeye zorlanması nedeniyle başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Olaylar sırasında çocuklar ile bazı infaz koruma memurları yaralandı. Memurlar kontrol altına aldıkları çocuklara ters kelepçe takarak müşahede odasına götürdü.
ÇOCUKLARA DAVA AÇILDI
Olayların ardından başlatılan idari soruşturma sonucunda 11 çocuk başka cezaevlerine nakledildi. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı infaz koruma memurları hakkında “basit yaralama, hakaret, tehdit, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” suçlarından soruşturmada takipsizlik verirken, 11 çocuk için “yaralama, hakaret, kamu malına zarar verme” suçlamasıyla dava açtı.
İŞKENCE İDDİALARI
Yargılama sürerken çocukların avukatlarından Senem Doğanoğlu ve Hürmüz Biçer, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Çocukların onur kırıcı şekilde çıplak arandıkları, infaz koruma memurlarınca zor kullanıldığı, özellikle kameranın kayıt almadığı yerlerde işkenceye maruz bırakıldıkları iddia edildi.
AYM İkinci Bölümü dikkat çekici bir karara imza attı. Yüksek mahkeme, işkence ve kötü muamele yönünde etkili soruşturma yapılmayarak, Anayasa’nın 17. maddesindeki “kötü muamele yasağının usul boyutu bakımından” ihlal edildiğine karar verdi.
Mahkeme hayatını kaybeden bir çocuk yönünden davanın düşmesine, olayda etkili bir ceza soruşturması yapılmaması nedeniyle 9 çocuk için ayrı ayrı 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, kötü muamelenin yeniden soruşturulması için de Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına kararın gönderilmesine hükmetti. Mahkeme, mağdur beyanlarının alınmasının ve doktor muayenesinin geciktirilmeden ayrıntılı olarak yapılmasının temel şart olduğunu da vurguladı.