Güncelleme Tarihi:
DAVA dosyasına göre, 47 yaşındaki esnaf E.Ç.A, 29 yıl önce işlediği üç ayrı hırsızlık olayı nedeniyle İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Yargılama sonucunda E.Ç.A, para cezasına çarptırılarak, cezası ertelendi. E.Ç.A 7 yıl sonra adli sicil kaydının silinmesi için aynı mahkemeye başvuru yaptı. Mahkeme de tecilli cezanın işlenmemiş sayılarak adli sicil kayıtlarından silinmesine karar verdi. E.Ç.A, 2006’da İçişleri Bakanlığı Genel Bilgi Toplama (GBT) sisteminde bulunan ‘hırsızlık’ kayıtlarının silinmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü, Bilgi Toplama Yönergesi gereğince hakkındaki bilgi formlarının iptal edilemeyeceği gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Emniyetin yazısı üzerine E.Ç.A, işlemin iptali
için Ankara 9. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme de, İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi
(KİHBİ) Başkanlığı’nca çıkarılan 2005 tarihli yönerge uyarınca hırsızlık suçunun, kamu güvenliğinin ve suç ve suçluyla mücadelenin etkin şekilde
sağlanması amacıyla sistem kaydı tutulması gereken suç tiplerinden olduğu gerekçesiyle davayı reddetti. Danıştay 10. Daire, bu kararı onadı.
OYÇOKLUĞUYLA RET
Kararın kesinleşmesi üzerine E.Ç.A, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. E.Ç.A, yaptığı başvuruda “20 yıldan beri ticaretle uğraştığını, adli sicil belgelerinden arşiv kayıtlarına yer verilmesi nedeniyle tüm resmi işlemlerde ve esnaf odası faaliyetlerinden kendisine adli sicil kaydı silinmemiş gibi muamele yapıldığını” anlattı. E.Ç.A, ayrıca arşiv kaydının silinmemesi nedeniyle çeşitli imkânlardan yararlanmadığını, bu durumun kendisine sınırlama getirdiğini belirterek, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etti. AYM Genel Genel Kurulu, vatandaşın başvurusunu oyçokluğuyla reddetti.
‘İHLAL YOK’
AYM, kararında özetle şu değerlendirmeyi yaptı: “Elde edilen bilgilerin amacı dışında kullanılmasını önleyecek ve kişilerin özel hayatına dair bilgilerin ve kişisel verilerin ifşa edilmesini önleyecek yasal güvencenin mevcut olduğu görülmektedir. Ayrıca somut olayda söz konusu verilerin toplanması, muhafazası ve kullanımı hususunda tespit edilen amaç dışında yararlandığına yahut özel yaşamı ve çalışma hayatı bakımından olumsuz sonuçlar doğurduğuna ilişkin somut olgulara dayalı herhangi bir delil başvurucu tarafından ortaya konulmamıştır. Bu nedenlerle başvuruya konu müdahalenin demokratik toplumlarda gerekli ve ölçülü olmadığı söylenemez.”
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR