Güncelleme Tarihi:
Menteş için dün Yüce Divan Salonu’nda düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Meclis Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı bakanlar ve yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Törendeki konuşmasında bireysel başvuru hakkının tanındığı 23 Eylül 2012’den bugüne kadar 236 bin başvurudan 190 bininin karara bağlandığını söyleyen AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın konuşması özetle şöyle:
İŞ YÜKÜ ARTTI
“Bize yapılan başvuruları dikkate aldığımızda bunun altından kalkma kapasitesine sahip dünyada herhangi bir anayasa mahkemesinin olmadığını rahatlıkla anlarız. Giderek artan bireysel başvuru sayısı nedeniyle AYM’nin iş yükü de arttı.
Yıllık 40-45 bin bandına ulaşan başvuru sayısıyla başa çıkabilmek için gerekli tedbirleri alıyoruz. Ancak takdir edersiniz ki bu iş yüküyle başa çıkmak, sadece AYM’nin yapabileceği bir iş olmadığı gibi sadece AYM’nin vazifesi de olmamalı. Çünkü bireysel başvuru bu ülkenin temel meselesi ve gelecek kuşaklara gururla bırakabileceğimiz en önemli kurumlarından birisi. Geldiğimiz noktada, bireysel başvurunun işleyişine yönelik birtakım yasal değişiklikler kaçınılmaz hale geldi. Öncelikle eksiklik bildirimi sisteminin gözden geçirilmesi, hatta kaldırılması gerekiyor.
İkinci olarak önemsiz, fazla zarara uğranmamış bireysel başvuruları daha hızlı şekilde ayıklayabilmek için, tek başına kabul edilemezlik kriterini müstakil, bağımsız bir kriter olarak benimsemek gerekiyor. Yasal değişikliklerin ötesinde, bireysel başvurunun asıl başarısı ihlale yol açan yapısal sorunların çözülmesine bağlı. Eğer ihlalin kaynağını kurutmak, yeni ihlalleri engellemek istiyorsak öncelikle AYM’nin ihlal kararında ne söylediğini anlamamız gerekiyor. AYM bir ihlal kararı verdiyse mahkemelerimiz yeni bir başvuru yapılmasını beklemeden, oradaki ilkeleri değerlendirerek karar verebilir.
Sadece Anayasa Mahkemesi üyeleri değil, devletin başı Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri de ‘temel hak ve hürriyetlerin korunması ülküsünden ayrılmayacaklarına’ dair yemin ediyor. Bu nedenle, temel hakların korunması, devletin ortak hedefidir hatta devletin varlık sebebidir.”