Güncelleme Tarihi:
Arslan ve beraberindeki heyetin Kazakistan temaslarındaki son durağı, Türk dünyasının manevi başkenti Türkistan oldu. Burada Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesini ziyaret eden Arslan ve beraberindeki heyet, ilk önce üniversitenin Türk Dünyası Müzesi’ni gezdi. Arslan, daha sonra üniversitenin hukuk, kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler bölümlerinde okuyan öğrencilerine Anayasa Yargısı ile ilgili konferans verdi.
Konferansta Arslan, Batı dünyasında, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi gibi hastalıkların her geçen gün yayıldığına işaret ederek, "Bu mesele, batının ötekiyle sağlıklı bir ilişki kuramamasından kaynaklanıyor. Mülteciler üzerinden tartıştığımız bu mesele, ötekileri kabul etmeme meselesidir." dedi.
Arslan, bugün de doğudan batıya göç eden mültecilerin Kovid-19’dan daha tehlikeli bir virüs olarak kabul edildiğini belirterek, "Mülteciler sınırdan içeri alınmamakla kalmıyor, bir şekilde sınırdan içeri girmiş olanlarla ilgili de dışlayıcı, onlara şiddet uygulayan hatta yok edilmesi gereken çöpler muamelesi gösteren bir anlayışla karşı karşıya." ifadelerini kullandı.
Hoca Ahmet Yesevi'nin hikmetlerinin, modern çağın bu gibi çaresizliklerine çözüm olması gerektiğinin altını çizen Arslan, "Çünkü Yesevi öğretisinin temelinde insan var. Bizim medeniyetimizin köklerinde adaletin temel ilkeleri ortaya konulmuş. O yüzden Yesevi’den ve Anadolu irfanlarından ilham alarak dünyaya vereceğimiz çok mesaj var. Ama bunun çok önemli bir şartı var. Bu söylemi eyleme dönüştürmek. Hep söylüyorum adalet bir söylem meselesi değil eylem meselesidir." değerlendirmesini yaptı.
Arslan, öğrencilere Türkiye Anayasa Mahkemesi’nin tecrübelerinden de bahsetti.
Anayasa yargısının Türkiye’de 60 yıllık bir tarihi olduğunu kaydeden Arslan, şunları söyledi:
"Bugün geldiğimiz noktada Türk Anayasa Mahkemesi önemli işler görüyor. Bir taraftan kanunların ve Cumhurbaşkanı kararnamelerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetliyor ve Anayasa'ya uygun görmediklerini iptal ediyor. Diğer taraftan da bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumaya yönelik olarak bireysel başvuruları karara bağlıyor. Bu ikincisi çok yeni bir gelişme. 9 yıllık bir tecrübeye sahip. Bireysel hak ve özgürlüklerin korunmasında önemli bir kazanım."
Arslan, Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyeden oluştuğu, 110 raportörü bulunduğu ve mahkemenin önünde yaklaşık 60 bin bireysel başvuru bulunduğunu kaydetti.
Arslan, daha sonra üniversite yetkilileriyle birlikte kampüs bahçesinde ağaç dikme törenine katıldı. Ardından Arslan ve beraberindeki heyet, Türkistan’ın sembolü olan Hoca Ahmet Yesevi Türbesi’ni ziyaret etti.