Aykırı kadınların gemisi İstanbul’da

Güncelleme Tarihi:

Aykırı kadınların gemisi İstanbul’da
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Gün ışırken beyaz renkli, yelkenli bir gemi yanaştı Karaköy'e. İçinde 350 yolcu vardı. Hepsi Amerikalı. En genci 23, en yaşlısı ise 80 yaşında. Halleri vakitleri yerinde. Aralarında, avukatlar, öğretmenler, doktorlar ve şirket yöneticileri var. Yıl boyunca çalışıp, yorulmuşlar. Herkes gibi yanlarına sevdiklerini alıp hayalini kurdukları güzel bir tatile çıkma fırsatını da bulmuşlar.

Olivia Cruises and Resort adlı turizm şirketinin tatil programını görünce, ‘‘İşte tam bize göre bir tatil’’ deyip atlamışlar gemiye. Ver elini Yunan adaları. Ardından Kuşadası, dün de İstanbul. İlk kez gün doğarken minareli siluetini gördükleri kentin limanına heyecanla ayak basıyorlar. Meraklı bakışlarla karşılanıyorlar. Aslında herhangi bir turistten hiç farkları yok. Topkayı Sarayı'nı gezecek, Sultanahmet Camii'nin önünde fotoğraf çektirecekler. Türk mutfağını tadıp fasıl dinleyecekler...

N'OLUYOR ABİ?..

Yine de bir uzay gemisinden inen uzaylılar gibi karşılanıyorlar. Gazeteciler röportaj için yanaşıyor. Fotoğraf makinelerinin deklanşörlerine ardı ardına basılıyor. Takşi şoförleri ve hamallar merak ve şaşkınlıkla izliyor. Bir hamalın ‘‘Abi n'oluyor burada?’’ sorusuna bir foto muhabiri net bir cevap veriyor:‘‘Lezbiyen gemisi geldi...’’

UZAYLI MUUAMELESİ

Lezbiyen gemisinin yolcularından Andrea Abat, ‘‘Neden bir gemi dolusu kadınla birlikte tatile çıktınız?’’ diye sorunca kendilerine uzaylı muamelesi yapıldığını anlıyor; o da başka bir gezegene inmiş gibi yanıtlıyor: ‘‘Bizler kadın çiftleriz. Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz? Sevgiliyiz yani...’’

ÖZGÜRCE TATİL

Ne demek olduğunu elbette bildiğimizi, lezbiyen sözcüğünün kökeni olan Lesbos (Midilli) Adası'nın yakın zamana kadar bu toprakların bir parçası olduğunu anlatıyoruz. İstanbul'da ‘‘gay kulüpleri’’ olduğunu öğrenince memnuniyetlerini saklamıyorlar. ‘‘Dostça’’ bir yazı yazmamız koşuluyla konuşuyorlar. Çevre mühendisi Andrea Abat ve müteahhit sevgilisi Debbie Storrs, Lesbos Adası'na da uğrayan gemi yolculuğunda aşklarının en güzel günlerini yaşadıkları anlatıyorlar. ‘‘Sadece kendim olabilmenin tadını çıkarıyorum. Cinselliğim endişe kaynağı olmadan, sadece kendi normal hayatımı yaşayabilmek çok güzel’ diyor Andrea.

Bizi olduğumuz gibi kabul edin

Kuşadası'nda halkın kendilerine çok dostça davrandığını söylüyor Debbie ve ‘‘Kuşadası'nda çok hoş karşılandık, ama insanlar bilmedikleri bir şeyden korkuyorlar genellikle’’ diyor. Sadece kendi kulüplerine, barlarına giderek, topluca tatile çıkarak kapalı bir toplum altkültürü oluşturduklarında bu ‘‘bilinmeyenden korkulur’’ engelini nasıl aşacaklarını soruyoruz:

‘‘Bizim de ailelerimiz ve dostlarımız var. Bir dernek kurduk. Adı Lezbiyenlerin Aile ve Dostları (Parents and Friends of Lesbians and Gays-PFLAG). Bu derneğe üye olan yakınlarımız kendi dostlarına bizim normal insanlar olduğumuzu, bizden korkulmaması gerektiğini anlatmaya çalışıyorlar... Bizden kormayın. Biz hastalıklı değiliz. Bizi olduğumuz gibi kabul ederseniz, dünya yaşanması daha güzel bir yer olur...’’

YENİ EVLİLER

Kaliforniyalı Kat ve Jawme için bu tatil diğer lezbiyen çiftlerden daha büyük bir anlam taşıyor. Çünkü onlar 5.5 yıldır süren bir beraberlikten sonra geçen hafta gemide evlenmişler. Evlilik yüzüklerini gururla gösterirken pırıl pırıl parlayan pırlanta yüzükleri değil sadece. Gözlerinde mutluluk pırıltıları olan bu yeni evli çifte ömür boyu mutluluklar dileyerek ayrılıyoruz Karaköy rıhtımından. Bu arada Kat ve Debbie istek üzerine kameralar önünde birbirlerini uzun uzun öpüyorlar. Ne diyelim? Onlar ermiş muradına... Meltem ÖZDEMİR

Lezbiyenlerin başkenti

Amerikalı lezbiyenlerin geçen hafta Ege'nin mavi sularında dolaşırken uğrayıp tavaf ettikleri Lesbos (Midilli) adası, dünya lezbiyenleri için kabe niteliği taşıyor. Tarih kitapları, İsa'dan önce 625'de doğan ve bu adada yaşayan ünlü Yunanlı kadın şair Sappho'nun bir edebiyat derneği kurduğunu ve bu derneğe üye olan Lesboslu genç kızlara şiir ve dans öğrettiğini yazar.

Bu kitaplara göre, sonraki çağların şairleri Sappho'nun şiirlerine dayanarak Lesboslu kadınların aralarında yasak ilişki yaşadıkları kanısını yayarlar. Bununla birlikte Sappho'nun evlendiği ve şiirlerinde şefkatle andığı Kleis'in de bu evlilikten doğan kızı olduğu sanılır.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!