Güncelleme Tarihi:
MEDYADAKİ İLK REFORMU NE OLDU?
Ben Milliyet’i 1957 yılından beri okurum. Çizgisini beğeniyordum. Aldığımda bir sürpriz şu oldu. Ben mayıs ayında aldım. Eylül ayında toplu sözleşme imzalandı. Birden bire yılda 120 milyon öderken ücretlere 500 milyon ödemeye başladık. Eyvah dedim. Nasıl tasarruf ederiz diye düşündüm. O zaman lokantamızda papyonlu garsonlar, porselen tabakla servis yapıyor, çiçekler masa örtüleri falan. Oradan başlayalım dedik. Tabldot getirdik. Tabii kuyruğa giriliyor. İlk reform o oldu. Sonra “Milliyet okunmak için alınır” diye bir sloganı vardı. Öbür gazete patronları çok kızardı. “biz ne yapmak için alınıyoruz” diye. Bilhassa Kemal ılıcak çok kızardı. Sonra Babıali’de kupon yarışı başladı. Bizde kıvranıyoruz. Vermesek tirajlar düşecek. Nezih Bey rahmetli bize danışmanlık yapıyordu. Bir gün toparlandık ve “basında güven” sloganını bulduk.
HÜRRİYETİ ALDIĞINDA NASIL KARŞILANDI?
Hürriyet’i aldıktan sonra bir şey olmadı. Aldığım zaman herkesi tanıyordum. Hürriyet’e gittiğimde bir baktım yarısı bizden gitme. Onlar da beni olumsuz karşılamadılar.
İDEAL GAZETEYİ ÇIKARTIRSAM PAZARA KAPATMAK ZORUNDA KALIRIM
Aydın Doğan “ideal gazete nasıl olmalı” sorusuna “ İdeal gazeteyi çıkarırsam Pazar kabul etmez kapatırız. İdeal gazete para kazanamaz şeklinde cevap veriyor.
KIZLARINA NE ÖĞÜTLER VERİYOR?
Kızlar bana diyorlar ki “bu kokuşmuşluğu biz düzelteceğiz” “ nasıl düzelteceksiniz” diyorum. Çünkü medya hiç bu kadar bölünmemişti. Bugün bir yandaş medya var. Bizim grup, Cumhuriyet ve Akşam hariç yandaş olmayan kimse kalmadı. Bu yandaş medya da aşırı bıçkın ve aşırı saldırgan. Sabah’tan sonra denge iyice değişti. Medya nasıl düzelir bilmiyorum. Patronlar, gazete sahipleri Yayıncılar Birliği’ne gelmiyorlar. Sırf beni için gelmiyorlar diye tarafsız birini seçtik. Yine gelmiyorlar. Gelseler girseler yönetim kuruluna. Gazete sahipleri mesleğin namusunu kurtarmaya soyunmuyor, kendilerini kurtarmaya soyunuyor. Kızlar benden daha soğukkanlı davranıyor. Ama bilmiyorum nasıl kurtarırlar?
GAZETECİNİN İŞİNE KARIŞMAM SADECE GENEL YAYIN MÜDÜRLERİ KURUMLARIMIZI KORUMAKLA YÜKÜMLÜDÜRLER
72 yaşındayım. Bundan sonra beni değiştiremezsiniz. Çalışanların hepsiyle arkadaş gibi olmuşumdur. Ama hiçbir gazeteciye benim şu menfaatimi koru dememişimdir. Sadece genel yayın müdürlerine kurumlarımızı korumak mecburiyetindesinizdir derim”
KANAL D’DEN PARA KAZANIYORUM, STAR’DAN KAZANAMIYORUM
Kanal D’den para kazanıyorum, Star’dan kazanamıyorum, medya ayrı bir iş.
BOŞ ZAMANLARIMDA PİJAMALARIMLA EVDE AYAKLARIMI UZATARAK OTURUYORUM
Boş zamanım çok olmaz. Olduğu zaman da pijamayı çıkarmam evde ayaklarımı uzatır dinlenirim. Bodrum’daysam yürüyüşe çıkarım. Her gün bir saat yürürüm, bir saat de denize girerim. Yarım saatte de bantta yürümeye gayret ediyorum
TÜRK HALK MÜZİĞİNİ ÇOK SEVERİM
UÇAKTA BAĞLAMA ÇALARAK GİTTİĞİ YOLCULUKTA YANINDA KİMLER VARDI?
Türk Halk müziğini çok severim. Bazen arkadaşlar arasında geceler yapılır. Ben de iştirak ederim. Birkaç ay önce Amerika’ya gittik. Ben, Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin, Hüsamettin Özkan , uçakta bağlama vardı. Bağlama çalarak gittik
1996 MODEL MERCEDES KULLANIYORUM
Araba kullanmayı çok severim ama kullandırmıyorlar. Senede bir iki kaçamak yaptım. Şimdiki otomobilim 1996 model Mercedes.
POLİTİKAYA GİRMESİNE EŞİ MANİ OLDU
Zaten 30 yaşındayken politika yapmak istedim. Gümüşhane’den milletvekili olmak istedim. Sema “beni kandırdın, sen beni işadamı olarak aldın İstanbul’a getirdin. Ben politikaya girmene karşıyım. Eğer bunu yapacaksan beni bırak” dedi. Ben de vazgeçtim.