Güncelleme Tarihi:
Rauf Denktaş: Lider ne yapması gerektiğini bilecek
Bülent Eczacıbaşı: Babam da çok mutlu olurdu
Citibank Yönetim Kurulu Başkanı Bideshi: Uzun ömürlü kariyer istiyorsanız risk yönetimi çok önemli
Ödülü almasının ardından bir konuşma yapan Doğan, bu değerli ödülü almaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek, bu ödülü Anadolu'dan gelmiş, modern Türk sanayisinin kurucuları ve liderleri olmuş Vehbi Koç ve Nejat Eczacıbaşı ile paylaşmanın kendisine ayrı bir zevk verdiğini söyledi.
Liderliğini birçok tarifi olduğunu ama bunların arasından birini seçmenin zor olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti:
"Lider elbette cesur olmalı ama her cesur da lider değildir. Bazen temkinli olmak da bir liderliktir. Liderlik hırs, azim ve ihtiras gerektirir. Ama bunlar akıl ve vicdanın önüne geçerse insanları felakete götürür. "
KRİZ YÖNETMEK...
Aydın Doğan, hayata sıfırdan başlamadığını, ancak kaynaklarının sınırlı olduğunu, 50 yıllık iş hayatının 30 yılında medya sektörünün olduğunu anlatarak, bu sektörde bir farklılık yaratmaya koyulduğunu söyledi. Doğan, “Eğer o farkı yaratamazsanız, zaten kaybolup gidersiniz. Hem cesur hem temkinli olmak, hırslı olmak ama hırsına yenilmemek, hayal kurmak ama ayağını yere sağlam basmak, farklılık yaratmak ama gelenekten kopmamak, insanların önüne düşmek ama onlardan uzaklaşmamak elbette kolay değil. Bunlar hep zorlayan, hatalara davet eden tercihlerdir” şeklinde konuştu.
Dünyanın bütün liderleri için geçerli bazı ortak kriterleri bulmanın mümkün olduğunu dile getiren Doğan, şunları kaydetti:
“Liderlik coğrafyanız Türkiye ise çok önemli bir özelliği daha bunlara ilave etmek zorundasınız. Kriz yönetmek... Yönettiğim ilk kriz iş hayatımın en başındaydı. Kurduğum şirket batmıştı. Daha sonra 1960, 1970, 1980'li yıllarda devalüasyon krizlerini yönettim. Bunu 1994, 2001 krizleri takip etti. Dikkat ederseniz hep ekonomi ağırlıklı krizlerden söz ettim. Eğer medya sektöründe çalışıyorsanız, buna sizi beğenmeyen, yeterince taraf bulmayan siyasi iktidarların yarattığı krizleri de eklemek gerekmektedir. Medyaya giren bilmelidir ki, siyasette çarpışanları memnun etmek mümkün değildir. Tek çıkar yol; siyasetin dalgalanmalarına, konjonktürel çatışmalara bakmadan ilkesel bir tavır sürdürmektir. Evrensel meslek ilkelerinin gerektirdiği kurallar, yayın organlarının mali bakımdan bağımsız ve güçlü, fikir bakımından özgür ve çoğulcu olmasıdır. İşte biz bu çapraz ve yaylım ateşlerine rağmen bunu başarmaya çalışıyoruz.”
Lider için ülke, aile ve iş sevgisinin önemini de vurgulayan Doğan, “Eğer bunlara sahipseniz, zamanında kararlıysanız, eğer hakkaniyet duygusundan ayrılmıyorsanız mutlaka başarılı olursunuz. Liderlik, birinci ilke olarak hakkaniyet duygusunu benimsemektir” diye konuştu.
DEĞİŞİMİ YÖNLENDİREBİLMEK...
Vehbi Koç adına verilen Onur Ödülü'nü alan Mustafa Koç ise konuşmasına "Değişimlere hazır olmanın değişimi yönlendirebilmenin ne kadar avantajlı olduğunu biliyoruz" sözleriyle başladı.
Dünya ekonomisinde önemli değişiklikler olduğuna işaret eden Koç, başarıya giden yolun bu değişimi sürecinin önünde olma ve bu değişimi yönlendirmekten geçtiğimi belirtti. Koç Topluluğu'nun en önemli özelliklerinden birinin değişimi önceden okumak olduğunu kaydeden Koç, büyük şirketlerin ancak bu şekilde ayakta kalabileceklerini ifade etti.
Mustafa Koç, Türkiye'nin, dünyada eşine az rastlanır bir değere, Türkiye'nin ve dünyanın tarihini değiştiren, Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olduğunu belirterek, "Bulunduğumuz coğrafyada pusulamızı medeniyetler ve aydınlığa çevirmiş olmamızı tamamıyla ona borçluyuz" dedi.
Mustafa Koç, tarih sahnesinden geçen pek çok başarılı liderin yaptıklarına baktıklarında onların içinde bulundukları zamanın ilerisinde olduklarını, değişimin ve dönüşümün katalizörü olarak sadece kendi dar çevrelerinde değil, çoğu zaman toplumu hatta dünyayı etkilediklerinin görüleceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ne mutlu ki ülkemiz dünyada eşine az rastlanır bir değere, Türkiye'nin ve dünyanın tarihini değiştiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olmuştur. Asırlar boyunca hüküm sürmüş bir imparatorluğun yıkıntılarından cumhuriyetin kurulması, siyasi ve toplumsal alanda pek çok devrimi hayata geçirmesi, sadece sahip olduğu deha ile değil, aynı zamanda güçlü bir lider olmasıyla da açıklanabilir. Bulunduğumuz coğrafyada pusulamızı medeniyetler ve aydınlığa çevirmiş olmamızı tamamıyla ona borçluyuz. Atatürk'ün hayatını okumadıysanız, okumanızı hararetle tavsiye ederim. Çevresindekilerin imkansız olarak gördüğünü başaran bu büyük liderin yaşamı, liderlikle ilgili derslerle doludur. Kendisinden sonraki kuşaklara cumhuriyeti emanet eden bu büyük lideri, hepimizin anladığımızı, her birimiz sorgulamalıyız."
Tarihin lider olmak isteyenler için engin bir hazine olduğunu ifade eden Koç, "Sadece tekerrür ettiği için değil, nelerin mümkün olabileceğini bize gösterdiği ve ufkumuzu da genişlettiği için... Mustafa Kemal Atatürk, yeni bir ulusa, yeni bir uygarlığa liderlik yaparken, Orta Doğu'nun ve Avrupa'nın haritaları değişiyor, dış dünyaya kapalı, içe dönük bir toplum uyanıyor ve yüzünü batıya çeviriyordu. Onun izinde olanlar arasında kurucumuz rahmetli Vehbi Koç da vardı ve genç cumhuriyetle birlikte iş dünyasına yeni bir lider yetişiyordu" şeklinde konuştu.