Güncelleme Tarihi:
Belli bir uzmanlar grubunun tekelinde gibi görünen bilimi gazetedeki köşesinde ve televizyon programlarında popüler hale getiren ve kitlelere yayılmasına aracılık eden Taha Akyol, kendisinin bilimle ilişkisini de kitaplaştırdı. Doğan Kitap’tan çıkan ‘Bilim ve Yanılgı’, Akyol’un
her gazetecide olması gereken entelektüel birikimini de gözler önüne seriyor.
TÜRKİYE’de bilimle ilgilenen insan sayısı, bilim insanları da dahil olmak üzere son derece azdır ne yazık ki. Hele bilimin dünü, bugünü ve geleceği üzerine düşünen, bilim felsefesi konusunda kafa patlatan, bilimi, ‘bilimperestlik’e düşmeden ‘yol gösterici’ olarak görenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez büyük ihtimalle.
Sosyalist ve muzahafakâr düşüncenin insanları
Kendisi bilim insanı olmadığı halde bilimi popüler kültürün vazgeçilmez bir unsuru haline getirerek gazete yazılarında konu edinen, televizyondaki programında Türkiye’nin nitelikli bilim insanları ile bilim felsefesi üzerine konuşan Taha Akyol bu nedenle aykırı bir örnektir. Yine bu nedenle, Doğan Kitap tarafından yayımlanan, ‘Bilim ve Yanılgı’ kitabında, Mehmet Ali Aybar ile Ali Fuat Başgil’e aynı ölçüde saygı göstermesi ve saygı gösterilmesini istemesi son derece doğaldır. Tabii bunu derken, söz konusu iki ismin de bilindiğini varsayıyoruz. Yoksa Türkiye’den sosyalist düşünceye katkıda bulunmuş nadir siyasi figürlerden (Leninist Parti Burjuva Modelinde Bir Örgüttür) Aybar ile muhafazakâr düşüncenin (geleneğin değil, düşüncenin) nitelikli isimlerinden Başgil’in yan yana gelmesi pek de bir anlam ifade etmeyebilir.
Kimliği rasyoneliteyle değil, hisle anlayabiliriz
Taha Akyol, Türkiye’nin sosyoloji camiasına armağan ettiği yetkin isimlerden Prof. Şerif Mardin hakkında, haklı olarak titizlenen birkaç kişiden birisidir. Prof. Mardin’le yapılan bir sohbetten aktarılan şu satırlar bile, bugünkü sorunlarımızın bir bölümüne ışık tutacak niteliktedir: “Biz rasyonel düşünüyoruz. Halbuki etnisite ve kimlik sorunları rasyonel konular değil. Rasyonel tahlillerde bu konuları anlamak, geleceği ilişkin tahminlerde bulunmak çok zor (...) Etnisite, şovenizm, kimlik, milliyetçilik gibi konular daha çok his dünyasıyla ilgilidir.”
Açık toplum ve düşmanları
TAHA Akyol’un sık sık referans verdiği isimlerden biri de bilim felsefesinin vazgeçilmezi isimlerinden Karl Popper ve onun ünlü kitabı ‘Açık Toplum ve Düşmanları’dır. Bu kitabını neden önemsediğini Akyol’dan dinleyelim: “ Popper ‘Nazi bilimi’ni de ‘proloterya bilimini’ de bütün dehşetiyle gözlemleyerek yazmış bu eserini (...) Sosyolog Marx’tan övgüyle söz eden Popper, ideolog Marx’ı Platon ve Hegel gibi kapalı toplum yanlısı ve kehanetçi olarak görüyor.”
Fethi 900 bin kişi izledi
İSTANBUL’un fethini konu alan Panorama 1453 Tarih Müzesi’ni bu yıl yaklaşık 900 bin kişi ziyaret etti. Üç boyutlu görüntüler ve Mehter Marşı eşliğinde, İstanbul’un fethini ve 29 Mayıs 1453 sabahını yeniden ‘yaşatan’ müze, dünyada tek tam panoramik müze olma unvanını da elinde bulunduruyor. Eski Topkapı Otogarı’nın bulunduğu alanın Topkapı Kültür Parkı’na dönüştürülmesi sonucunda oluşturulan müzeye ilgi büyük. ? A.A
Monicelli, en çok Özpetek’i beğenirdi
YILLARCA İtalyanların yaşamını hicivle beyazperdeye aktaran Mario Monicelli yeni nesil yönetmenlerden Ferzan Özpetek’i beğendiğini anlatmıştı. 29 Kasım’da prostat tedavisi gördüğü Roma San Giovanni Hastanesi’ndeki odasının balkonundan atlayarak intihar eden Monicelli, geçen yıl Cannes’da İtalyan sinemasının gözlerinin önünde eriyip bittiğini görmeye artık dayanamadığını söylemişti. Özpetek’in filmlerini beğendiğini söyleyen Monicelli “İtalyan ve Türk kültürünün hamurunu iyi yoğuruyor, etkili eserler çıkartıyor” eklemesi yapmıştı. ? Reha ERUS / ROMA
Noir Desir dağıldı
SEVGİLİSİNİN ölümüne sebebiyet vermekten bir dönem hapis yatan Bertrand Cantat’ın solisti olduğu Fransız rock grubu Noir Desir’in dağıldığı açıklandı. Grubun davulcusu Denis Barthe, “Noir Desir bitti” dedi. Grubun gitaristi Serge Teyssot-Gay de bir süre önce ayrıldığını açıklamıştı. Bernard Cantat, 2003’te sevgilisi Marie Trintignant’ı döverek öldürmekten suçlu bulunmuş, 8 yıl hapis cezası almıştı. 2007’de tahliye edilen Cantat’ın eski eşi ve iki çocuğunun annesi Krisztina Rady de, bu yılın başında intihar etmişti.