Güncelleme Tarihi:
Ayasofya'ya Osmanlı döneminde eklenen bazı birimlerle müzenin ilk yapıldığı dönemlerden beri var olan yapılar restore edilecek. 1'inci Mahmud şadırvanı ve kütüphanesi restorasyonunun devam ettiği müzenin batı cephesi ve iç kısımdaki bezemeler ve mermerler onarılacak.
Konuyla ilgili bilgi veren Ayasofya Müzesi Müdür Vekili Hayrullah Cengiz, müzenin 1500 yaşında tarihi eser olduğunu söyledi.
Müzenin dünyanın en muhteşem eserlerinden biri olduğunu belirten Cengiz, “Bu kadar yaşı büyük olan bir eserin zaman zaman, belki de sıklıkla restorasyona tabi tutulmasını doğal karşılamak gerekir” dedi.
Cengiz, bu doğrultuda gerek Osmanlı döneminde eklenen bazı birimlerin gerekse Ayasofya'nın ilk yapıldığı dönemlerden beri var olan yapıların restorasyona tabi tutulacağını anlatarak, öncelikle 1740'lerde inşa edilen, İstanbul'un hatta Türkiye'nin en güzel şadırvanı olan 1'inci Mahmud şadırvanını restorasyona aldıklarını, 8 aydan beri devam eden çalışmaları 1-1,5 ay içerisinde tamamlamayı düşündüklerini söyledi.
Şadırvan'ın 1894'te meydana gelen büyük depremde zarar görmesi nedeniyle onarıma tabi tutulduğunu, en son da 1960'larda restore edildiğini belirten Cengiz, şadırvanın kurşun kubbesinden başlamak üzere ahşap ve metal yapısından hat yazılarına, altın varakına kadar tüm unsurlarının onarımlarını yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini anlattı.
Müzenin içerisindeki 1'inci Mahmud kütüphanesinin restorasyonuna da başlandığını aktaran Cengiz, buradaki çalışmaların 400 günde tamamlanmasının planlandığını kaydetti.
Cengiz, İstanbul'da, özellikle selatin camilerde bu tür kütüphanelerin olduğuna dikkati çekerek, kütüphanenin çinileri, ahşap yapısı, hat yazıları, döşemesi ve tavanıyla benzerleri arasında ön plana çıkan bir şaheser olduğunu vurguladı.
İznik ve Kütahya dönemi ile Tekfur Sarayı çinilerinin mevcut olduğu kütüphanenin özellikle hat yazılarıyla bugün de birçok bilim insanının ve araştırmacının dikkatini çektiğini dile getiren Cengiz, restorasyon çalışmaları bittiğinde burayı da ziyarete açacaklarını söyledi.
“Batı cephesinin restorasyonu önemli veriler sunacak”
Hayrullah Cengiz, müzenin batı cephesinin de restore edileceğini belirterek, “Buranın da yaklaşık 550 günde biteceğini tahmin ediyoruz. Ayasofya'nın ana kubbesinin hemen altından başlayan yapıdan galeri katına kadar olan kısmı sıvayacağız. Bunun altındaki bölümlere önce derz uygulaması yapacağız. Derz uygulaması aşamasında elde edeceğimiz laboratuvar analizlerini değerlendirerek, galeri katının altındaki bölümlere de sıva yapıp yapmayacağımıza karar vereceğiz” dedi.
Cengiz, bu çalışmayı, müzenin kuzey, güney ve doğu cephelerinde yapılacak restorasyonlar için önemli veriler sunacağından önemsediklerini kaydetti. İstanbul'daki binaların genellikle kuzey ve batı cephelerinin şiddetli rüzgar, yağmur ve kar almaları nedeniyle zarar gördüğünü anlatan Cengiz, “Şu anda Ayasofya'da en fazla zarar gören yer, kuzey ve batı cephesi. Burada yapılacak çalışmalar, daha önce de basına intikal etti, bazı tartışmalara yer verildi. Projeler biraz uzun zaman aldı. Son olarak başta bilim kurulu, koruma kurulu olmak üzere bir anlaşmaya varıldı” diye konuştu.
Cengiz, batı cephesinde ilk önce iskelelerin kurulması gerektiğine işaret ederek, bu doğrultuda sürdürülen teknik çalışmaların tamamlanmasının ardından iskelelerin kurularak, restorasyon çalışmalarına başlanacağını dile getirdi.
“Maliyet yaklaşık 12 milyon lira”
Ayasofya Müzesi Müdür Vekili Hayrullah Cengiz, restorasyon çalışmaları kapsamında müzenin içindeki bezemeler ve mermerlerin temizleneceğini ve onarılacağını söyledi.
Bu çalışmayla ilgili yer tesliminin yapıldığını aktaran Cengiz, restorasyon ihalesini kazanan firmayla görüşmeler yapıldıktan sonra çalışma planı hazırlanacağını ve hızla işe başlanacağını kaydetti.
Hayrullah Cengiz, çalışmaları 600 gün içerisinde bitirmeyi amaçladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Daha önce görmüş olduğumuz iskelelerin bir kısmını kullanacağız yine, fakat bu sefer fazla rahatsız etmeden. Ayasofya'nın ihtiyacı olan bu restorasyonları mümkün mertebe hem ziyaretçileri rahatsız etmeden hem de onarımı yapacak ekibin işini zora sokmadan orta yolu bularak tamamlamaya çalışacağız. Bu çalışmaların bir maliyeti var. Maliyet de yaptığımız hesaplamalara göre yaklaşık 12 milyon liraya denk geliyor. Miktara baktığımızda 1850'li yıllarda Abdülmecid'in Fosatti'ye yaptırdığı restorasyondan sonraki en büyük maliyeti karşılıyor. Aynı zamanda en kapsamlısı. Bu çalışmaları yaparken öncelikle Ayasofya'yı düşünüyoruz. Maliyet hiçbir şekilde gözümüzü korkutmuyor. Bu 1500 yıllık yapıyı bir 1500 yıl daha nasıl ayakta tutabiliriz, onun gayreti içerisinde olacağız.”
Cengiz, müzenin alarm ve güvenlik sistemleriyle birlikte yangın ve acil çıkış sistemlerini de gelecek şubat ayına kadar yenilemeyi planladıklarını dile getirerek, restorasyon için gerekli paranın tahsis edilmesini sağlayan İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya ile kendisinden önce birçok çalışmaya imza atan müzenin eski başkanı Haluk Dursun'a teşekkür etti.