Güncelleme Tarihi:
ATIŞLAR ‘YA HAK’ İLE BAŞLADI
Fethin 567’inci yıldönümünde, dün İstanbul’da birçok etkinlik ve program düzenlendi. Sabah saatlerinde Boğaz’dan ‘Fetihe Saygı Geçişi’ yapan tekneler, Tarabya açıklarında Huber Köşkü’ndeki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı selamladı. Akşam saatlerinde Beyoğlu’ndaki Okçular Vakfı’nda, olimpik ve geleneksel okçuların katılımıyla düzenlenen Fetih Kupası’nı da Erdoğan ‘ya hak’ diyerek başlattı. Etkinlik öncesi bir de konuşma yapan Erdoğan özetle şunları söyledi: “Koronavirüs salgını sebebiyle buruk bir Ramazan ve bayram geçirdik. Her sene meydanları hıncahınç doldurarak kutladığımız İstanbul’un fethini de daha mütevazi etkinliklerle idrak etmeye çalışıyoruz. Ata sporlarımızdan olan okçuluk ve atıcılık salgına karşı en az riskli sporlar arasında yer alıyor. 8’inci fetih kupası ise salgın sonrasında yapılan ilk spor müsabakası özelliğini taşıyor.
Kökleri ile bağı kopmuş bir ağaç nasıl ayakta kalamazsa, kültüründen habersiz bir neslin hayata tutunması mümkün değildir. Devlet olarak ana önceliğimiz, kendini bilen, tarihini, medeniyetini bilen, özgüveni yüksek, ahlaklı, erdemli ve sağlıklı gençler yetiştirmektir. Farabi’nin şu hikmetli sözünün tüm gençlerimize ilham kaynağı olmasını diliyorum. Bedenini iyi idare eden evini, evini iyi idare eden, ülkesini iyi idare eder.” Erdoğan’ın konuşmasının ardından havai fişek gösterisi de düzenlendi.
HAYATIMIZI BU ŞEHRE ADADIK
Fetih etkinlikleri okçuluk yarışmasının ardından Ayasofya’da okunan Fetih Suresi ile devam etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, duanın hemen ardından yaptığı konuşmasına Fetih Suresi’nin ayetlerinin Türkçe meallerini okuyarak başladı ve “Kendi hayatımızı da bu şehre adadık” dedi. Erdoğan özetle şunları söyledi: “İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünü Fatih’in emaneti Ayasofya’da Fetih Suresi okunmak ve dualar edilmek suretiyle yad edilmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum. 29 Mayıs günü el değiştiren sadece bir şehir değildir. O gün fethedilen bir toprak parçası değil, milyonlarca gönüldür. Bir devrin kapanıp, yeni bir devrin açıldığı bu tarih, insanlığın hafızasında asla silinmeyecek yer bırakmıştır. Fetih yıkmanın değil inşa etmenin, imhanın değil ihyanın, zulmün değil adaletin, zilletin değil erdemin, nefretin değil sevginin sembolüdür.
“BU ŞEHRE SAHİP ÇIKTIK”
Kubbelerimiz, minarelerimiz, çeşmelerimiz ve bahçelerimizle her semtini birbirinden farklı desenlere bezedik. 7 tepesine, 7 kandil yaktık. Boğazına gerdanlıklar taktık. Her karışını sevgiyle suladık. İmar ettik. İstanbul’u çıkardığınızda dünya tarihini yeniden yazılması gerektiğine yürekten inanarak bu şehre sahip çıktık. Kendi hayatımızı da bu şehre adadık. Büyükşehir belediye başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak bu şehre yaptığımız her hizmet bizim için hem bu dünyada, hem öteki dünyada birer berat belgesidir. Fatih’in izinden giderek, asıl olanın gönüllerin fethi olduğu anlayışıyla, hep gönüller yapmak, gönüller kazanmak için çalıştık. Allah’ın yardımı, milletimizin desteği, gönül sultanlarının duasıyla, önümüze çıkan her engeli aştık. Girdiğimiz her mücadeleden, alnımızın akıyla çıkmayı başardık. İnşallah fethin 600. yıldönümü olan 2053’de gençlerimize ecdatları Fatih’e layık bir Türkiye bırakacağız. Malazgirt zaferinin bininci yıldönümü olan, 2071 yılı içinse çok daha büyük hedeflere yelken açacağız.”
FETİH SURESİ’Nİ HAFIZ MUŞTUER OKUDU
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ayasofya’da düzenlenen ‘Fetih Şöleni’ etkinliğinde Fetih Suresi’ni, Eminönü Yeni Cami İmam Hatibi Ferruh Muştuer okudu.