Ayasofya Müzesi padişah türbeleri ziyarete açıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, Ayasofya Müzesi'nin bahçesinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, türbelerin çok büyük kültürel ve tarihi değeri olduğunu söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak türbelere sahip çıkmanın, bakım ve onarımını yapmanın görevleri olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu türbeler, aslında bizim bu topraklardaki köklerimizdir. Bu toprakların sahipleri olduğumuzu gösteren tapu kayıtlarıdır. Aynı zamanda mimarisiyle içindeki tezyin ve hattıyla medeniyetimizin, uygarlığımızın bir tezahürü, yansımasıdır. Bunları korumak, muhafaza etmek, tanınmalarını sağlamak bizim sadece ecdadımıza değil, bugünkü kuşaklara karşı da bir sorumluluğumuzdur. Bu türbeler yaşayan tarihtir. Tarih bilincimiz ancak bunlar sayesinde gelişebilir ve varlığını sürdürebilir.”
Yılmaz, sadece Türk tarihini değil, aynı zamanda önceki medeniyet ve kültürlere ait kalıntıları da muhafaza ettiklerini kaydetti.

“BÜTÜN ECDADIMIZI SAHİPLENİYORUZ”

İstanbul Valisi Muammer Güler de Ayasofya Müzesi'nde farklı medeniyetlerce yapılan şaheserlerin yan yana bulunduğunu, medeniyetlerin eserleriyle yarıştığını kaydetti.

“Buradaki padişah türbeleri ayrı bir güzelliği, ayrı bir sanatı, ayrı bir tevazuyu ve ayrı bir felsefeyi yansıtıyor” diyen Vali Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul İl Genel Meclisi olarak kentteki kültür eserlerinin yaşatılması konusunda çok önemli bir kararlılık içerindeyiz. Hükümetimizin de bu konuda getirdiği çok önemli çalışmalar var. Bir kere emlak vergisinden gelen yüzde 10'luk payla İstanbul'da çok önemli çalışmalar yapıldı. Ama biz İstanbul İl Özel İdaresi olarak bu kanundan çok önce bir program çizerek bu kültür eserlerine önemli katkı yapmaya başladık. İstanbul'da sadece İl Özel İdaresi 34 büyük proje gerçekleştirdi. Fondan yapılan çalışma ile bin 700 proje ele alındı. Hepsi tek tek projelendirildi.”

Ecdada sahip çıkmanın, onların eserlerine, hatıralarına sahip çıkmakla olacağını belirten Güler, “Bütün ecdadımızı sahipleniyoruz. Son devletimiz Gazi Mustafa Kemal önderliğindeki Cumhuriyetimizle övünüyoruz, ama geçmişteki bütün devletlerimizle de övünüyoruz. Onlar neyse biz oyuz. O eserleri, o hatıraları sahiplenirsek bizler güçleniriz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir kültür eseri, bir medeniyet eseri hangi ülkede bulunuyorsa o ülkenin onu sahiplenmesi, koruması ve geleceğe taşıması gibi bir mükellefiyeti var. İşte bizler de bu sorumluluk anlayışı içerisinde bütün medeniyet eserlerini sahipleniyoruz” diye konuştu.

AYASOFYA MÜZESİ MÜDÜRÜ DURSUN

Ayasofya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Haluk Dursun da bugün Osmanlı külliyesinin tamamlayıcı parçalarından olan Osmanlı Padişah türbelerinin restore edilerek ziyarete açılacağını söyledi.

Osmanlı döneminde Ayasofya'nın çevresine çok sayıda eserin yapıldığını ifade eden Dursun, şöyle devam etti:
“Ayasofya etrafındaki imaretiyle, medrese bölümüyle bir Osmanlı külliyesi burada mevcut. Bu külliye, 5 Osmanlı padişahını buraya çekmiştir. İstanbul'un fethinden önce ilk 6 padişah Bursa'da defnedilmiş. Fetihten sonraki 29 padişah İstanbul'da. Bir tanesi de Şam'da. 29 padişahın defnedildiği İstanbul'da 14 adet padişah türbesi var. Bir türbe içerisinde birden fazla padişah defnedildiği için sayı 14'te kalmıştır.”

Fatih Sultan Mehmet ile başlayan kendi külliyesine gömülme geleneğinin 2. Selim tarafından bozulduğunu kaydeden Dursun, 3. Murat, 2. Selim ve 3. Mehmet'in Ayasofya'da külliyelerinin bulunduğunu, ayrıca 3. Murat'ın çocukları için şehzadeler külliyesinin yapıldığını kaydetti.

Dursun, 1. Mustafa ve 1. İbrahim'in mezarlarının da Ayasofya'nın vaftizhane binasında bulunduğu kaydetti.

Konuşmaların ardından Vali Güler ve Müsteşar Yılmaz ile Dursun, restore edilerek ziyaret açılan Padişah Türbeleri'ni gezdi.