Ayakkabıcı, kendi dükkanında bankaların kiracısı oldu

Güncelleme Tarihi:

Ayakkabıcı, kendi dükkanında bankaların kiracısı oldu
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2010 12:55

İZMİR'de ayakkabıcıları 10 yıl önce bir araya getiren Ayakkabıcılar Sitesi'ndeki dükkanların yüzde 50'sinden fazlası el değiştirdi, esnaf kendi dükkanında bankaların kiracısı durumuna geldi. Yapısal sorunlara kriz eklenince 2 binin üzerindeki işletmede çalışan 35-36 bin insanın yüzde 35'i işsiz kaldı. Esnaf şimdi şirket evlilikleri, markalaşma ve tanıtım etkinlikleriyle ayakta kalmaya çalışırken devletten de destek bekliyor.

Haberin Devamı

Türkiye ayakkabı üretiminin yüzde 38'ini, ayakkabı ihracatının ise yüzde 35'ini karşılayan İzmir'deki ayakkabıcıların üretim üssü Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi esnafı, zor günlerden geçiyor. Site içinde 2 binin üzerinde, çevresiyle birlikte 3 bin işletmenin yer aldığı Işıkkent'te genç kuşak da meslekten uzaklaşıyor.

Işıkkent'e 2000 yılında geldiklerinde esnafın yüzde 99'unun kendi dükkanına sahip olduğunu belirten İzmir Ayakkabı İmalatçıları, Satıcıları ve Tamircileri Odası Başkanı Tahsin Güzel, “Kayıtdışılık ve kalitesiz ayakkabı ithalatına küresel ekonomik kriz de eklenince burada bulunan dükkanların yüzde 50'sinden fazlası el değiştirdi. Ayakkabıcının ortağı finans kuruluşları oldu. Esnaf bankaların kiracısı haline geldi” diye konuştu.

12 BİNİN ÜZERİNDE İŞSİZ

Haberin Devamı

Işıkkent'te bulunan işletmelerde 35- 36 bin kişinin istihdam edildiğini, ancak geçtiğimiz dönemde yüzde 35'lik bir kısmının yani 12 binin üstünde kişinin işsiz kaldığını aktaran Güzel, “Vergisini ödeyen ama kayıtdışından kaynaklı haksız rekabete maruz kalan esnaf da kaçıyor. Buradan kaçan kayıtdışına yöneliyor” diye konuştu. Güzel, denetimler konusunda da kendilerine çifte standart uygulandığını öne sürdü.

SEKTÖR İŞSİZLİĞİN YÜZDE 13'ÜNE ÇARE

Ayakkabı sektöründeki kurulu kapasite ile yıllık 420 milyon çift ayakkabı üretilebileceğine dikkat çeken Güzel, “Eğer olumsuzluklar giderilirse emek yoğun olan ayakkabıcılık sektörü işsizliğin yüzde 13'lük kısmına çare olabilir. Çünkü 62 milyar dolarlık dünya pazarında ciddi bir açık var. Bundan sadece binde 3 pay alabilen Türkiye ihracatını en az 5-6 milyar dolara çıkarabilecek güce sahip” diye konuştu. Güzel, Türkiye ayakkabı üretiminin yüzde 38'ini, ayakkabı ihracatının ise yüzde 35'ini karşılayan İzmir'in de avantajı kullanması ve kentin ayakkabı ile anılması gerektiğini vurguladı.

‘AFRİKA BİZDEN ÇOK AYAKKABI GİYİYOR’

Türkiye'de yıllık ayakkabı tüketiminin Afrika'nın bile gerisinde olduğunu anlatan Güzel, “Türkiye'de ayakkabı tüketimi yıllık 1.9'larda. Bu rakam Afrika'da 2.10, Avrupa'da ise 10.9 seviyelerinde. Üstelik bizde satılan ayakkabıların yarısı sağlıksız, ithal ayakkabılar. Bu halk sağlığını da çok olumsuz etkiliyor. Özellikle hipermarketlerde satılan 3-5 müstesna firma hariç tüm ayakkabılar böyle. İmitasyon dediğimiz bu sağlıksız ayakkabılar allanıp pullanıyor vatandaş aldatılıyor. Bu durum bizim Ege Üniversitesi'ne yaptırdığımız analizde de ortaya çıktı” dedi.

Haberin Devamı

ŞİMDİ DE SURİYE TEHLİKESİ

Güzel, Çin tehlikesine yenilerinin eklendiğine de dikkat çekerek özellikle Suriye ve İran'dan ayakkabı ithal edildiğini belirtti. “Böyle giderse Suriye tarafı da 5 sene sonra ciddi bir tehlike haline gelecek” diyen Güzel, sağlıksız ayakkabıların mantardan kansere kadar birçok sağlık problemine yol açtığını hatırlattı. Kalitesiz hammaddelerden üretilen ayakkabılarda uyarı bulunmasını isteyen Güzel, “Bu ürünleri satın almak vatandaşın tercihine bırakılmalı” diye konuştu.

100 FİRMA ‘EVLİLİK’ YAPTI
Güzel, gelinen noktada sektörün de hataları bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Artık bölgede bulunan 100'ün üzerinde firma birbiriyle şirket evliliği yapıyor. Uluslararası fuarlara devlet desteği almaları için de çalışma yürütüyoruz. Esnafımız artık 'ben yaparım alan olur' devrinin bittiğinin farkında. O yüzden markalaşmaya, tanıtım ve Ar- Ge'ye daha çok önem verir hale geldi. Devletten de sektörel teşvik bekliyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!