Güncelleme Tarihi:
Dava dosyasına göre, yüzde 100 engelli raporu bulunan Bekir Yöndem (56), 28 Şubat’ta tahlil yaptırmak için Bursa Şehir Hastanesi’ne gitti. Yöndem, kardiyoloji polikliniğinden, nöroloji polikliniğine geçiş yaptığı sırada otomatik kapının kapanması sonucu kapıya sıkıştı. Yaklaşık 4 dakika boyunca kapıya sıkışık halde kalan Bekir Yöndem, çevrede bulunan vatandaşların müdahalesi sonucu kurtuldu. Yapılan muayenesinde ayağında kırık tespit edildi. Yöndem’in şikâyeti üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘taksirle yaralama’ suçundan soruşturma başlattı.
‘UYGUNSUZ HAREKET ETTİ’
Soruşturma kapsamında hastane destek ve kalite hizmetleri müdürü olarak görev yapan A.B’nin şüpheli olarak ifadesi alındı. Müdür A.B., “Kapı ile ilgili herhangi bir arıza bildirimi yapıldığı sistemde gözükmemektedir. Kapının aktif çalıştığı anlaşılmaktır. Olay tutanağının incelenmesi sonucunda hastamızın, otomatik kapının kullanımına uygun şekilde hareket etmediği, akülü tekerlekli sandalyesi ile hızlı bir şekilde açık olan ve kapanmak üzere olan kapıdan kontrolsüz bir şekilde hızla geçmeye çalıştığı esnada tarafımızca müşahede edilmiştir. Bizim bu kaza ile ilgili herhangi bir kusurumuz olduğunu kabul etmiyorum” dedi.
TAZMİNAT DAVASI AÇTI
Savcılığın, yaralama olayına ilişkin soruşturması sürerken, Yöndem, avukatları Derya Karaman ve Ayşe Özge Çınar Seçkin aracılığıyla, hastanenin kapılarının bakım onarım ve tüm sorumluluğunu üstlenen firma hakkında 17 Kasım’da Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, özetle şöyle denildi:
“Söz konusu kapı her gün binlerce hastanın, sedye veya tekerlekli sandalyenin de geçtiği bir kapıdır. Kamu hizmetine tahsis edilmiştir. Bu kapıdan geçen hastaların ağır hasta olabileceği gibi genç bir hastanın veya çocuğun da kapıdan geçebileceği açıktır. O halde verilen hizmetin tüm ihtiyaçları ve olasılıkları kapsar şekilde sağlık hizmetine sunulması gerektiği açıktır. Özetle sağlık hizmetini verecek nitelikte olması gereği şarttır. Kapının, müvekkil geçerken açık olduğu da sabittir.
‘BU ABESLE İŞTİGALDİR’
Kapının her ne kadar bir an olsun kapanmak üzere olduğu varsayılsa da sensörlerin müvekkil geçerken devreye girip yeniden kapının açılması gerektiği de açıktır. Tutanaklarda müvekkilin 4 dakika boyunca kapıda sıkıştığı, çevredeki vatandaşların yardımı olmasa daha da uzun süre bu şekilde sıkışık kalacağı kayıt altına alınmıştır. Bu da kapının yarı açık iken, bir kişi ya da nesne geçtiğinde yeniden açılma ayarına geçemediğinin en açık kanıtıdır. Kalite hizmet müdürünün, müvekkilin kullanıma uygun davranmadığı yönündeki ifadesi ise abesle iştigaldir.
‘KAPI HASTAYA GÖRE OLMALI’
Müvekkilin kapıya göre değil, kapının; hastaya/hastalara/kamu hizmetine uygun tasarlanması gerekmektedir. Tekerlekli sandalyede olan bir kişinin de ne kadar hızla kapıdan geçebileceği ve kapının çalışma sistemini etkileyebileceğinin izahı ise bulunmamaktadır. Sayın mahkemeden bilirkişi incelemesi yaptırılarak söz konusu kapının kamu hizmetini yerine getirmeye uygun nitelikte olup/olmadığının tespitini talep etmekteyiz. Tüm bu anlatımlar ışığında davalı şirketin dava konusu kazanın oluşumunda kusurlu olduğu sabittir.”