Ümit ÇETİN / TOKAT
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2011 23:43
Bir başbakan bir anma törenine gider de bir korgeneral orada ayağa kalkmaz mı? Kalkması gerekir, kalkmazsa bedelini öder. Zaten bedelini de ödedi. Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmadı, ondan sonra gereği yapıldı. Ama şimdi gideceği yeri o da bilmiyor.
BASINDA Güneydoğu’daki operasyonların
seçim öncesi sıkıntı yaratmak amacıyla hükümete rağmen yapıldığı iddiaları yer alırken Başbakan Tayyip Erdoğan, “Sınırı geçmek isteyen terörist gruba karşı sınırlarımı korumakla görevli olan askerim mücadelesini vermeyecek mi? Geri adım atmayacağız, kaos planlarına teslim olmayacağız” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Üç yıl önce aba altından sopa gösterenler artık topuk selamı verip ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ diye söze başlıyor” açıklamasının yankıları sürerken de Erdoğan’dan, “Bir Başbakan bir anma törenine gider de bir korgeneral orada ayağa kalkmaz mı? Kalkması gerekir, kalkmazsa bedelini öder. Zaten bedelini de ödedi” açıklaması geldi. Erdoğan’ın kastettiği ismin, MHP’den aday gösterilen emekli Korgeneral Engin Alan olduğu bildirildi. Dün Ankara Ticaret Odası’nca vergi rekortmenlerine plaket verilmesi törenine katılan Erdoğan, şunları söyledi:
Güneydoğu illerinde senaryoyu uyguluyorlar“Bakın şu anda, Doğu ve Güneydoğu illerinde, tıpkı Danıştay saldırısında olduğu gibi bir tezgah, bir senaryo uygulamaya konulmuş durumda. Terör örgütü ve BDP, sokakları şiddete teslim etmek suretiyle burada açık açık, kendilerine ihale edilen senaryoyu uyguluyorlar. Diyarbakır’da, Batman’da, Hakkari’de, diğer illerde, şiddetle, zorbalıkla, baskıyla kepenkler kapatılıyor. Ama hiç kimse çıkıp da cesaretle, BDP’nin ve terör örgütünün bu şiddet eylemlerini, bu tahriklerini sorgulama cesaretini göstermiyor.
Sınırdaki askerim mücadele vermeyecek miKuzey Irak’tan sınırdan ülkemize ağır silahlarla girmek isteyen bir terörist grubu var. Bu terörist gruba karşı sınırlarımı korumakla görevli olan askerim mücadelesini vermeyecek mi? Bunun neticesinde orada teröristler öldürülüyor. Eee, parlamentonun içindeki bir siyasi partinin milletvekilleri kalkıp onlar için orada gösteri yapıyorlar. Gösterilerinde sürekli olarak silahlı kuvvetlerimizi, güvenlik güçlerimizi karşılarına almak suretiyle ülkeyi huzursuz edici bir tavrın içine giriyorlar. Hala buna birileri özgürlük adına izah getirmeye çalışıyor. Artık bunları yutacak mıyız? Ana muhalefetin oradaki şubesi kepenk indirirken biz kepenk falan indirmeyeceğiz. Aksi takdirde meydan bunlara kalır. Biz meydanı bunlara bırakmayacağız. Bu meydanın sahibi millettir, millet bu meydanı koruyacaktır.
Beyefendi gideceği yeri bilmiyor şimdiÖnceki gün TOBB’da, anamuhalefet partisi genel başkanı konuşuyor, işadamlarının, iş dünyasının özgürce görüşlerini dile getiremediğini ifade ediyor. Bakın bu çok ağır bir ithamdır, ağır bir iftiradır. Açık söylüyorum, bana iftira atıyor, hadi ben alıştım. Eşime atıyor, şu hastaneler eşime aitmiş. Bir hastane açmaya gittiğimizde yandım. Ya bana ait, ya eşime. Böyle bir şey olur mu? Bir Başbakan bir anma törenine gider de bir korgeneral orada ayağa kalkmaz mı? Kalkması gerekir, kalkmazsa bedelini öder. Zaten bedelini de ödedi. Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmadı, ondan sonra gereği yapıldı. Ama şimdi gideceği yeri o da bilmiyor.”
Kaset mağduru bir genel başkan çeteye diyet ödüyorBAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, hesap uzmanı olarak işe başladığını belirterek, “Sonunda yalan uzmanı olup çıkmış. Koşan yalan hafif kalıyor. CHP Genel Başkanı artık zıplayan yalan, uçan yalan uçan” dedi. Erdoğan, Tokat mitinginde şunları söyledi: “12 Eylül’den sonra Türkiye’ye yeni bir anayasa sözü verdik. Herkes çalışmalarını yapsın dedik. STK’lar, milletten aldığımız güçle milletin anayasasını yapacağız dedik. Çeteler bu aziz milletin anayasasını yapmasından ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Kaset mağduru bir genel başkan şu anda çetelere diyet ödüyor. Merkez Bankası’ndaki paraya anlıyorum ki Kılıçdaroğlu da sulanmış. Nasıl olsa kasada var ben gelirim bu kasadan bol bol dağıtırım. Dağıtamazsın. Öyle bir yetkin de yok. Benim milletim sana zaten böyle prim vermez. Benim milletim sizin cemaziyülevvelinizi biliyor. Bu CHP var ya bu CHP. Şimdi onlara akıl hocalığı yapan Sayın Demirel ne diyor biliyor musunuz; ’CHP iktidarında ineğin sütü kurur’. Şimdi baya iyiler el ele kol kola geziyorlar. Hesap uzmanı olarak işe başlamış ama sonunda iyi bir yalan uzmanı olup çıkmış. CHP’nin bir vekili çıktı dedi ki ’Dersim’de tabi ki analar ağlayacaktı’. Bay Kemal ne yaptı ’O milletvekili gereğini yapsın’ dedi. Ardından zılgıtı yedi, kendisine sus denildi, Dersim olayının üzerini kapattı. CHP Genel Başkanı için artık U dönüşü yetmiyor. Şimdi S dönüşü yapıyor bu. Yürüyen yalan hafif kalıyor, koşan yalan hafif kalıyor. CHP Genel Başkanı artık zıplayan yalan, uçan yalan. CHP değişti diyorlar, yahu huylu huyundan vazgeçer mi? Bunlar 1940’larda camileri müzelere çevirdiler. Camileri özelleştirdiler, sattılar. Çocuklar için elif cüz kitabını, mevlit kitabını, ilmihal kitabını hatta duvarlara asılan levhaları bile yasakladılar toplattılar. Hepsinin belgesi var elimde. Hepsinin resmi kalemleri elimde. Zamanı geldikçe televizyon programlarında açıklayacağım bunları. Bu millet özellikle genç nesil CHP’nin nasıl bir tarihi olduğunu, bu millete nasıl zulmettiğini genlerinin ne olduğunu belgeleriyle görsün istiyorum. Bizi değerlerimizden geçmişimizden koparmaya bu CHP’nin gücü yetmeyecek.”
Bahçeli hükümete yıkmaya çalışıyorTOKAT Valiliği’nden ayrılıken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu konularla ilgili sayın Bahçeli, kendi iç sorununu tamamiyle hükümete maletmenin gayreti içinde. Bu gelişen teknoloji içinde bu işlerle ne kadar mücadele ettiğimiz bellidir. TİB’le elimizden gelen mücadeleyi verdik. TİB tüm bu yayınları tespit ettiği anda hemen müdahale etmek suretiyle bunların yayınlarını durdurdu. Bundan daha ‘bunlara yönelik nasıl bir mücadele vereceğiz’ bundan sonrası zaten yargıya intikal ediyor. Ondan sonrasını yargı sürdürüyor. Bunların bir kısmı şu an yargıda. Yargı, nereye ulaşır; ne kadar yol alır onu bilemem. Ama bunlar kendi iç meselesi iç sorunudur. Bunlarla uğraşsın.” Erdoğan, AK Partili isimlerle ilgili kasetlerin çıkması halinde, “ihraç” edeceklerinin sinyalini vererek, “Daha önce de söyledim. Aynı durumlar bize de intikal ettiği halde böyle bir şey bizim de olursa biz de bununla ilgili kararlarımızı alacağımızı yetkili kurumlarımızla verdik veriyoruz. Çünkü bizim Türkiye’de temiz siyasete kaliteli siyasete ihtiyacımız var olayın aslı budur” dedi.