Güncelleme Tarihi:
Bu büyülü atmosfere hayran olan biri de Christine Grimaldi. Kendi adını taşıyan topluluğuyla yıllardır dans üzerine eğitimler verip gösteriler düzenliyor. Çarşamba akşamı da rönesans ve barok dönemi Fransa ve İtalyası'ndaki saray balolarını anlattığı gösterisini Aya İrini'de gerçekleştirecek. Biz de haberi alınca kendisiyle elektronik posta yoluyla saray balosunun özelliklerini ve gösterisi Il Ballo di Corte'yi konuştuk.
Çok eski yıllardaki danslara ilginiz ne zaman başladı, yaptığınız araştırmalarda nelerle karşılaştınız?
-Bu ilgim bir raslantı sonucu değildi. Her zaman tarih ve kostümler ilgimi çekmiştir. 1997 yılından beri araştırmalarımı sürdürüyorum. Eski dans ile tanışmam benim için zaman makinasında bir yolculuğa çıkmak gibiydi. Kitaplar ve el yazmalarından seçmelerden yola çıkarak şaşırtıcı dansları yeniden meydana çıkarmak çok büyük bir mutluluk. Ama bu bir "tarihçi-dansçı"çalışması, bir koreograf çalışması değil. Yine de bu çalışmanın çağdaş koreografik eserlerimde bazı izler bırakacağına inanıyorum, bu kaçınılmaz.
Eski danstan sonuna kadar beslendim ama bu dans bugünkü dans anlayışım üzerinde hiçbir değişikliğe yol açmadı. Kendi adınızı taşıyan topluluğunuzu kurduktan sonraki ilk gösteriniz ne oldu?
-Bizim topluluğumuz bir çağdaş dans topluluğudur. Bu yıl da 20.yıldönümümüzü Türkiye'de kutlayacağız. Ne tesadüftür ki ilk gösterimizin adı da J.S. Bach'ın Brandenburg Konçertoları üzerine hazırladığımız "Margrave Balosu" idi. Ve çağdaş bir koreografiydi. Kim tahmin edebilirdi ki, 20 yıl sonra başka bir balo beni Rönesans kostümleri içerisinde Türkiye'ye getirecek.
Il Ballo di Corte koreografisinde saray dansları var. O dönemde saray ve halk dansları arasında önemli farklılıklar var mıydı?
-Saray ve halk dansları sosyal davranış, görgü kuralları, giysiler ve özellikle amaç açısından birbirinden çok farklı. Halk için dans, şenlik amacı taşıyordu ve sadece bir eğlenceydi. Oysa aristokrasi için dans, atıcılık veya binicilik gibi, günlük çalışılırdı. Dans, hükümdarın istediği değer sıralamasında verdiği etikete göre saray mensubunun yerini tespit ederdi.
Peki siz neden halk dansları değil de saray dansını tercih ettiniz?
-Saray danslarına ilgi duyuyorum çünkü halk danslarından teknik anlamda daha fazla sofistike. Ama aynı zamanda bir dönemin tüm simgelerini de barındırıyor. Bir toplumun hayatı üzerine açılmış yüce bir kitap gibi.13-17. yüzyıl arasındaki Ortaçağ ile Rönesans arası dönem ve Barok öncesi dönem üzerine çalışıyorum.
Il Ballo di Corte'de hem Fransa, hem de İtalyan saraylarındaki dansları görebilecek miyiz?
-Il Ballo Di Corte'de kullanılan dans tekniği özellikle İtalyan Rönesansı' nın son dönemlerinden gelmekte. O dönemde İtalya, dans sanatının kraliçesi konumundaydı ve tüm Avrupa, İtalyan üstadların eğitiminden faydalanıyordu.
Fransız saray dansları ise basit, oyuna dayalı ve kalabalık bir katılımcı sayısı için yazılmış. İtalya'da ise dans çok rafine ve incedir. Daha az sayıda dansçı için yazılmıştır. Dört veya tek bir çift için. Hatta bazen sololar bile vardır. Burada dansçı zorunlu olarak bir temsil gerçekleştirmektedir. Bu da zaten bu dansı bir gösteriye dönüştürür.
KOSTÜMLER DANSA UYGUN SEÇİLDİ
Kostümler için de Veronese'in tablosunu örnek aldınız, neden?
-Veronese'in bu tablosunun adı "Les courtisanes - Nedimeler"dir. Tablodaki kadınlar, o dönemin Venedik modasını yansıtan, çarpıcı renkli juponlar üzerine geometrik motifli, kıvrımlı giysiler giyiyorlar. Biçimler dönemin diğer giysilerine göre daha stilizedir, hareketleri engelleyecek unsurlar yoktur. Bu da bana dans için çok daha fazla serbestlik verdi.
Repertuvarınızda kaç koreografik eser var, bunlara kaç kostüm yardımcı oluyor?
-18 eserimiz var. Biz tüm gösteri boyunca sahneden ayrılmıyoruz. Tek bir kostüm değişikliği olacak ama bu da süpriz olsun.
Balo denilince akla kalabalık bir dans topluluğu gelir ama sizin gösterinizde sadece dokuz dansçı ve bir aktör var. Bunun olumlu ya da olumsuz tarafları oluyor mu? Özellikle mi böyle olsun istediniz?
-Bu balo, bir İtalyan Sarayı'nda geçiyor. O dönemde İtalya'da tek bir saray değil, bunun yerine prensler, dükler veya kontlara ait pekçok küçük saray vardı ve her biri birbiriyle lüks yarışı içerisindeydi. Haftada birçok kez balo düzenleniyordu ve düşünülenin aksine sıklıkla az sayıda insan için bu balolar düzenleniyordu. Ayrıca İtalyan koreografileri az sayıda dansçı için yazılıyordu.
Gösterideki müzik konusunda nasıl bir seçim yaptınız?
-Gösteride yedi müzisyen yer alıyor. 16. yy sonuna dek olan dans yelpazesinden örnekler vererek dönemin geniş repertuvarından bir seçki yaptık.
Christine Grimaldi Topluluğu'nun saray balosunu canlandırdığı Il Ballo Di Corte 16 Mayıs Çarşamba akşamı saat 20.00'de Aya İrini Müzesi'nde olacak. Biletler Atatürk Kültür Merkezi Ana Gişesi ve Biletix'te.