Avustralya’dan notlar

AVUSTRALYA’dan yeni dönen bir dostumuz bize ilginç ÅŸeyler anlatıyor:‘İki hafta kadar Avustralya’da bir yakınımın yanında kaldım. Ekonomileri iyi; madencilikte ve hayvancılıkta dünya liderlerinden biri. Son derece organize ve iyi iÅŸleyen bir sistem kurmuÅŸlar. Her yer tertemiz, sahiller temiz; arabanı çek, denize gir... Hiçbir yerde sigara içilmiyor, lokantalarda sigara içilen bir bölüm dahi yok. YaÅŸanılası bir ülke doÄŸrusu. Hiçbir ayrımcılık yok; Avrupa’daki gibi Türk olduÄŸunuz için farklı bir muamele görmüyorsunuz. Hatta çıkıştaki pasaport memuru damga bastıktan sonra ‘Teskur edrim’ diye uÄŸurladı bizi.Avrupa’daki gibi ‘dönercilik’te de buraya damgamızı vurmuÅŸuz. Son zamanlarda sosyal güvenlikte, hükümetin getirdiÄŸi kısıtlamalar Türkleri zor durumda bırakmış; bazılarının geri döndüğünü anlattılar bize.CEP TELEFONU ZARARIBir de size cep telefonlarındaki uyarıları aktarmak isterim. Ä°nsanlar bulundukları odalarda cep telefonlarıyla konuÅŸmamaya özen gösteriyor. Hele asansörde cep telefonları hiç açılmıyor.Cep telefonları açık alanda kullanılmak için tasarlanmış. Bu yüzden herkes radyasyondan daha az etkilenmek için cep telefonlarını açık alanda kullanıyor.Sydney’de bir yakınımın aracıyla giderken kırmızı ışıkta doÄŸal olarak durduk. Arkadaşım yorgun olduÄŸu için ÅŸehir içinde kırmızı ışık yoÄŸunluÄŸunda hafifçe gözünü dinlendiriyor. Ben de yorgunum, kestiriyorum. Bir ışıkta dururken, birisi cama vurdu. YeÅŸil yanmış, biz dalmışız.Arkadaşım pencereyi açtı, arkadaki aracın sürücüsü merak etmiÅŸ bir ÅŸey var mı diye, aracından inmiÅŸ gelmiÅŸ, ‘İyi misiniz, her ÅŸey yolunda mı?’ diye sordu. Biz de özür diledik. Devam ettik. Bu olay Ä°stanbul’da olsaydı, nasıl kornalar çalınacağını, ne küfürler edileceÄŸini tahmin etmek zor deÄŸil.Bir pasaport olayı da anlatmak isterim.Yakınımın pasaportunun yeniliÄŸi dikkatimi çekti. Avustralya pasaportlarını yeni deÄŸiÅŸtirmiÅŸler. Pasaportun içinde aynen şöyle diyor: ‘Bu pasaportu taşıyan Avustralya vatandaşını dünyanın her noktasındaki Avustralya elçilikleri ve konsoloslukları korumak ve kollamakla yükümlüdür.’Yani ülke olarak vatandaşının arkasında duruyor, onun haklarını sıralıyor.Hemen pasaportumu açtım: ‘Dikkat edilecek hususlar’ baÅŸlığı altında sıralananlar sadece bir yasaklar ve talimatlar manzumesi... Hatta son 15. maddede yıllar öncesinden kalan ‘Aldığınız dövizi pasaportunuza kaydettiriniz’ diyor.Daha fazla yoruma gerek yok sanırım.’Dileriz bunları İçiÅŸleri Bakanlığı yetkilileri okurlar.Türkiye aÅŸağılanıyor‘YEŞİL pasaport’ sahibiyim. 18 yaşındaki oÄŸlumla yaz tatili için ikimizin de merak ettiÄŸi Ä°rlanda ve Ä°skoçya’ya gitmeyi planladık. Zaman kısıtlı olunca, bu konuda iyi bir ünü olan bir seyahat firmasına baÅŸvurduk. Vize için istenen belgeleri okuyunca nevrim döndü, gitmekten vazgeçtim. Ä°rlanda ve Ä°ngiltere’nin yeÅŸil pasaport dahil vize için istedikleri belgeler arasında iki tanesi gerçekten incitici. Öfkelenmemek elde deÄŸil. Gayrimenkul tapuları ve banka hesapları soruluyor. ‘Para pul, mal mülk’ sorgulanması yeterli gelmiyor. 11 Eylül ve Ä°stanbul’daki bomba eylemlerinden dolayı son 10 yıl içinde ABD-Kanada ve Ä°ngiltere vizesi almış olma koÅŸulu da öne sürülüyor. Ä°rlanda-Ä°ngiltere’yi turistik amaçla ve bir turla hatırı sayılı bir meblaÄŸ ödeyerek 10 günlüğüne gezmek isteyen ‘yeÅŸil pasaport’ sahibi resmi görevlilerden, gayrimenkul ve banka hesabı gibi özel bilgileri istemeye ne hakları var? Bu ülkelerin vize için istedikleri koÅŸullar düpedüz Türkiye’yi aÅŸağılamaya yöneliktir. ‘Kaçak işçilik, göçmenlik, mültecilik’ gibi gerekçeler inandırıcı deÄŸildir. YeÅŸil pasaport sahibi akademisyen, doktor, mühendis vb. Türk vatandaşı Ä°rlanda’da, Ä°ngiltere’de ve yeÅŸil pasaporta vize isteyen Ä°spanya, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkelerde kaçak işçilik mi yapacaklar? Zaten buralara kaçak girmek isteyen, bir yolunu bulup giriyor. Bu ülkelerde binlerce kaçak işçi ve mülteci var. Bunlara oturma izni verirlerken geldikleri ülkelerdeki banka hesaplarına ve gayrimenkullerine bakılmış mı! 40-50 bin Liverpool taraftarı maç için Ä°stanbul’a geldi. Yediler, içtiler, açılıp saçıldılar. Vizelerini havaalanında aldılar. Hiçbirini geri çevirmedik. Benzer bir final Liverpool’da yapılsa, finalistlerden biri de Türk takımı olsaydı, 40-50 bin Türk taraftara vize verecekler miydi? Bunların asıl sorumlusunun bizim hükümet yetkilileri olduÄŸunu düşünüyorum. Sayın BaÅŸbakanımız madem ki maç sonrası, ‘Haydi Tony’yi arayıp kutlayalım’ diyebilecek kadar Ä°ngiliz yetkililere yakın, vize konusunu da görüşmeyi düşünmez mi? Uluslararası her konuda neden sadece Türkiye’den hoÅŸgörü ve barışçı yaklaşım beklenir. ‘AB ne yana düşer usta, Türkiye ne yana, özveri hep bana mı düşer usta!’ Prof. Nadir PAKSOY-Ä°ZMÄ°TGül: Benim müdahalem olmazDIŞİŞLERÄ° Bakanlığı sözcüsü Namık Tan dün aradı. BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Gülen Aktaş’ın aktardığı, ‘Rektör Hanım müsterih olsun, erteleme kararı yerindedir’ sözlerine itiraz ederek, Abdullah Gül’ün böyle bir ifadesi olmadığını iddia etti. Sözcü Tan ÅŸunları söyledi:‘Sayın Bakan’la biz Ä°sveç’te idik. BoÄŸaziçi’nden Bakanlık Özel Kalemi’ne sormuÅŸlar. Konu Ä°sveç’e aktarıldı. Bir müşavir arkadaşımız konuyu Sayın Bakan’a iletti. Sayın Bakan’ın ‘Kendileri rektördür, onlar nasıl karar verecekse kendileri verirler. Benim bir müdahalem olamaz’ biçimindeki ifadesi rektöre iletilmiÅŸtir.’ Namık Tan’ın bu açıklamasının ardından Prof. Gülen Aktaş’tan bir mesaj aldık. AktaÅŸ mesajında: ‘Dünkü yaptığımız söyleÅŸinin ardından rektörümüz Prof. AyÅŸe Soysal’dan bir uyarı aldım. DışiÅŸleri yetkilileri ile telefon görüşmesini yapan kendisiydi. Kendisine DışiÅŸleri Bakanı’ndan iletilen mesajın yalnızca, ‘Rektör Hanım müsterih olsun’ ÅŸeklinde olduÄŸunu ifade ediyor. Yani bu cümleyi izleyen, ‘Erteleme kararı yerindedir’ cümlesinin Bakan tarafından söylenmediÄŸini belirtiyor.’ GÃœNÃœN SÖZÜ‘Çocuklar ve kaçıklar hakikati, gerçeÄŸi söylerler.’(Prof. Horst Geyer)Biliyor musunuzKÃœLTÃœR ve Turizm Bakanlığı, HaydarpaÅŸa MendireÄŸi’ne, Kadıköy Belediyesi’nin tepkisine karşın Fatih heykeli dikmek isterken; Bakırköy’deki Ataköy Geyikli Park’taki dünyaca ünlü Fransız bilim kurgu yazarı Jules Verne’in büstünün çalındığını...MESAJ PANOSUTELEVÄ°ZYONDA, Mehmet Ali Erbil’in ‘koruma ordusunun’ görüntülerini seyrettim. Erbil istediÄŸi sayıda korumayla gezebilir ama sivil plakalı aracına nasıl ‘tepe lambası’ takabilir? İçiÅŸleri Bakanlığı sanatçılara böyle bir ayrıcalık tanıyor da bizim mi haberimiz yok?Nazım CEBÄ°R-Ä°STANBULHATAY’da yapılan arıtma tesisini, hangi partiden gelirse gelsin hiçbir baÅŸkan faaliyete geçirmemiÅŸtir. Bundan dolayı Hatay’ımızın ortasından geçen Asi Nehri’nde kirlilik gittikçe artıyor. Bu vergilerimiz neden doÄŸru harcanmıyor?Ahsen Nedim DEMÄ°RTAÅžÂ