Güncelleme Tarihi:
İŞTE İKİNCİ İDDİANAMENİN TAM METNİ
Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Lideri Deniz Baykal arasındaki gerilim konularından biri de başından beri Ergenekon oldu.
Deniz Baykal Ergenekon'u Başbakan'ın kişisel hesaplaşması olarak tanımladı, Erdoğan ise CHP Lideri'ne 'bekle gör' çağrısında bulundu.
Tartışma ilerleyen dönemde daha da sertleşti Erdoğan, kendisini Ergenekon davasına müdahale etmekle suçlayan Baykal'a "Eğer bir savcılık görevi bize yüklenmeye çalışılıyorsa biz milletin savcısıyız'' diye cevap verdi.
Baykal, ise tartışmaya "Bu öyle bir dava ki, sanki bu davanın savcısı Başbakan. Eğer bu davanın savcısı Başbakansa, avukatı da Deniz Baykal olur" diyerek yeni bir boyut kazandırdı.
Baykal'ın "Deli saçması, Aziz Nesin'lik hikaye. Türk halkını bunlar geri zekalı mı sanıyor? Abuk subuk işler bunlar, geri zekalıların bile inanmayacağı işler, masal bunlar. Palavra hepsi" diye tanımladığı davanın ikinci iddianamesinden Baykal'la ilgili şok bir iddia çıktı.
İddialara göre Ergenekon terör örgütü, CHP'de ilişkide olduğu kişiler aracılığıyla Deniz Baykal'ı devirmeye çalıştı. Hatta bu çalışmaları Tuncay Özkan yürüttü.
BAYKAL'DAN İLK YORUM
CHP Lideri, ikinci iddinamede hakkında yer alan iddialarla ilgili ilk değerlendirmesinde "Benim karşımda olan insanların Ergenekon'la bağlantısı olduğuna dair bir gözlemim yok" ifadesini kullandı.
Baykal, “Ergenekon” soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamede “kendisinin CHP'nin başından indirilmek istenmesine yönelik iddialar” bulunduğunu belirterek, değerlendirmesini soran bir gazeteciye şu yanıtı verdi:
“İddianameyi görmedim. İddianamede neyin olduğuna yönelik sağlam bir bilgim yok ama söyledikleriniz benim de kulağıma geldi. İddianamede benim adımın geçmiş olması ve CHP'nin adının geçmiş olmasının değerlendirilmesi gerekir. Demokratik siyasi yaşam içerisinde bu partide tartışmalar geçirdik, yarışmalar yaptık. Kongreler, kurultaylar geçirdik. Bunları bütün Türkiye ilgiyle izledi. Parti içinde benimle mücadele eden kişilerin, ekiplerin arkasında Ergenekon denilen örgütü andıracak herhangi bir grubun bulunduğuna dair bir gözlemim, hiçbir izlenimim olmadı.
Normal demokratik yarışmaları yaptık. Bazen kaybettim bazen kazandım. Ama hiçbir zaman ne Ergenekon'dan dolayı kaybettiğimi ne de kazandığımı ne de son zamanlarda beni değiştirmeye yönelik kampanyalarda Ergenekon diye bir kuruluşun olduğunu düşünmedim. Bana bunu düşündürecek hiçbir somut işaret görmedim. Elbette siyasi hayat içinde bize yönelik mücadele yapanlar vardır. Bu mücadeleyi yapanların arkasında bazı güçler vardır. Bu güçlerin bir kısmı Türkiye'nin içindeki, bir kısmı Türkiye'nin dışındaki güçlerdir. Bunlar demokratik siyasal yaşamın doğal uygulamalarıdır. Bunun ötesinde Ergenekon diye tanımlanan bir örgütün CHP'deki çatışmalarda bir unsur olduğuna dair benim hiçbir bilgim, görgüm, izlenimim yoktur.”
'ERGENEKON DAVASINDA TARAF OLMAYA DEVAM EDECEK MİSİNİZ?'
Baykal, bir gazetecinin “(Ben Ergenekon'un avukatıyım) demiştiniz. Ergenekon'u savunmaya, Ergenekon davasında taraf olmaya devam edecek misiniz?” sorusuna, “Söylediğim çok açık, CHP'nin içindeki çatışmalarda Ergenekon diye bir örgütün yer aldığına dair hiçbir izlenimim olmamıştır” karşılığını verdi.
Kendisinin “Ergenekon” soruşturması kapsamında haksızlıklara karşı olduğunu ifade ettiğini vurgulayan Baykal, tavrını hukuktan ve haksızlıklara maruz bırakılan insanlardan yana koyduğunu söyledi. İnsan hakları ihlallerine karşı olduklarını belirten Baykal, bu davada ulusal ve uluslararası hukuk standartlarının, yargılama koşullarının ihlal edildiğinin açık olduğunu ifade etti.
Bunun tartışılır bir yanı olmadığını, bu tavır içinde bulunanların yanlış yaptığını kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, AB'deki ilgili çevrelerin değerlendirmesidir. AİHM'deki hukukçuların değerlendirmesidir. Türkiye'de içinde AKP'lilerin de bulunduğu 75 tane baronun ortak değerlendirmesidir. Bu, eski Yargıtay başkanlarının, hukukçuların değerlendirmesidir. Buna karşı çıkacak hiçbir ciddi hukukçu yoktur. Karşı çıkanlar da hukukçu kimliğiyle değil siyasetçi kimliğiyle karşı çıkmaktadır. Burada hukuk dışı uygulama yapılıyor, insan hakları ihlal ediliyor. Bunu dile getirmek herkesin görevidir, elbette benim de görevimdir. Şimdi böyle dedik diye, bana karşı mücadele verenlerin arasında Ergenekon'un ikinci iddianamesi 'Ergenekon'u destekleyen çevreler var' dedi diye ben buna destek mi vereceğim? Benim öyle bir gözlemim yok ne ben ne CHP'deki herhangi bir kişi ne aklı başında siyaseti gözlemleyen, değerlendiren bir tarafsız gazeteci... (Deniz Baykal'ı şu indirmek istiyor, bu indirmek istiyor) denmiştir ama bugüne kadar (Ergenekon indirmek istiyor) diye ilk kez duyuyorum.”