Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2005 00:00
İspanya'da tutuklu olan ve Türkiye'de hakkında 2 ayrı uyuşturucu davasından kesinleşmiş hapis cezaları bulunan Nejat Daş'ın avukatı Ekrem Marakoğlu, yeni TCK'daki yasal düzenlemeler dikkate alınarak, müvekkili hakkındaki bir hükmün geriye alınmasını, diğerine ilişkin de hapis cezasının ortadan kaldırılmasını talep etti.Avukat Ekrem Marakoğlu, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilekçesinde, 1 Haziran'da yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu'nda, önceki TCK'daki 403/10. maddesinin yürürlükten kaldırıldığını, “uyuşturucu kaçakçılığı yapmak üzere teşekkül oluşturmak” konusunda ayrı bir ceza tayin edilmediğini belirtti. Marakoğlu dilekçesinde, TCK'da yapılan değişiklik nedeniyle müvekkili hakkında “Kısmetim-1” gemisiyle ilgili “uyuşturucu kaçakçılığı yapmak üzere teşekkül oluşturmak” suçundan verilen mahkumiyet kararının hükmünü kaybettiğini ifade etti. Marakoğlu, bu nedenle Daş hakkındaki kesinleşmiş hapis cezasının geri alınmasını istedi.Avukat Marakoğlu, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilekçede de yurtdışında işlenen uyuşturucu suçlarının yeni TCK'nın 188/3. maddesine göre suç olmaktan çıkarıldığını bildirdi. “İŞLENMİŞ BİR SUÇ YOK” Marakoğlu dilekçesinde, “Lucky-S” gemisinin olay tarihinde Türk karasularının dışında Türklere ait olmayan bir gemi olarak yakalandığını, ele geçen uyuşturucu maddenin Türkiye'ye ithal edileceği yolunda bir düşüncenin varlığının tespit edilemediğini öne sürdü. Yeni TCK hükümlerine göre ortada işlenilmiş bir suç olmadığını belirten Marakoğlu, TCK'nın 188/3. maddesinin açık hükmüne göre Daş hakkında verilen cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etti. TOPLAM 29 YIL 10 AY AĞIR HAPİS CEZASI Pakistan'ın Karaçi Limanı'nda yüklediği 3 ton 100 kilogram eroinle Akdeniz'in uluslararası sularında seyir halindeyken Türk güvenlik kuvvetlerince operasyon düzenlenince mürettebatı tarafından 15 Aralık 1992 tarihinde batırılan “Kısmetim 1” gemisiyle ilgili İstanbul 2 No'lu DGM'de yargılanan Nejat Daş, 5 yıl 10 ay ağır hapis cezasına çarptırılmış ve bu cezası Yargıtay'ca onanarak kesinleşmişti. Daş, 7 Ocak 1993 tarihinde Akdeniz'in uluslararası sularında 11 ton 39 kilo 550 gram esrar ve 2 ton 568 kilo 10 gram baz morfin yüklü halde ele geçirilen “Lucky-S” gemisiyle ilgili İstanbul 1 No'lu DGM'de tutuklu yargılanırken Sinop'tan duruşma için getirildiği İstanbul'da 8 Kasım 1994 tarihinde firar etti. İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 11 Kasım 1994'te hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartılan ve Kırmızı Bülten'le uluslararası düzeyde aranan Daş, İstanbul 1 No'lu DGM'de gıyabında yapılan yargılama sonucu 16 Mart 1995 tarihinde 30 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış, ancak bu ceza Yargıtay'ın bozma kararı üzerine 24 yıl ağır hapis cezasına indirilmişti. DAŞ HALEN İSPANYA'DA TUTUKLU Kendisine nezaret eden jandarmaların elinden Beyazıt'ta kaçtıktan sonra Üsküdar, Düzce ve Antalya'da İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nca oluşturulan istihbarat ve operasyon timlerinin elinden kıl payı kurtulan Daş, sahte bir İngiliz pasaportuyla İpsala Sınır Kapısı'ndan Yunanistan'a kaçma girişiminde bulunmuş, ancak bunda başarısız olmuştu. Bunun üzerine Samsun'a geçen Daş, buradan “Mehmet Kartal” adına düzenlenmiş sahte bir pasaportla Ro-Ro gemisine binerek Ukrayna'nın Novorossisk Limanı'na, oradan da Moskova üzerinden uçakla Romanya'nın Bükreş kentine geçmişti. Romanya'nın Braila Kenti'nde kaldığı yer ve uğradığı işyerlerinin adresleri ve telefon numaraları Türk emniyeti tarafından Romanya makamlarına bildirilen Daş, 1995 yılında yakalanmak üzereyken yine kaçmıştı. Daş'ın, 7 Temmuz 1997 tarihinde İspanya'nın başkenti Madrid'de 14 kilogram eroinle yakalandığı, dönemin İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu tarafından doğrulanmıştı. Türkiye'ye iadesi reddedilen Daş, 2003 yılında serbest bırakılmış, ancak aynı yılın Aralık ayında ele geçirilen 70 kilogram uyuşturucu maddeye ilişkin yine İspanya'da tutuklanmıştı. Daş, halen bu ülkede tutuklu bulunuyor.
button