Güncelleme Tarihi:
Kavili yaşadıklarını şöyle anlattı: “Savcının ve tutuklayan sulh ceza hâkiminin görmediği, dinlemediği, anlamak istemediği gerekçeleri itirazı değerlendiren hâkim görmüş, bizim söylediğimiz gerekçelerle tahliye kararı verdi. Tutuklama kararı bu kadar kinci, bu kadar berbat, bu kadar avukat düşmanı. Duruşmada sadece tutuklu sanık ifade verecekti. İfadesinden önce görüşmek istedim. ‘Görüşemezsin, ifadeden sonra görüş’ dedi. ‘İfadeden önce görüşeceğim’ dedim. Öyle deyince ‘Alın bu avukatı dışarı’ dedi. Diyaloğun, krizin sebebi bu. Sadece müvekkille görüşmek istedim diye... Başka hiçbir tartışmamız olmadı. Üzerimde cübbe, kolumu bacağımı bükerek beni yere yıktılar. Bacaklarımdan tutarak sırtım yerde, kafam yerde sürüklenerek metrelerce götürdüler. Diğer odada da göğsümün üzerine dizlerini, dirseklerini dayayarak bana işkence yaptılar. Silivri 9 No’lu cezaevine götürüldüm. Gece saat 23.30 gibi girdim. Sabah saat 06.30’da da tahliye oldum.”
BAKAN GÜL’DEN AÇIKLAMA
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti’nin Ankara Kızılcahamam’daki kampında konuya ilişkin soru üzerine şunları söyledi: “Yargılama faaliyetlerinin bir parçası olması sebebiyle avukatlar hakkında da bazı usuli güvenceler öngörülmüş. Avukatlık Kanunu’nun 58’inci maddesinde hüküm var. Kanun, ‘Avukatlık görevinden doğan veya görev sırasında işlenen suçlardan dolayı avukatlar hakkındaki soruşturma, Adalet Bakanlığı’nın vereceği izin üzerine yapılır’ diyor. Son olayda bu izin prosedürü işletilmedi. Bu bir ihmal mi yoksa yargı mercilerinin görev suçuna ilişkin bir yorumundan mı kaynaklanıyor, bu aşamada bilemiyoruz. Ancak HSK, konuyu inceliyor.”