Avukat değiliz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2010 00:00
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Times’a konuştu. Gazetenin editörü Martin Fletcher ve yazarı Suna Erdem’in yaptığı röportajda Gül, Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olduğunu vurguladı.
“Obama’nın Tahran anlaşmasını takdir etmemesi bizi şaşırttı. İran’ın avukatı olmadığımızı açıkça söylemek istiyoruz” diyen Gül’ün görüşleri özetle şöyle:
AB yolunda ‘sessiz devrim’
- Türkiye, siyasi ve stratejik olarak Batı’nın bir parçasıdır. AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdürmektedir. AB üyeliği konusunda çok ısrarcı olan bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye, insanların alışık olmadığı yeni ilişkiler kurabilir ve bunlar endişeye neden olabilir. Stratejik yönelimimiz AB’ye doğrudur ve bu siyaset üstü bir konudur. Hangi zorlukla karşılaşırsak karşılaşalım, AB üyeliği inadımız sürecek. Demokratik standartları hâlâ yükseltiyoruz. AB kriterleri seviyesine yaklaşıyorlar. ‘Sessiz bir devrim gerçekleşiyor’ diyoruz.
- Bölgemizde kitle imha silahlarına karşıyız. İran’a “Nükleer programın konusunda şeffaf olmalısın, sorumlulukların var” diyoruz. İran krizi de diplomatik yolla çözülmeli. ABD Başkanı Barack Obama’dan nisanda bir mektup aldık. İran’ın belirli şartları kabul etmesinin iyi bir güven artırıcı adım olduğunu söylüyordu. Brezilya ile birlikte İran’a mektuptaki şartları kabul ettirdik. İran’ın bu anlaşmaya sadık kalmasını sağlamak için BM’deki ek yaptırım uygulamasında ‘hayır’ oyu verdik. Obama’nın, Tahran anlaşmasını takdir etmemesi ise bizi şaşırttı. İran’ın avukatı olmadığımızı açıkça söylemek istiyoruz. Onlar kendilerini savunabilirler.
- Kimsenin destekçisi değiliz. Gazze’deki Filistin halkının seçimine saygı duyuyoruz, hepsi bu. Hamas’ın terör örgütü olup olmadığı benim meselem değil. Hamas oradaki halkı temsil ediyor. Yanlış yapıyorlarsa tavsiyelerde bulunup onları hizaya getirmek zorundasınız.
İsrail hükümeti akıldışı davranıyor
- İsrail 9 vatandaşımızı öldürdü. Bunu nasıl hoşgörürüz? İlişkilerin nereye gideceği onlara bağlı. İzledikleri siyasetler ve hükümetleri çok akıldışı. Sanki dosta ihtiyaçlarının olmadığını düşünüyorlar, Türkler’den kurtulmak ister gibiler. Aksi halde açık denizde 9 sivili öldürüp özür dilememelerinin, tazminat ödemelerinin ve hatalarını kabul etmemenin açıklaması olamaz.
- Bence Batı’daki dostlarımız Türkiye’nin demokrasi, insan hakları, hesap verebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi değerleri bölgemize dolaylı olarak yaydığını görüp takdir etmelidir. Türkiye; demokratik, laik ve diğer standartlarıyla birçok ülke için esin kaynağı olmuştur. Avrupa ile ortak değerleri güçlü biçimde paylaşan Türkiye hakkında şüphe duymak için neden yok.
Usul meselelerini aşın
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, son terör olaylarının ardından iktidar ve muhalefet liderlerinin bir araya gelmesi konusunda yaşanan polemiğe ilişkin görüşlerini açıklarken, “Türkiye’nin çok önemli bir meselesi olduğunda, partilerin, ‘Nasıl olacak, ne olacak’ gibi usul meselelerini aşarak, muhakkak ki oturup görüşmeleri gerektiği kanaatindeyim” dedi. Gül, “Hükümetin, ana muhalefet partisi, Meclisimizdeki diğer partilerle bunları muhakkak görüşmesi gerekir. Görüşüp olup bitenler hakkında daha detaylı bilgilendirmek gerekir” diye konuştu.
Görüşmekte mahzur yok
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile İsrail Ticaret Bakanı Ben-Eliezer’in görüşmesine ilişkin, “Böyle bir talep olmuş, bu talep karşısında görüşmekte bir mahsur yok” dedi. Gül, İstanbul Valiliği’ni ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Davutoğlu ile Ben-Eliezer’in görüşmesinin sorulması üzerine Gül, şunları kaydetti: “Dışişleri bakanları, yeri gelirse savaş anında bile görüşürler. Dolayısıyla ortada sorun var. Ortadaki sorun da büyük bir sorun. Tabii çözülmesi gereken bir sorun. Beklentilerimiz var. Böyle bir talep olmuş, bu talep karşısında görüşmekte bir mahzur yok. Önemli olan görüşülürken nelerin konuşulduğudur.”
Cuma çıkışı hediye
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, İstanbul’da Valiliği ziyaretinin ardından cuma namazını Yeni Cami’de kıldı. Gül, camiye gelişinde ve çıkışında kendisini alkışlayan, sevgi gösterilerinde bulunan vatandaşlara el salladı ve bazılarıyla tokalaştı. Bu arada hat sanatıyla uğraşan Ertan Öz adlı bir vatandaş, Gül’e, üzerinde hat yazısıyla “Abdullah Gül” yazan çini tabak hediye etti. Gül’e İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş eşlik etti.
AB yolunda ‘sessiz devrim’
- Türkiye, siyasi ve stratejik olarak Batı’nın bir parçasıdır. AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdürmektedir. AB üyeliği konusunda çok ısrarcı olan bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye, insanların alışık olmadığı yeni ilişkiler kurabilir ve bunlar endişeye neden olabilir. Stratejik yönelimimiz AB’ye doğrudur ve bu siyaset üstü bir konudur. Hangi zorlukla karşılaşırsak karşılaşalım, AB üyeliği inadımız sürecek. Demokratik standartları hâlâ yükseltiyoruz. AB kriterleri seviyesine yaklaşıyorlar. ‘Sessiz bir devrim gerçekleşiyor’ diyoruz.
- Bölgemizde kitle imha silahlarına karşıyız. İran’a “Nükleer programın konusunda şeffaf olmalısın, sorumlulukların var” diyoruz. İran krizi de diplomatik yolla çözülmeli. ABD Başkanı Barack Obama’dan nisanda bir mektup aldık. İran’ın belirli şartları kabul etmesinin iyi bir güven artırıcı adım olduğunu söylüyordu. Brezilya ile birlikte İran’a mektuptaki şartları kabul ettirdik. İran’ın bu anlaşmaya sadık kalmasını sağlamak için BM’deki ek yaptırım uygulamasında ‘hayır’ oyu verdik. Obama’nın, Tahran anlaşmasını takdir etmemesi ise bizi şaşırttı. İran’ın avukatı olmadığımızı açıkça söylemek istiyoruz. Onlar kendilerini savunabilirler.
- Kimsenin destekçisi değiliz. Gazze’deki Filistin halkının seçimine saygı duyuyoruz, hepsi bu. Hamas’ın terör örgütü olup olmadığı benim meselem değil. Hamas oradaki halkı temsil ediyor. Yanlış yapıyorlarsa tavsiyelerde bulunup onları hizaya getirmek zorundasınız.
İsrail hükümeti akıldışı davranıyor
- İsrail 9 vatandaşımızı öldürdü. Bunu nasıl hoşgörürüz? İlişkilerin nereye gideceği onlara bağlı. İzledikleri siyasetler ve hükümetleri çok akıldışı. Sanki dosta ihtiyaçlarının olmadığını düşünüyorlar, Türkler’den kurtulmak ister gibiler. Aksi halde açık denizde 9 sivili öldürüp özür dilememelerinin, tazminat ödemelerinin ve hatalarını kabul etmemenin açıklaması olamaz.
- Bence Batı’daki dostlarımız Türkiye’nin demokrasi, insan hakları, hesap verebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi değerleri bölgemize dolaylı olarak yaydığını görüp takdir etmelidir. Türkiye; demokratik, laik ve diğer standartlarıyla birçok ülke için esin kaynağı olmuştur. Avrupa ile ortak değerleri güçlü biçimde paylaşan Türkiye hakkında şüphe duymak için neden yok.
Usul meselelerini aşın
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, son terör olaylarının ardından iktidar ve muhalefet liderlerinin bir araya gelmesi konusunda yaşanan polemiğe ilişkin görüşlerini açıklarken, “Türkiye’nin çok önemli bir meselesi olduğunda, partilerin, ‘Nasıl olacak, ne olacak’ gibi usul meselelerini aşarak, muhakkak ki oturup görüşmeleri gerektiği kanaatindeyim” dedi. Gül, “Hükümetin, ana muhalefet partisi, Meclisimizdeki diğer partilerle bunları muhakkak görüşmesi gerekir. Görüşüp olup bitenler hakkında daha detaylı bilgilendirmek gerekir” diye konuştu.
Görüşmekte mahzur yok
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile İsrail Ticaret Bakanı Ben-Eliezer’in görüşmesine ilişkin, “Böyle bir talep olmuş, bu talep karşısında görüşmekte bir mahsur yok” dedi. Gül, İstanbul Valiliği’ni ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Davutoğlu ile Ben-Eliezer’in görüşmesinin sorulması üzerine Gül, şunları kaydetti: “Dışişleri bakanları, yeri gelirse savaş anında bile görüşürler. Dolayısıyla ortada sorun var. Ortadaki sorun da büyük bir sorun. Tabii çözülmesi gereken bir sorun. Beklentilerimiz var. Böyle bir talep olmuş, bu talep karşısında görüşmekte bir mahzur yok. Önemli olan görüşülürken nelerin konuşulduğudur.”
Cuma çıkışı hediye
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, İstanbul’da Valiliği ziyaretinin ardından cuma namazını Yeni Cami’de kıldı. Gül, camiye gelişinde ve çıkışında kendisini alkışlayan, sevgi gösterilerinde bulunan vatandaşlara el salladı ve bazılarıyla tokalaştı. Bu arada hat sanatıyla uğraşan Ertan Öz adlı bir vatandaş, Gül’e, üzerinde hat yazısıyla “Abdullah Gül” yazan çini tabak hediye etti. Gül’e İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş eşlik etti.