Güncelleme Tarihi:
BEYLERİ RAHATSIZ EDİYOR
“Hadi bizim muhalefetin telaşını, derdini anladık. Onlar uzun zamandır ekmeden biçtikleri bir sistemi kaybedecek olmanın paniği içindeler. Peki bu Avrupa ülkelerine ne oluyor? Avrupa ülkelerinin 16 Nisan konusundaki duruşları bizim muhalefetten daha sert, haşin, yaralayıcı. Bakanlarımızı ülkelerine sokmamak için her türlü diplomatik teamülü çiğnemekten, 2 saatte OHAL ilan edecek kadar her türlü yola başvuruyorlar. Bizim ilan ettiğimiz OHAL, beyleri rahatsız ediyor. İşinize bakın, işinize. Türkiye’deki halkoylamasından hangi sonucun çıktığı sizi niye bu kadar ilgilendiriyor? Allah’ın izniyle 16 Nisan’da bunlara gereken dersi vereceğinize inanıyorum. Tabii onlar da Türkiye’de yönetim sisteminin değişmesinin sonuçlarının gayet iyi farkındalar. Geçmişte hasta adam dedikleri bu ülkeyi bir türlü mezara gömüp başına taş dikemediler. Şimdi bu ülkenin yeniden dirilişine şahit olmak elbette onlara acı geliyor.
ERDOĞAN POSTERLERİ SÖKÜLÜYOR
Tayyip Erdoğan’ın Rotterdam’da dev posterleri dükkanlara asılmış. Gelmiş Hollanda polisi onları söküp atıyor. Ama öbür tarafta AB’de PKK terör örgütü yasak olduğu halde, onun başındaki zatın pankartlarıyla, posterleriyle Hollanda Rotterdam caddelerinde, onların polislerinin koruması altında gösteriler, yürüyüşler yapıyorlar. Almanya’da da aynı şeyi yapıyorlar. Ne yaparsanız yapın, topunuz gelin, bu millet 16 Nisan’da gereğini sizlere gösterecek. Yıllarca bize AB kriterleri diyerek dayattıkları ne varsa şimdi hepsini kendileri ayaklar altına alıyorlar. Şu 16 Nisan bir bitsin, 16 Nisan bittikten sonra masaya oturacağız, konuşacağız. Bu devran böyle yürümez. Gereği neyse Türkiye olarak da biz bunu yaparız.
ATA, İTE NASIL EZDİRİRSİN
Avrupa ülkelerinin yüzlerindeki maske düştü, gerçek suratları ortaya çıktı. Benim oradaki vatandaşım, soydaşım, aynı zamanda senin de vatandaşın. Ata, ite nasıl ezdirirsin, yedirirsin, böyle bir şey olabilir mi? Bunlar insanlıktan nasibini almamış. Bunlarda insanlık, vicdan, merhamet yok. Bu Avrupa, 2. Dünya Savaşı öncesinin ırkçı, faşist, zalim Avrupasıdır. Bu Avrupa Ortaçağ’ın Türk ve İslam düşmanı Avrupasıdır. Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz. Avrupalılar önce Suriye meselesinde, ardından 16 Nisan konusunda ortaya koydukları tavırla kendi maskelerini kendi elleriyle yırtmışlardır.”
FETÖ’CÜLERİN DOSYALARI NEREDE
Terör örgütlerinin hepsine kucak açan Avrupa ülkelerinin Diyanet İşleri Başkanlığımızın imamlarına, Milli Eğitim Bakanlığımızın öğretmenlerine tahammül edememeleri hep aynı karın ağrısının eseridir. Yahu Diyanet İşleri Başkanlığımızın imamlarına, öğretmenlerine ajan muamelesi yapıyor. Ondan sonra, 1 ay İstanbul’da Alman Konsolosluğu’nda ajan terörist saklanıyor, bir ay. Şansölye Merkel burada ziyaretime geldiğinde onu bırakmamızı istiyor. Dedim ki ‘Bizde yargı bağımsızdır, bırakamayız’. Kararı verecek olan yargıdır. Ben size 4 bin 500 terörist dosyası verdim. Nerede neticesi? Bu terörist PKK’lıların, FETÖ’cülerin dosyaları nerede? Hani cevap? Bak kaç yıl oldu vereli.
AJANLIK YAPANA İZİN YOK
Arapların güzel bir sözü var, ‘men dakka dukka.’ Siz vurdunuz mu, kusura bakma size de vururlar. Siz bize nasıl davranırsanız bizden de aynı muameleyi görürsünüz. Bundan sonra ülkemizde çeşitli sıfatlar altında ajanlık yapan hiçbir Avrupalıya izin verilmeyecektir. İster şahıs olsun isterse kurum olsun. AB üyelik süreciymiş, geri kabul anlaşmasıymış, şuymuş, buymuş, artık hiçbiriyle bizi tehdit edemeyecekler. Bitti o işler.
ÇOK DAHA FARKLI BİR TÜRKİYE
Hele 16 Nisan’da şu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bir geçelim, ondan sonra çok daha farklı bir Türkiye doğacak, bunu bilelim. Çünkü 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan öylesine endişe ediyorlar ki bunun garantisi olarak gördükleri 16 Nisan halkoylamasında aleni taraf haline geldiler. Bakıyorsunuz Alman milletvekilleri, ya sana ne, avucunun içine hayır yazmış onunla dolaşıyor. Çıkıyorlar meydanlarda kampanyalar yapıyorlar. Ya size ne? Korkunun ecele faydası yok.
‘SIRA NE ZAMAN SİMİTÇİLERE GELECEK’
16 Nisan’da oylanacak olan Anayasa değişikliğinin ne getirdiği, ne götürdüğü bellidir. Fakat bunlar felaket yalan söylüyor. Olmayan şeyleri varmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Önceki gün ‘Cumhurbaşkanı tüm lokantaları kapatabilir’ diyor. El insaf… Yalanın, palavranın da bir haddi hududu olur. Bunun yalanlarının freni yok. Şimdi sıra ne zaman boyacılara, simitçilere, çekirdekçilere gelecek diye bekliyorum. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemini herhangi bir yeri kapatmak için değil, ülkenin ve milletin önünü açmak için getiriyoruz. Milletimden ricam şu; muhalefetin hezeyanlarına kulak asmayın.