Güncelleme Tarihi:
Andrew Finkel imzasıyla yayımlanan makalede İstanbul'un, milyonlara mal olacak bir güzelleştirme projesiyle 550’nci yıldönümünü kutlamaya hazırlandığı dikkat çekilerek, "Esasen bir zamanlar Avrupa’nın kenarında olan kent, markasını bölgesel bir mıknatıs olarak değiştirirken milyarlarca sterlin tutarında bir yenileme sancısı içerisinde" değerlendirmesine yer verildi.
KENDİ BAŞINA ÜLKE
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın "İstanbul bir şehir değil, ülkedir" sözlerine yer verilen yazıda, "Bu modern patlamanın izahı, son 30 yılın tarihinde gömülü. 1980’da İstanbul’un ünlü siluetini aydınlatmak için elektrik parası yoktu. Kent, Türkiye’nin geri kalan bölümü gibi sıkıyönetim altındaydı, gece sokağa çıkma yasağı vardı ve Türk kahvesi kıtlığı bile yaşanıyordu" denildi.
Makaleye şöyle devam edildi:
"O zamandan beri kenti küresel ekonomiye götüren yol ite kaka açıldı. Avrupa tarafındaki Beyoğlu’nun arka sokaklarındaki bar ve lokantaları, butik oteller, füzyon lokantaları ve dünya müziği çalan kulüplere dönüştü. Bir zamanlar müşterileri duman altında bir çay fiyatıyla saatlerce oturduğu kahveleri, şimdi latte servisi yapılıyor ve eğer bir sigara yakmaya kalkarsanız 30 sterlin tutarında bir ceza öderseniz."
TÜRKİYE'DEN DAHA GENÇ
İkinci Dünya Savaşı sonunda sadece 1 milyon olan İstanbul nüfusunun her 10 yılda bu kadar arttığına dikkat çekilen makalede "Ortalama yaşı 29 olan Türkiye, zaten bir gençler ülkesi ancak İstanbul daha da genç. İnsanlar buraya çalışmaya gelir ve emekli olunca başka yerlere gider. Ayrıca, Türkiye kadınları kayıtlı bir işte çalıştırmak konusunda pek iyi bir performans göstermezken İstanbul’da ise kadınların yarısı çalışıyor" denildi.
EKONOMİK BÜYÜMEDE BİRİNCİ
Yazıda ayrıca Washington’daki Brookings Enstitüsü’nün İstanbul’u, Pekin ve Şanghay’ı geride bırakarak "2010 yılının en dinamik kenti" olarak ilan ettiği de anımsatıldı.
Brookings Metropol Polikası Programı Direktörü Alan Berude’nin "İstanbul, geçen yıl ekonomik büyümede ilk sırada yer aldı. Ekonomisi, kişi başına yüzde 5.5 gelişti ve istihdam 2009 ile 2010 arasında şaşırtıcı bir yüzde 7.3’lük artış gösterdi" değerlendirmesinin de yazıda altı çizildi.
İstanbul’daki canlı sanat dünyasına da dikkat çekilen yazıda, "Sınırlar ortadan kalkıyor. New York’taki galeriler, İstanbul’da şube açıyor ve Türk koleksiyoncuları, yurt dışına gidiyor. Art Basel Miami Beach belki henüz rekabeti hissetmezse de Konstantin tarafından yeni Roma olarak kurulan kent bir günde inşa edilmedi" ifadeleri kullanıldı.
The Observer’deki makaleye, İstanbul için "Ve Avrupa kültür başkenti tacını Finlandiya’nın Turku kentine teslim edeceği için üzgün hissetse de, bir tesellinin olduğunu da biliyor. Zira, 2012’de Avrupa’nın spor başkenti olacak" sözleri ile son verildi.
* Bu yazı The Observer'da, "Istanbul thrives as the new party capital of Europe" başlığıyla yayımlanan haberden derlenmiştir.
http://twitter.com/HurriyetPlanet