Güncelleme Tarihi:
Yıldırım, mevkidaşı Merkel ile Çankaya Köşkü’nde başbaşa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, şunları söyledi:
ŞİKAYETLER KULAĞIMIZA GELİYOR
“Sayın Merkel’in 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra ülkemizde göstermiş olduğu teröre karşı, darbecilere karşı dayanışmaya teşekkür ediyoruz. Darbe girişiminden sonra OHAL çerçevesinde darbecilerin sebep oldukları tahribatı zararları, toplumsal travmayı ortadan kaldıracak bir takım önlemler aldık. Benzeri olaylar yaşanmaması için elimizden geldiğince tedbirlerini alıyoruz. Burada uygulamalarla ilgili zaman zaman şikayetler kulağımıza geliyor. Bu uygulamalarla da, bu kadar büyük bir olayın, yüzbinlerce sorumlunun içinde olduğu bir darbe girişiminde hata olabilir ancak bir kasıt söz konusu asla olamaz. Başından beri şunu söylüyoruz; Türkiye bir hukuk devleti, intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz. Hukuk içinde adalet içinde muamele yapacağız, uygulamalarımız da bu yönde olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız uygulama ile yargı yolunu da açmış bulunuyoruz. Gözaltı süresi gibi kısıtlamalar getirilmişti, bunlar da epey bir rahatlama sağlamış bulunuyoruz.
ALMANYA’NIN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR
FETÖ örgütüyle ilgili mücadelede Almanya’nın çok daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Bu örgütler Avrupa ülkelerinde rahatça faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Bunlar Türkiye’nin bugün başını ağrıtıyor, canını yakıyor ama eminim ki gelecek bir zaman içinde bütün Avrupa için büyük bir tehdide dönüşebilir. Bu yüzden de terörle mücadeledeki işbirliğimizin artarak devamı hayati öneme sahiptir.
AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE’DEN GEÇİYOR
Suriye’de, Irak’ta DEAŞ’e karşı verdiğimiz amansız mücadelede Almanya’nın yaptığı katkılar, istihbarat katkısı, hava desteği önemlidir. Bunu takdir ediyoruz ve teşekkür ediyoruz. Amacımız, terörün yok olduğu, ilişkilerimizin her alanda geliştiği bir ortamı oluşturmak. Avrupa’nın güvenirliği Türkiye’den geçiyor. Türkiye 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye bir anlamda AB’nin hem göçler bakımından hem terör bakımından engelleyen, kaynağında durduran ülke konumunda. Bunun da AB tarafından takdir edileceğini düşünüyoruz.”
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ DİKKATE ALIN
Yıldırım’dan sonra söz alan Almanya Başbakanı Merkel ise, şunları söyledi:
“TBMM’yi gezerken darbe teşebbüsünün yarattığı tahribatın izlerini görme fırsatını elde ettim. Halkın demokrasi için nasıl siper olduğunu da gördüm. Bundan sonra da atılacak siyasi adımlarda da ifade özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün, güçler ayrılığının ne kadar önemli olduğunu dikkate alınmasını istiyoruz, arzu ediyoruz.
İSLAMCI TERÖRÜ ELE ALDIK
Görüşmelerde terör tehdidini de ele aldık. İslamcı terörü ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanına da söyledim. Burada Müslümanlara karşı herhangi bir şüphecilik değil, çünkü bu insanlar insan hayatını yok edip, demokrasiyi ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu mücadelede birlikteyiz. Irak’ta da Peşmergelerle bu teröre karşı mücadele ediyoruz. Türkiye’yi destekliyoruz, burada çok büyük bir yük altında olduğunu biliyoruz. PKK’nın terör aktiviteleri hakkında konuştuk.
500 MÜLTECİYİ KABUL ETME KARARI VERDİK
3 milyonu aşkın Suriyeli mülteci Türkiye’ye geldiler. 18 Mart 2016 tarihli anlaşmanın canlı tutulması gerekiyor. Belki de Türkiye’nin beklediği kadar hızlı akmasa bile 3 milyarın, 2.2 milyarı harcandı. Gaziantep’e gitmiştim birkaç ay önce, mültecilerin durumuna baktığınızda tabi ki bu paraya her gün ihtiyaç var. Biz bu nedenle destek olmak istiyoruz. Almanya mülteci kabul etmeye devam edecek. Her ay 500 mülteciyi kabul etmeye karar verdik.
EMNİYET TEŞKİLATLARI GÖRÜŞMELİ
Ekonomi ve turizm konusunda tehditler ve saldırılar nedeniyle endişeler ve sıkıntılar yaşanıyor. İçişleri Bakanlarımızın yakın işbirliği içinde hem havaalanlarında hem tatil bölgelerinde güvenliğin sağlanması için işbirliği halinde olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Darbe teşebbüsünden sonra Alman yatırımcıların burada yasal açıdan güvende olmaları için daha da fazla işbirliği yapılmasını konuştuk. DİTİB ile ilgili görüşmemiz oldu. Örneğin, Gülen hareketi ile ilgili sıkıntılarımız olduğunda ve Türkiye bize kanıtlar verdiğinde emniyet teşkilatlarımız bunu birlikte görüşmeli. Uzun yıllar boyunca Diyanet tarafından gönderilen imamların eğitimi hakkında işbirliğimiz oldu. Orada yaşayan Türkler bu kişilerle işbirliği halinde olmalı. Burada bilgi toplanması yönündeki şüpheler ortadan kaldırılmalı.
TERÖRLE MÜCADELE YASASININ DEĞİŞTİRİLMESİ
Başbakan Yıldırım ve Merkel, toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Merkel, bir Türk gazetecinin “ne zaman AB’ye vizesiz seyahat edebileceği” ile ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:
“Bu yolda çok adım atıldı. Halen üzerinde çalışılması gereken konular var. Örneğin terörle mücadele yasalarının değiştirilmesi. Bu konuda yoğun görüşmeler var. Bu görüşmeleri komisyonla ilerletmemiz gerektiğini konuştuk. Büyük ısrarla bu yönde çalışıyoruz”
BİRLİK KARARLAŞTIRSIN
Aynı soru üzerine konuşan Yıldırım da, “Bu, çok kapsamlı bir anlaşma. Sadece terörle ilgili konu yok. Vize muafiyeti, geri kabul gibi konular var. Bunların bir kısmı iyi çalışıyor. Bir kısmı istediğimiz gibi çalışmıyor. Biz yapılması gereken işlerin çoğunu yaptık. Ama kalan 5 madde var. O 5 maddenin bir tanesi de terörle mücadeledir. Terörle Mücadele Yasası’nda da prensip olarak teröre en çok muhatap olan ülke olarak terörle mücadelemizin Türkiye’nin, bölgenin ve Avrupa’nın güvenliğini sıkıntıya sokmayacak şekilde ele alınmasının hatta bunun Avrupa Komisyonu’nda ele alınmasının daha faydalı olacağını, daha sonra birlik nezdinde kararlaştırılmasını önerdik. Kısa zaman içinde mesafe alırız” dedi.
HERKES HEDEF OLABİLİR
Bir Alman gazetecinin ABD Başkanı Donald Trump’tan Suriye bağlamında beklentilerinin sorması üzerine Merkel, “Uluslararası terörle mücadele ABD’nin de önceliği. Başkan yeni görevi devraldı. Bunları detaylı olarak konuşacağız. İşbirliğinde bir devamlılık olacağı kanaatindeyim. Terör ortak bir düşman. Yakın işbirliği halinde olacağız. Herkes hedef olabilir. ABD’nin girişi rejimi konusunda bir grubu genel olarak, toplu olarak suçlamak mümkün değil. Belli ülkelerden gelen insanlar” diye konuştu.
ÖNLEM ALIYORUZ
Almanya’dan PKK ve YPG’ye destek olduğu yönünde bir soru üzerine Merkel, “PKK ve bağlı örgütler hakkında konuştuk ve PKK’nın bu konuda Almanya’da bağlantılı olan hususları elbette inceleyip izliyoruz. Önlem alıyoruz. Bize Türkiye tarafından iletilen farklı vakaları büyük hassasiyetle inceliyoruz. Bu nedenle içişleri bakanlıkları istihbarat örgütleri çok yakın işbirliği halinde olmalı” yanıtını verdi.
TERÖR DÜNYANIN BAŞININ BELASI
Başbakan Yıldırım ise şunları söyledi:
“Yeni Amerikan yönetiminin NATO’nun fonksiyonu ve yapabilecekleri konusunda bir tereddütlerinin olduğunu düşünmüyorum. Terör sadece Almanya’nın Türkiye’nin meselesi değil, dünyanın başının belasıdır. El Kaide’den en büyük bedel ödeyen Amerika’dır. DEAŞ başta olmak üzere bütün terör örgütlerini bölgeden temizlemek hepimizin ortak sorumluluğudur diye düşünüyorum.”
GÖRÜŞMEK ÖNEMLİ
Alman bir gazetecinin, “Türkiye’deki muhalefette, bu ziyaretinizin Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından referandum için destek olarak kullanılacağı şüphesi var” şeklindeki bir sorusu üzerine Merkel, “Zor dönemlerde siyasetçilerin birbiriyle görüşmeleri önemli. Bu görüşmeleri sürdürmelerin önemli olduğunu düşünüyorum. Türk halkının kendi kararını kendi başına vereceğini düşünüyorum. Ziyaretimin halkın görüşünü etkilemeyeceğini düşünüyorum. Ben hükümette olmayan partilerin temsilcileriyle de görüşeceğim. Onların da görüşlerini alacağım. Görüşerek, görüş farklılıklarını da ele alma imkanımız var. Her bir konuyu ele aldık. Türk tarafı bize beğenmediklerini söyledi ben de şikayetlerimi ifade ettim” dedi.
MUHALEFET ENDİŞELENMESİN
Aynı soruya Yıldırım, “Muhalefet endişelenmesin. Merkel’in seçimi var. Benim orada oy hakkım yok. Bizim referandum var. Merkel’in oy hakkı yok. Türkiye’de Türk vatandaşları, Almanya’da da Alman seçmenler bu işe karar verecek” yanıtını verdi.