"AVRUPA'NIN GELECEĞİ BURADA ŞEKİLLENİYOR"

Güncelleme Tarihi:

AVRUPANIN GELECEĞİ BURADA ŞEKİLLENİYOR
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2011 16:14

Ünlü İngiliz diplomat ve analist, Christopher Patten Daily Star'a yazdığı köşe yazılarının sonuncusunu Türkiye'ye ayırdı. Patten, Avrupa Birliği'nin gelecekteki varlığı için Türkiye'yi üyeliğe kabul etmesinin şart olduğunu söyledi. İşte Patten'ın makalesi...

Haberin Devamı

   

Bu bir süre için son köşe yazım olacak. Bugünden sonra BBC Trust’ın başkanlığını yapacağım. Dolayısıyla başkanlık sürecim boyunca Sicilya mafyasının sessizlik yeminine benzer bir yemin tutmak zorundayım. Kalemimi bırakıyorum.

 

Bu son yazıyı İstanbul Boğazı’nın ışıltılı sularına bakarak yazıyorum. Güneş, Anadolu yakası sahilini aydınlatırken martılar hafif meltemle birlikte salınıyor. Kuzeye, Karadeniz’e doğru büyük bir yolcu gemisi geçiyor. “Hayat güzeldir” dedirten günlerden biri. Ama ben zaten, tarihle yoğrulmuş bu güzel şehre ne zaman gelsem böyle hissediyorum.

 

Dahası bence Avrupa’nın geleceğini şekillendirecek şehir ne Brüksel, ne Paris ne de Berlin. Avrupa’nın geleceği İstanbul’da şekillenecek. Nasıl mı? Açıklayayım:

 

Haberin Devamı

Avrupa’nın bugünkü siyasi kimliğinin temelinde yakın tarihi yatıyor. 19’uncu yüzyılda, Avrupalıların dünya nüfusu içindeki payı beşte birden dörtte bire yükseldi. Böylece Avrupa ülkeleri genişlemeci kolonyel güçler haline gelip yüzyıla damga vurdu. Ancak bu gelişmeler aynı zamanda yaşam alanı üzerinde ciddi bir rekabet yarattı. En önemli mücadele ise Fransa ve gelişmekte olan Almanya arasında yaşandı.

 

AVRUPA MARS'A TAPTI

Sonuçta 70 yılda üç savaş yaşandı. Bu savaşların sonuçlarını Fransa’nın kuzeyi ve doğusu ile Orta Avrupa’daki mezarlıklarda görmek mümkün. Örneğin Picardy’deki mezar taşlarına kazınmış Hintçe isimlere bakın. Ya da Fransa’nın kilometrelerce uzağında, “Yüzüklerin Efendisi” ülkesi Yeni Zelanda’daki savaş anıtlarını düşünün.

 

Yani, Avrupa’nın savaş tanrısı Mars’a taptığı günlerde, dünyanın geri kalanı da çoğunlukla bizim savaşlarımıza sürükleniyordu. Biz Avrupalılar birbirimiz için tehlikeli olmanın dışında çoğunlukla dostlarımızı da tehlikeye atıyorduk.

 

Haberin Devamı

Avrupa Birliği’nin kurulması biz Avrupalıların yeni bir savaşı önleme girişimiydi. Fransa ve Almanya yapışık kardeşlere dönmüştü. Ekonomik işbirliğinin hedefi daha yakın bir siyasi birlik sağlanmasıydı. Diğer ülkeler de bu tarihi uzlaşının etrafında toplandı. Bu ülkeler arasında başlarda olaya şüpheyle yaklaşan İngiltere de vardı. Sonuçta hepimiz bu birliğin içine çekildik ve böylece barış ve refahımız sağlanmış oldu.

 

EKONOMİ DEVİNDEN SİYASİ GÜCE

Avrupa Birliği fikri şüphecileri yalancı çıkaracak ve hatta taraftarlarını bile şaşırtacak kadar iyi işledi. Dev bir ortak pazar kuruldu. Ticaret ve çevre gibi alanlarda egemenlik hakları bölüşüldü hatta devredildi. Dünya nüfusunun yüzde 7’sini barındıran bir birlik, toplam üretimin yüzde 22’sini elde etmeye başladı. Bu rakam ABD’den yüksek, Çin’in neredeyse iki katı, Hindistan’ın ise dört-beş katıydı.

 

Haberin Devamı

Avrupalı ekonomi devi küresel alanda siyasi bir güç olmaya da niyetlendi ancak bu noktada gerçekler devreye girdi. 20’nci yüzyılın savaş tanrısı 21’nci yüzyılda kendinden şüphe etmeye başladı. Birleşmiş Milletler’in desteklediği Libya operasyona kadar, Avrupa uluslararası meseleleri kenardan seyretmeyi tercih etti. Hatta Libya’da bile Fransa ile İngiltere’nin girişimlerine karşın Almanya tarafsız kalmayı yeğledi.

 

Peki o zaman bugün Avrupa’nın varlık sebebi ne? Örneğin benim çocuklarıma AB’nin amacının savaşmamızı önlemek olduğunu söyleseniz verecekleri cevap bellidir: “Tabii ki savaşmayacağız.” Dolayısıyla bugün Avrupalılar Avrupa’nın varlık sebebini gözden geçirmek zorunda.

 

Haberin Devamı

SORUNUN CEVABI TÜRKİYE

Benim için sorunun cevabı Türkiye’de. Türkiye’nin katılımıyla Avrupa doğal olarak daha dinamik bir ekonomi olacak. Türkiye bölgesel bir enerji merkezi. Bölgesinde önemli bir nüfuzu ve önemli bir askeri gücü var. Her şeyin ötesinde Türkiye demokrasi, özgürlük, hukukun üstünlüğü, açık toplum, çoğulculuk ve din alanlarında gelişmekte olan diğer Müslüman toplumları için bir model teşkil ediyor.

 

Bir AB üyesi olarak Türkiye kıtanın tarihsel önemine yeni bir boyut katabilir. Bu da yeni bir Avrupa kimliği ve söylemi oluşturaca, AB’nin bu çağda varlığını sürdürmesi için yeni bir sebep yaratacaktır. Umarım kalemimi yeniden elime aldığımda biz de bu yola girmiş oluruz. Aksi takdirde birçoğumuz için Avrupa siyasi hedefleri boyunu aşan başarılı bir gümrük birliğinden öteye geçmeyecek.

 

Haberin Devamı

Christopher Patten, Hong Kong'un son İngiliz valisi, Avrupa Komisyonu'nun dış ilişkilerden sorumlu eski üyesi ve Oxford Üniversitesi'nin rektörüdür. "The answer to Europe's future is to be found in Turkey" başlıklı bu makale Daily Star ve Project Syndicate'da aynı anda yayımlanmıştır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!