Avrupalı, Türk balığı tercih ediyor
Güncelleme Tarihi:
Arzu ÇETİK/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2007 11:34
EGE Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Avrupa'da sosyetenin uğrak restoranlarında Türk levrek ve çipurasının tercih edildiğini söyledi. Kızıltan, “Papa 16'ncı Benedikt'e ülkemizi ziyarete geldiğinde levrek ikram edildi. Papa bile Türk levreğini tescilledi. Bu bizim onur kaynağımız. Türk balığı Avrupa'nın gözbebeği oldu” dedi.
Ege Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Türkiye'den 2005 yılında 414 milyon dolarlık ihracata karşılık, 2006 yılında yüzde 13'lük artışla 463 milyon 572 bin dolar su ürünü ihracatı yapıldığını, Ege Bölgesi'nin 2005 yılında 152 milyon 452 bin dolar olan olan ihracatının, 2006'da yüzde 18 artarak 180 milyon 641 bin dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. İhracatta İtalya, Hollanda, İspanya, Fransa ve Yunanistan'ın ilk sıralarda geldiğini anlatan Sinan Kızıltan, üretimde çipura ve levreğin ağırlıkta olduğunu söyledi. Türkiye'nin çipura ve levrek üretimi 60 bin ton iken, komşumuz Yunanistan'ın 120 bin ton olduğuna dikkat çeken Kızıltan, İngiltere, Almanya, Hollanda gibi ülkelerde Akdeniz ülkelerinin balıklarının tercih edildiğini kaydetti. Kızıltan şunları söyledi:
“Denizlerimizde yetişen balıklar tuzluluk, sıcaklık oranlarından dolayı daha lezzetli. Avrupa ülkelerindeki lüks restorantlarda Türk levreği ve çipurası tercih ediliyor. Avrupa'nın gözbebeği oldu. Papa 16'ncı Bedenikt ülkemizi ziyarete geldiğinde kendisine levrek ikram edildi.
Papa bile Türk levreğini tescilledi. Bu bizim için onur kaynağı.” Avrupa'daki lüks restoranlarda bir porsiyon levreğin fiyatının 10 euro olduğuna değinen Kızıltan, “Türkiye'de vatandaşlarımız çok şanslı. Şu anda restorantlara baktığınız zaman alkollü ya da alkolsüz içkisi, salatası, balığı dahil 6 euroya satılıyor. Buna karşılık ülkemizde kişi başına balık tüketimi 8 kilogram iken, dünya ortalaması 16, AB ortalaması 24 kilogram. Japonya'da 42 kilogram. Ülkemizde balık tüketiminin arttırılması gerekiyor” diye konuştu.
‘KÜLTÜR BALIKÇILIĞINA DESTEK OLUNMALI’
Türk balıklarının Avrupa ülkelerinin gözbebeği olmasına, talebin her geçen gün artmasına karşılık Türkiye'nin yeni çıkan Çevre Yasası nedeniyle üretimini arttırılamamasından sıkıntı yaşadığını kaydeden Kızıltan şöyle devam etti:
“Avrupa ülkelerini üretimde yakalamak üzereyken, yeni çıkan Çevre Yasası nedeniyle onlar bizi geçti. Bizim üretimimiz yerinde saymaya başladı. Onları yakalama şansımız azaldı. AB kültür balıkçılığına destek verirken, Türkiye'nin önü kesiliyor. Bizde yeni üretim alanları belirlenmedi, üretim artamıyor. Yunanistan, İspanya, İtalya'da ise sürekli yeni alanlar açılıyor. Ayrıca AB fonlarından yüzde 50 oranında destek alıyorlar. Türkiye'nin de artık AB standartlarını kabul etmesi lazım. Bilimsel olmayan gerçeklerle çıkarılacak tebliğler bu işin özüne aykırı. Bilim, hakem tayin edilmeli.”
“Denizlerimizde yetişen balıklar tuzluluk, sıcaklık oranlarından dolayı daha lezzetli. Avrupa ülkelerindeki lüks restorantlarda Türk levreği ve çipurası tercih ediliyor. Avrupa'nın gözbebeği oldu. Papa 16'ncı Bedenikt ülkemizi ziyarete geldiğinde kendisine levrek ikram edildi.
Papa bile Türk levreğini tescilledi. Bu bizim için onur kaynağı.” Avrupa'daki lüks restoranlarda bir porsiyon levreğin fiyatının 10 euro olduğuna değinen Kızıltan, “Türkiye'de vatandaşlarımız çok şanslı. Şu anda restorantlara baktığınız zaman alkollü ya da alkolsüz içkisi, salatası, balığı dahil 6 euroya satılıyor. Buna karşılık ülkemizde kişi başına balık tüketimi 8 kilogram iken, dünya ortalaması 16, AB ortalaması 24 kilogram. Japonya'da 42 kilogram. Ülkemizde balık tüketiminin arttırılması gerekiyor” diye konuştu.
‘KÜLTÜR BALIKÇILIĞINA DESTEK OLUNMALI’
Türk balıklarının Avrupa ülkelerinin gözbebeği olmasına, talebin her geçen gün artmasına karşılık Türkiye'nin yeni çıkan Çevre Yasası nedeniyle üretimini arttırılamamasından sıkıntı yaşadığını kaydeden Kızıltan şöyle devam etti:
“Avrupa ülkelerini üretimde yakalamak üzereyken, yeni çıkan Çevre Yasası nedeniyle onlar bizi geçti. Bizim üretimimiz yerinde saymaya başladı. Onları yakalama şansımız azaldı. AB kültür balıkçılığına destek verirken, Türkiye'nin önü kesiliyor. Bizde yeni üretim alanları belirlenmedi, üretim artamıyor. Yunanistan, İspanya, İtalya'da ise sürekli yeni alanlar açılıyor. Ayrıca AB fonlarından yüzde 50 oranında destek alıyorlar. Türkiye'nin de artık AB standartlarını kabul etmesi lazım. Bilimsel olmayan gerçeklerle çıkarılacak tebliğler bu işin özüne aykırı. Bilim, hakem tayin edilmeli.”