Avrupa'dan OHAL uyarısı: Normale dönün

Güncelleme Tarihi:

Avrupadan OHAL uyarısı: Normale dönün
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2016 00:16

OHAL uygulamasının ve KHK’ların olası olumsuz etkileriyle ilgili Türkiye’yi ilk uyaranlar arasında yer alan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, normale dönüş zamanının geldiğini söyledi. 27-29 Eylül’de Ankara’yı ziyaret eden Muiznieks’in, yayımladığı kapsamlı belgede öne çıkan görüş ve önerileri şöyle:

Haberin Devamı

ENDİŞELER DİNMEDİ
İlk öncelik olarak olağanüstü durum mantığı bir kenara bırakılarak OHAL’in gerektirdiği amaçlar sürdürülürken cezai ve idari prosedürlerde olağan yasal düzenlemelere dönme zamanı geldi.

İlk KHK’ya ilişkin değerlendirmede, alınan önlemlerin orantılılığı konusundaki endişeler dile getirilmişti. Bunlara sonraki KHK’lar ile getirilen geniş kapsamlı önlemler eklendi. Endişeler dinmedi.

KHK’ların kapsamı ve uygulanması kamu sektörüyle sınırlı kalmadı.

KHK’larla oluşturulan prosedürler idari ve cezai hukuk içindeki olağan prosedürle ilgili garantilerden belirgin bir sapma gösteriyor.

SINIRSIZ GÜÇ SAĞLADI
KHK’lar idari makamlara ve yürütmeye çok geniş kapsamlı, neredeyse sınırsız, isteğe bağlı güç sağladı. Olağan durumlarda demokratik bir toplumda uygulanabilir hukuk devletinin genel ilkeleri ve insan hakları güvencelerinde derogasyon söz konusu.

KHK’lar ile ya da bunlarla oluşturulan prosedürlerle görevlerinden alınanlara birtakım ek yaptırımlar da getirilmesi endişe verici.

Darbe girişiminden iki buçuk ay sonra Türk demokrasisine yönelik açık ve mevcut tehlikenin belirgin bir ölçüde azalmamış olması anlaşılmaz. Türk hükümetinin OHAL’i 90 gün daha uzatma niyeti üzüntü verici ancak Komiser bu sürenin kısaltılmasını umuyor.

‘ŞÜPHELİ’ UYARISI
Türk yetkililerin mücadeleyi insan haklarına ve hukukun temel ilkelerine tam bağlı kalarak yürütmesi kendi çıkarına.

Basit bir idari kararla gazetelerin, televizyonların, derneklerin, özel şirketlerin kapatılıp mallarının Hazine’ye devredilmesi uygulamasına derhal son verilmesi aciliyet içeriyor.

Bir şüphelinin aile mensuplarını potansiyel şüpheli olarak değerlendiren hiçbir önlem, OHAL durumunda bile, demokratik bir toplumda var olmamalı.

HSYK’nın kararları standartlara uygun değil.

Belediye düzenlemelerine yönelik endişeler söz konusu. Belediye başkanlarının ya da başkan yardımcılarının görevden alınıp yerine yeni isimlerin atanması yerel demokrasi açısından temel sorunlar yaratıyor.

İfade özgürlüğü ve medya özgürlüğüne müdahaleler endişe kaynağı.

BAKMADAN GEÇME!