Avrupa zavallı bir durumda

Güncelleme Tarihi:

Avrupa zavallı bir durumda
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2011 00:43

Cumhurbaşkanı Gül, mali krizden çıkamayan AB’nin içinde bulunduğu durumu İngilizce’de zavallı anlamına gelen “miserable” sözcüğüyle açıkladı. Gül, “Şimdi bu öyle bir tesadüf ki, böyle bir miserable Avrupa, böyle bir birlik, işte böyle yarım bir ülke de (Kıbrıslı Rumlar) başkanlık yapıyor” dedi.

Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, mali krizden bir türlü çıkış yolunu bulamayan Avrupa Birliği’nin içinde bulunduğu dağınıklığı anlatmak için tartışma yaratacak bir nitelemede bulunarak, İngilizce ‘Miserable-zavallı’ sözcüğünü kullandı. Gül, bu çıkışını önceki akşam Londra’da bir grup gazeteciyle sohbeti sırasında Türkiye’nin AB ile ilişkilerini değerlendirirken yaptı. Gül, tam üyelik müzakerelerinde hiçbir başlığın açılamaz hale gelmesinin “AB için büyük bir itibarsızlık olduğunu” söyledi. Gül, bu değerlendirmeden sonra şöyle devam etti:

Muhataplarıma da aynen söylüyorum

“Aslında AB’nin karşılaştığı en büyük itibarsızlık 2012’nin ilk yarısında yaşanacak. Düşünebiliyor musunuz, Rum kesimi AB’nin tüm ilkelerini çiğneyerek Kıbrıs’ı temsilen AB’ye katıldı. Halkının yarısını temsil etmeyecek şekilde, noksan, yarım bir şekilde katıldı. Bu AB’nin standartlarını ilk çiğneme örneğiydi. Şimdi de bu yarım ülke, eksik ülke AB’ye başkanlık yapacak. (Gülerek) Şimdi bu öyle bir tesadüf ki, böyle bir miserable Avrupa, böyle bir birlik, işte böyle yarım bir ülke de başkanlık yapıyor... Düşünsenize şimdi, böyle de bir başkanı var şimdi, bugün aynen böyle söyledim muhataplarıma...”

Bir gazetecinin “Miserable” sözcüğüne karşılık olarak “Zavallı bir durum mu?” diye üstelemesi üzerine Gül, şöyle konuştu: “Zavallı bir durum var şüphesiz ki. Kendi kendilerini sorgulamaları gereken en zavallı bir durum. Avrupa Birliği bu kadar zavallı bir duruma ancak düşebilirdi. Bunu size söylüyorum, ama çok daha aşırı dozda muhataplarımla da konuşuyorum. Miserable ifadesini de kullanıyorum.”
Gül, bir soru üzerine de Kıbrıs Rum Yönetimi’nin 2012’nin ikinci yarısında AB dönem başkanlığını aldığında Türkiye’nin Avrupa Komisyonu ile ilişkilerini sürdüreceğini, ancak Kıbrıslı Rumların AB’ye başkanlık edeceği toplantılara katılmayacağını belirtti. Gül, “Onları ademe (yokluk-olmama-bulunmama) mahkûm edeceğiz” diye konuştu.

Bu noktaya gelmemizde AB’nin etkisi çok

Gül, AB’ye dönük bütün bu eleştirilerine karşılık, Türkiye’nin bugün geldiği durumda AB ile yürütülen müzakerelerin olumlu anlamda büyük etkisi olduğunu belirterek, “Biz bu soft power’ı (yumuşak güç) kazanırken AB ile ilişkilerden çok büyük katkılar aldık. Bizim için müzakere sürecinin başarıyla bitmesi çok daha önemli. Bu sürecin bitmesi demek resmen ve fiilen herhangi bir AB ülkesi seviyesinde olmak, gelişmiş kalkınmış ülke sınıfına girmek demek. O sınıfa girdikten sonra AB’de kimse Türkiye’ye ‘Hayır’ diyemez. O gün belki Türk halkı Norveç gibi olmayı tercih edebilir. Çünkü bu süreç Türkiye’ye büyük güç veriyor” diye konuştu. Cumhurbaşkanı, ayrıca AB içinde iki vitesli, daha gevşek bir AB yapılanması yolundaki tartışmalara Türkiye’nin itibar etmemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Biz onlara takılırsak bir kez bugün Fransızların Almanların söylediği şeyler (imtiyazlı ortaklık) çıkmaya başlar. Bizim için bütün bu tartışmaların bir fırsatı var. Bu durum, bize kendimizi daha çok toparlamamız, ekonomimizi, demokrasimizi, hukukumuzu konsolide etmemiz, derinleştirmemiz için fırsat ve zaman veriyor. Şu anda aramız kapanıyor. Aramız daha da açılıyor olabilirdi. Aramızdaki açığı kapatmak açısından bir fırsat var. Böyle bir dönemde belki de en mutlu olacağımız şey şu ki Türkiye derli toplu? Bu dönemde Türkiye kendi problemleriyle vakit geçiriyor olsaydı büyük bir kayıp olurdu.”

Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI GÜL'E GÖRKEMLİ KARŞILAMA TÖRENİ / FOTO GALERİ

Haberin Devamı

Masal gibi

/images/100/0x0/55ea374cf018fbb8f871e734


 TÜRKİYE’den İngiltere’ye 23 yıl aradan sonra ilk kez resmi ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül için Londra’da görkemli bir tören düzenlendi. Gül çifti, Buckingham Sarayı’nın yakınındaki tören alanına Kraliyet Süvari Birliği bando eşliğinde giriş yaptı. Ardından İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ve eşi Edinburgh Dükü Philip, İngiltere milli marşı eşliğinde geldi. Tören alanının White Hall Kapısı’ndan da Türk bayraklı araçla Gül ve eşi girdi. Öndeki araçta, Galler Prensi Charles Gül’e eşlik ederken, arkadaki araçta rahatsızlığı nedeniyle törene katılamayan Prens Charles’ın eşi Cornwall Düşesi Camilla’nın yerine kraliyet temsilcisi Hayrünnisa Gül’ün yanında yer aldı. Green Park’ta 41 pare, Tower of London’da 62 pare top atışı yapıldı. İstiklal Marşı sonrası Gül, Kraliyet Şeref Kıtası’nı selamladı. Kraliçe Elizabeth ve Cumhurbaşkanı Gül ile Hayrünnisa Gül ve Edinburgh Dükü Philip saltanat arabalarında yerlerini aldılar. Saltanat arabaları Türk ve İngiliz bayraklarıyla donatılan Mall Caddesi’nden geçerek saraya ilerledi. Kraliçe Elizabeth ve eşi Philip, Gül çiftine Belçika Suiti’ne kadar eşlik etti. 1988’de Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ziyaretinden sonraki bu ilk resmi ziyaret, 2. Elizabeth’in 2008’deki Türkiye ziyaretinin iadesi niteliği de taşıyor.

Haberin Devamı

KENAN EVREN'İN 23 YIL ÖNCEKİ ZİYARETİNDEN KARELER

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!