Güncelleme Tarihi:
James Blitz 8 Kasım günü yayımlanan “BM görüşmeleri Kıbrıs sorunu çözümü için son fırsat” adlı yazısında Kıbrıs görüşmelerindeki akıl almaz inatçılığı çok güzel bir şekilde anlattı. Ancak iki bölgeli ve iki toplumlu federal bir anayasa üzerine kurulan geniş çaplı bir anlaşmaya varılmasında gösterilen bir diğer başarısızlığın sonuçları çok daha kötü.
Avrupa’nın geri kalanı Yunanistan’ın gösterdiği önyargının trajik bağlaşımının ve Türk gururu tarafından rehin tutuluyor. Eğer Kıbrıs üzerinde anlaşmaya varılamazsa, Türkiye’nin çoktandır beklemekte olan AB üyeliği başarısız olacak. Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olanlar Kıbrıs kozunu nasıl kullanmaları gerektiğini çok iyi biliyor.
Avrupa Birliği güvenilir olmayan bir müzakere ortağı olduğunu kanıtladı ve özellikle Moskova, Washington ve İslam dünyası karşısında olmak üzere küresel nüfuzunu kaybetmeye başlayacak. Soğuk Savaşın ardından Türkiye’ye güvenlik ve savunma stratejisi içinde ciddi bir rol verme çabaları felce uğrayacak. AB ve NATO’nun birlikte hareket etme çabaları tıkanacak. Hatta Türkiye’nin Avrupa Savunma Ajansı’nda yer alması Kıbrıs Rum Kesimi ve destekçileri tarafından bloke edilecek.
Türkiye, çok ihtiyacı olduğu Avrupa ülkelerine vize uygulamasının hafifletilmesi konusunda yardım alamayacak ve Türkiye’yle Kıbrıs Rumları arasındaki doğrudan ticaret görüşmeleri yapılmayacak. Çok sayıda Türk askeri Kuzey Kıbrıs’ta bulundurulmaya devam edecek ve hiçbir zaman uluslararası toplum tarafından tanınmayan KKTC Türkiye’nin yıllık bir milyar euro değerindeki vergileriyle finanse edilmeye devam edecek.
Aralarında kargaşa yaratan papazlar ve kirli basının da olduğu, Kıbrıs Türkleriyle güç paylaşımı teklifine karşı çıkan Kıbrıslı Rumlar, istediklerini elde edecek. Ancak Kıbrıs Rum Kesimi, bir şantajcının ahlaki yetkisini taşıyarak Türklerin korkusu altında yaşayan kara cahil bir ülke olarak varlığını sürdürecek. Dahası, Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıslı Rumlara ait mülklerin tazminatı hiçbir zaman ödenmeyecek.
Kıbrıs sorununu çözebilmek için sadece tek bir fırsat var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2004’te sunulan uğursuz Annan planını reddetmeye yönelik küskünlüğüne son vererek kendisini bir devlet adamı olarak ortaya koyabilir. Erdoğan Kıbrıs’ı bir anlaşmaya zorlayabilecek güç ve güvene sahip.
Türkiye’nin liderliği, AB üyeliğini önceliği olarak belirtiyor. Eğer bu doğruysa, bunu kanıtlamanın tek bir yolu var. Erdoğan Kıbrıslı Rumların blöfünü görmeli.
DÜNYA BASININDA BUGÜN ÖNE ÇIKAN MANŞETLER
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://twitter.com/HurriyetPlanet