Güncelleme Tarihi:
Bugün ise uzmanların doların yaşadığı çıkışın devam edeceğine yönelik beklentileri artıyor. ABD'li banka Morgan Stanley tarafından yapılan son tahmin, şu anda 1.36 seviyesinde bulunan euro/dolar paritesinin bu yıl için de gerileyerek, 1.24 seviyesine geleceğini öngörüyor.
FED İÇİN ALAN YARATIYOR
Haber analizde, euroya yönelik kaygıların, yatırımcıların ABD'deki varlıklara daha fazla yönelmesini de sağlayacağı belirtilirken, bu durumun ABD için iki önemli fırsat yaratacağının altı çizildi.
Doların güçlü seyretmesinin yarattığı ilk fırsat, ABD Merkez Bankası'na (Fed) faiz oranlarını belirlerken daha fazla hareket alanı yaratması.
Güçlü dolar, büyük miktarda ithalat yapan ABD'de, bir yandan enflasyon tehlikesini sınırlarken, diğer yandan ülkenin para biriminin değerinin korunması için faiz artırımı gereksinimi de azaltıyor.
YATIRIMCILAR UMUTLU
Fed'in faiz oranlarını artırmasıyla ilgili beklentilerin azalması, borsa yatırımcıları tarafından da olumlu karşılanıyor. Yatırımcılar, bu beklentiyle, son dönemde düşüş yönünde düzeltme yaşayan piyasalarda bu hareketin uzun sürmeyeceğini düşünüyor.
WSJ, birçok yatırımcının, piyasalarda rallinin başladığı 2009 Mart'ından beri faiz artırımı beklediğini ancak bu beklentinin kırılmasıyla, yatırımcıların tahvil piyasasından çıkıp, yeniden hisse senedine yöneleceğine dikkat çekti.
Yatırımcılar, euroya yönelik kaygılar sonrasında, daha önce bu yaz gerçekleşmesini beklediği faiz artışının, en erken bu yılsonunda yapılacağını hatta 2011 yılına sarkabileceğini düşünüyor.
BÜYÜMEYE ETKİSİ
WSJ, eurodan kaynaklanan endişelerin zaten yavaş büyüyen Avrupa kıtasındaki ekonomik büyümeyi daha da karmaşık hale getirecek olmasını ise ABD için ikinci bir fırsat olarak gösterdi.
Küresel finansal krizin etkileri silinme işaretleri verirken, ABD'de 2009'un dördüncü çeyreğindeki büyüme yüzde 5.7 olmuş, aynı dönemde euro bölgesi beklentilerin altında kalarak yüzde 0.1 büyümüştü.
Beklentiler, 2010 için de ortaya çok farklı bir tablo çıkarmıyor. İngiliz Bankası RBS, bu yıl euro bölgesinin için yüzde 0.9 oranında büyüyeceğini ön görürken, bu rakam ABD için yapılan ortalama yüzde 2 büyüme tahmininin oldukça gerisinde kalıyor.
Bu da ABD'yi, gelişmiş ülkeler arasında en iyi tercih edilecek ülke konumuna getiriyor.