Avrupa Konseyi'ne 17 Aralık şikayeti
Güncelleme Tarihi:
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu süreci resmen uluslararası alana taşındı.
Umut Oran'ın GRECO'ya resmen sunduğu başvuru dilekçesinde 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ayrıntıları anlatıldı. 17 Aralık sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşmalarda operasyonu gerçekleştiren polis ve yargı mensuplarını "çete, örgüt, paralel yapı" diye nitelendirdiğinin, operasyonu gerçekleştirenlerin görevden alındıklarını, TBMM'den geçirilen yasalarla yürütmenin, yasama ve yargıya müdahalesinin önünün açıldığı ifade edildi.
GRECO'ya sunulan dilekçede şöyle denildi: "Ceza adaleti sisteminin gereği olarak yürütülmekte olan soruşturmaların CMK usüllerine görev yürütülmesi neredeyse fiilen olanaksız hale getirilmiştir. Soruşturmaların daha en başından itibaren hukuk tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir baskı ve engelleme süreci halen yasalar hiç sayılarak devam etmektedir"
BAŞVURU DİLEKÇESİNDEN: "İKTİDARI ELE GEÇİRMİŞ OLAN SİYASAL PARTİ GÖRÜNÜMLÜ ÖRGÜTSEL YAPI...."
Oran'ın başvuru dilekçesinde şu ifade kullanıldı;
"İktidarı ele geçirmiş olan siyasal parti görünümlü örgütsel yapı, Anayasa düzeni fiilen askıya almıştır. Uygar dünyanın saygın bir üyesi olma yolunda kararlı adımlarla ilerleyen çağdaş uygarlık iddiasını her gün artarak devam ettiren ülkemiz, ne yazık ki 2003 yılı sonrasında iktidarı ele geçirmiş olan yapının uygulamalarıyla bu kez tam tersine uygar dünyadan giderek uzaklaşmaya başlamıştır..."
ORAN: "KUL HAKKI, YETİM HAKKI YEDİRMEMEK İÇİN BAŞVURDUM"
Umut Oran, GRECO'ya yaptığı şikayet başvurusu konusunda Hürriyet'e yaptığı açıklamada da "Yurt içinde hukuki siyasi her yolu denedik. Her yolu kapattılar" dedi.
Başvuruyu "kul hakkı, yetim hakkı yedirmemek için yaptığını" vurgulayan Oran, "Her yolu kapatsalar da, CHP olarak mücadeleye devam ederiz. Ya bir yol buluruz ya da yeni bir yol açarız. Hak'dan yana, adaletin tecilli etmesine yardımcı oluruz" dedi.
GRECO NEDİR?
Açık adı Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu olan GRECO'nun temeli, 1994'te Malta'da yapılan Avrupa Adalet Bakanları toplantısında atıldı. Konsey'in üyesi olan Türkiye'nin de katıldığı bu toplantıda, yolsuzlukla mücadelede işbirliği imkanı yaratılması kararı alındı. Bu kararın temel gerekçesi, yolsuzluğun demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları için ciddi bir tehdit oluşturmasıydı.
Bu karar doğrultusunda, 1998 yılında GRECO'nun kurulması benimsendi ve GRECO resmen, 1 Mayıs 1999'da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararıyla kuruldu. OECD'nin de gözlemci statüsüyle bulunduğu GRECO'nun iki sözleşmesi, 1999'da imzaya açıldı. Biri, "Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi", diğeri "Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi" olan iki sözleşmeyi bugüne kadar aralarında AB ülkeleri ve ABD'nin de olduğu çok sayıda ülke imzaladı.
Türkiye, 27 Eylül 2001'de, Yolsuzluklara Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi'ne taraf olacağını açıkladı, buna ilişkin yasayı da TBMM'den geçerek, 14 Ocak 2004 tarihinde "Yolsuzluğa karşı özel hukuk sözleşmesini" imzalayarak, GRECO'ya taraf oldu. Türkiye daha sonra da aynı kapsamda "Yolsuzluğa karşı ceza sözleşmesi"ne taraf oldu.
Avrupa Konseyi'nde Türkiye'nin de taraf olduğu ilgili sözleşmeler, GRECO'ya yolsuzluk konusunda üye ülkelerin yetkilileri hakkında Avrupa Adalet Divanı'na suç duyurunda verme yetkisi tanıyor.
Yolsuzluğa karşı ortak mücadele öngören GRECO, bu amaçla üye ülkelere denetim ve gözlem ziyaretleri yapabiliyor. GRECO'nun üye ülkelerin devlet yetkililerinden bilgi isteme ve denetim yetkisi de bulunuyor.