Güncelleme Tarihi:
Hırvatistan’da merkez üssü Pretinja şehrinde 6,4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde 7 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişinin yaralandığı ve yaklaşık 150 yıllık binaların yıkıldığı bildirildi. İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, Hırvatistan’da meydana gelen ve Bosna Hersek, Çekya, Almanya, Macaristan, İtalya, Karadağ, Romanya, Slovakya, Slovenya, Sırbistan ve Avusturya’da hissedilen deprem ile ilgili açıklamalarda bulundu.
"HIRVATİSTAN’DAKİ DEPREM SÜRPRİZ DEĞİL"
Bu yıl Hırvatistan’da ikinci kez deprem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altan, "Dünyayı oluşturan levhalara baktığımızda, Hırvatistan da çok depremin meydan geldiği bir bölgeye giriyor. İtalya, Hırvatistan, Yunanistan ve Türkiye deprem ülkeleridir. Dünyanın deprem haritasına baktığımızda, bunu rahatlıkla görebiliriz. İtalya’dan Hırvatistan’a geçerken, Arnavutluk ve Yunanistan kısmı da deprem bölgesine giriyor. Geçtiğimiz yıl Arnavutluk’ta böyle bir deprem felaketi yaşandı. Bu yıl da Hırvatistan’da depremi yaşıyoruz. 6,4 büyüklüğündeki deprem, bütün Avrupa ülkelerinde de hissedildi. Çünkü bu büyüklükteki depremler, genellikle büyük çapta hissedilir. Dolayısıyla, bu bölgelerde büyük depremlerin olması pek de sürpriz değil. Mutlaka olacak çünkü dünya bir bütün olarak kara parçalarından oluşmuş değil. Levhalar vardır ve onların oynamasıyla depremler oluşur. Levhalar, belli bir süre enerjisini biriktirdikçe, bu enerjiyi boşaltmaya doğru gidecektir ve boşaltacaktır. Depremin meydana geldiği yer, Avrasya levhasıyla Afrika levhasının tam birleştiği noktalardır ve orada fayın kırılmasıyla meydana gelmiş bir deprem söz konusu” diyerek bölgede deprem olmasının normal olduğunu belirtti.
"ARTÇI DEPREMLER 1 YIL SÜREBİLİR”
Avrupa’da eski yapı stoklarının çok fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Altan, “Bu depremin artçıları devam eder. 6.4 büyüklüğünden daha küçük depremlerle sürecektir. Hatta 1 yıl bile sürebilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, oradaki eski yapı stoklarının depreme dayanıklı olarak tasarlanmamış olmasıdır. Çünkü deprem, Avrupa’da çok nadir görülen bir doğal afet. Eski yapı stokları depreme dayanıklı bir şekilde tasarlanmadığı için de deprem yükü geldiğinde rahatlıkla yıkılabiliyor. Görüldüğü üzere, Hırvatistan’da meydana gelen depremde bu yapılar da yıkıldı çünkü bölge eski yapı stokları ile dolu. Özellikle de Almanya’daki yönetmeliklere baktığınızda yine deprem dayanıklılık yüklemesinin yapılmadığını görüyoruz. Hasarlı, eski binalardan vazgeçmelerini ve bu bölgeleri daha dayanıklı hale getirmeleri gerekiyor” diye konuştu.
2021’de Avrupa’da depremlerin devam edeceğini belirten Altan, sözlerine şöyle devam etti:
Dünyadaki bütün levhaların kıpırdağına dikkat çeken Altan, “Ülkemizde çok deprem oldu. Levhalarda birçok hareket görüldü. Bu durum aynı şekilde Yunanistan’da, Arnavutluk’ta ve diğer ülkelerde de oluyor. Dolayısıyla, levhaların birleştiği noktalarda mutlaka deprem olacaktır ve 2021’de depremler devam edecektir. Çünkü enerjisi biriken fay, kırılır. Bunun kaçarı yok.”
“HER AN DEPREM OLACAK GİBİ TEDBİRLİ OLMAK LAZIM”
Beklenen İstanbul depremine ilişkin konuşan Altan, “Artık, ne zaman deprem olacak diye düşünmememiz lazım. Her an deprem olacak gibi yapı güvenliğimize dikkat edersek depremi evde karşılarız. Mesela Japonlar gibi bir sehpa yapalım, çayımız dökülmesin diye uğraşalım. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Çünkü dünya haritasında da gördüğümüz gibi Türkiye’nin her tarafı kırmızı. Yani her bölgesinde deprem olabilir. İstanbul için konuşacak olursak, oradan geçen fay hatları, büyük depremler oluşturabilen fay hatları. Bizler de uyarıyoruz zaten, burada büyük bir deprem olasılığı var. Olacak demiyoruz. Bunun yerini ve saatini bilemeyiz ama burası bir deprem üretebilir” dedi.
1 YILDA 2’NCİ BÜYÜK DEPREM
22 Mart’ta Hırvatistan’da merkez üssü başkent Zagreb olan 5.3 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Depremde çok sayıda kişi yaralanmıştı, eski binalar ise yıkılmıştı.