Güncelleme Tarihi:
Yunanistan’ın finansal kaderi kısmen tek bir kredi derecelendirme kuruluşunun elinde. Moody’s ülkenin kredi notunu düşürürse, Atina hükümeti Avrupa Merkez Bankası’ndan borç alamayacak duruma gelecek.
Der Spiegel dergisinde yayımlanan bir analizde, kredi derecelendirme kuruluşlarının euro bölgesinde istenmeyen adam haline geldiğine dikkat çekildi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının şirketlerin kaderini belirleyecek kadar önemli bir etkisi var. Şirketin kredi notunun “yatırım yapılabilir” seviyeden, “riskli” seviyesine gerilemesi, şirketlere milyarlarca dolarlık zarar verebilir ve hatta firmaların batmasına bile neden olabilir.
Moody’s, Standard & Poor’s ve Fitch, yani dünyanın en büyük üç kredi derecelendirme kuruluşu artık ülkelerin kaderlerini belirleyecek kadar güçlü. Örneğin, şu anda Yunanistan’da büyük bir likidite krizinin yaşanmamasının tek nedeni, Moody’s’in ülkenin A2 olan ülke notunu değiştirmemesi.
Ancak kuruluş son günlerde Atina hükümetine, ülkenin kredi notunun düşürülebileceğine yönelik tehditlerde bulunuyor. Bu yüzden, ülkede her an büyük bir likidite krizi baş gösterebilir.
AVRUPA BİRLİĞİ DEVREYE GİRECEK
Almanya’da yayımlanan günlük finans gazetesi Handelsblatt’ta yer alan bir habere göre, Avrupa Birliği (AB) üyesi hükümetler, bu üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun hakimiyetine son verecek önlemler almayı planlıyor.
Gazete, euro bölgesindeki maliye bakanlarının Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) 16 üyeli birlik için kendi kredi notu sistemini geliştirmeye zorladığına dikkat çekti. Bakanların bu şekilde Avrupa’da bir ülkenin finansal sağlığı Moody’s gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının eline bakmayacağına inandığı belirtildi.
İsmini vermek istemeyen Avrupalı bakanlara yakın bir kaynak, “Kredi derecelendirme kuruluşları, Lehman Brothers olayını tamamen yanlış anladı” diye konuştu. Kredi notunda büyük değişiklikler gerçekleştirmedikleri ABD’li yatırım bankasının tüm dünyayı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra görülen en derin resesyona sokmasını dikkate alan bakanlar, aynı şeyin yeninden yaşanma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.
ECB DE DESTEKLİYOR
Der Spiegel, bu yaklaşımın ECB tarafından da desteklendiğine dikkat çekti ve ECB yöneticilerine yakın kaynakların Handelsblatt gazetesine bankanın Yunanistan’ın kaderinin tek bir kredi derecelendirme kuruluşuna bağlı olmasından büyük endişe duyduklarını söylediğine işaret etti.
Mevcut kurallar dahilinde, bu üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan birinin Yunanistan’ın kredi notunu A- seviyesine çekmesi durumunda, ECB sadece kredi verirken, euro bölgesi tahvillerini teminat olarak kabul edebiliyor.
Şu anda sadece Moody’s Yunanistan’ın kredi notunu A2 seviyesinde tutmaya devam ediyor. Üç büyüklerden diğer ikisi Standard&Poor’s ve Fitch ülkenin kredi notunu BBB seviyesine düşürdü bile.
Ancak finansal krizin etkisi finans çevrelerinde kuralların değişmesine neden oldu. Bu yüzden şu anda kredi notunun BBB- bile büyük bir sorun oluşturmuyor ama bu kural 2010’un sonunda değişecek.
Moody’s geçen haftaki tehdidini gerçekleştirip, Yunanistan’ın kredi notunu düşürürse, Atina hükümeti 1 Ocak 2011 itibariyle, Avrupa Merkez Bankası kredileri alamayacak. Bu şekilde ülkede büyük bir likidite krizi ortaya çıkabilir. Yani Moody’s’in Yunanistan’ın Avrupa kıtasının kilit finansman kolaylığına ulaşmasını engelleme hakkı var.
Alman banka Deutsche Bank’ın baş ekonomisti Thomas Mayer, “Euro bölgesinin tek bir kredi derecelendirme kuruluşunu etkisinde olması büyük bir talihsizlik” diye konuştu.
ABD’li banka Goldman Sachs’ın Avrupa baş ekonomisti Erik Nielsen, “Bu, Avrupa Merkez Bankası için büyük bir eksiklik” dedi.