Avrupa, 600 bin Kıbrıslı Rum’un ipoteğine girmez

Güncelleme Tarihi:

Avrupa, 600 bin Kıbrıslı Rum’un ipoteğine girmez
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 31, 2005 00:00

‘Deklarasyonda Kıbrıs’la ilgili düşüncelerimizi açıkça yazdık. Yasaları çıkardık, protokolü imzaladık, müzakerelere baÅŸlamamak için sebep kalmadı.’    DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül, ‘Kanunları çıkardık, ek protokolü imzaladık. Artık müzakerelere baÅŸlamamak için sebep kalmadı’ dedi. Gül, ‘de facto’ durumunun sürdüğünü de belirterek, ‘Avrupa’nın da 600 bin kiÅŸilik Kıbrıs Rumları’nın ipoteÄŸine girecek hali yok’ diye konuÅŸtu.İçerik ve ÅŸekle çok dikkat ettik 17 Aralık’ta verilen karar doÄŸrultusunda, 3 Ekim’e kadar bazı kanunları çıkarmamız ve ek protokolu imzalamamız gerekiyordu. Yasaları çıkardık, protokolü imzaladık, müzakerelere baÅŸlamamak için sebep kalmadı. Ek protokolün Rum Kesimi’ni tanıma anlamına geleceÄŸi söyleniyordu. Yanlış anlamaya mahal bırakmamak için hem içerik, hem de ÅŸekil açısından çok dikkatli bir çalışma yaptık. Üç adet kağıt vardı: Kapak kağıdı, protokol ve deklarasyon. Kapak kağıdında ‘ekteki protokolü gönderiyoruz bununla ilgili düşüncelerimiz de deklarasyonda bulunuyor’ yazdık. Dolayısıyla bunlar bir bütün haline geldi. Rum Kesiminin sadece Rumları temsil ettiÄŸini, Türkiye’nin garanti haklarını, KKTC ile iliÅŸkilerini aynen devam ettireceÄŸini ama bunun yanında çözüm için de uÄŸraÅŸacağını söyledik. Bunlar AB dokümanı haline geldi. Ä°ngiltere de bir açıklamayla, olumlu düşüncelerini söyledi.Ä°ngiltere’nin özel yaklaşımı olmadı AB Dönem BaÅŸkanı Ä°ngiltere’nin özel yaklaşımı söz konusu deÄŸil. Protokolü imzalayacağımızı bir kaç ay önceden açıklamıştık. Yunanistan ve Rum Kesimi, Türkiye’nin deklarasyon yazmasını bir ‘siyasi tuhaflık’ olarak niteledi. Asıl tuhaflık onlarınki. Bütün dünyanın istediÄŸi planı onlar reddettiler, 30 Mayıs’ta Türkiye’nin Ada’daki bütün ekonomik kısıtlamaları karşılıklı kaldırma yolunda bir teklifi oldu, bunu da reddettiler. Bir çeliÅŸki varsa onların tutumunda.Ne Rumlar kabul etti ne de bizEk protokol Türkiye’ye iletildikten hemen sonra 3.5 saat içinde onaylandı. Çünkü biz herÅŸey için hazırdık. Bütün senaryolarımız belliydi. Bir aydır imzalayabilirdik ama onlar böyle bir zamanlama olsun istediler, Brüksel zaten tatile giriyor. Biz tatile girmeden bitmiÅŸ oldu. Brüksel’deki arkadaÅŸlarımız öngördüğümüz senaryoların adım adım yürüdüğünü bize telefonla bildirdiler. Biz de onlara gerekli siyasi talimatı verdik. 17 Aralık’ta bir kriz yaÅŸadık ve kalkıp dönüyorduk biliyorsunuz. O krizin nedeni AB’nin ‘Türkiye protokole herhangi bir rezerv koymadan imzalasın’ ısrarıydı. Biz o zaman bunu reddettik ve kalıcı bir çözüm ortaya çıkana kadar Rumları tanımayacağımızı belirttik. O kavga o zaman verildi ve uzlaÅŸmaya da o zaman varıldı. Dolayısıyla o uzlaÅŸma devam ediyor ÅŸimdi. Bundan sonra deklarasyona diÄŸer üye ülkelerden her hangi bir tepki beklemiyoruz. Olursa da elbette herkes görüşlerini ifade edebilir. Kıbrıs sorunuyla ilgili bugünkü ‘de facto’ durum devam ediyor. Ne onlar bize bir ÅŸey kabul ettirmiÅŸ oldu ne de biz onlara. Ne Avrupa ne de Türkiye, Kıbrıs Rumları’nın ipoteÄŸi altında. Avrupa’nın 600 bin kiÅŸilik Kıbrıs Rumları’nın ipoteÄŸine girecek hali yok. Avrupa’nın da çıkarları, dengeleri var. Ayrıca haksız durumdalar, AB’nin de üstünde ısrar ettiÄŸi bir çözüm planını reddetiler.Almanya seçiminin sonucu etkilemez Almanya’daki seçimlerde kimin iktidar olacağına biz karar veremeyiz. Ama Avrupa’da bir ilke var: Daha önce alınan kararlara uyulur, alınan kararların sürekliliÄŸi vardır. Bunu zaten Merkel ve Sarkozy de söylüyor. KeÅŸke bizden önceki hükümetler ÅŸu son siyasi reformları yapmış olsalardı da bütün iÅŸler bitmiÅŸ olsaydı. Avrupa’nın bu zor dönemine kalmasaydı iÅŸler.Protokolü TBMM onayına sunacağızMuhalefetin imza öncesi uyarılarını dikkate aldık. Eski hükümetlerin yaptığını yapmayın, dediler. 1995’te esas Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması bile TBMM’ye götürülmedi. Biz ufak deÄŸiÅŸiklikler olduÄŸu için yürürlükte olanı bile TBMM’ye götüreceÄŸiz ve ek protokol, kapak kağıdı ve deklarasyonun 3’ünü birlikte onaya sunacağız. herÅŸeyi açık ÅŸeffaf ve dikkatli yapıyoruz. Biz o protokolü Brüksel’de imzalayıp deklarasyonu da Ankara’da yayımlayabilirdik. Ama bu yolla 3’ü de imzalandı. Kayseri ağırlamasıBAÅžBAKAN ErdoÄŸan önceki gün Yamula Barajı Hidroelektrik Santralı’nın açılışını yaptı. Daha sonra da DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül ve TOBB BaÅŸkanı Rifat HisarcıklıoÄŸlu ile Yemliha Beldesi’nde çiftçi Memduh Basut’un evine konuk oldu. Ceket ve ayakkabılarını çıkarıp sedire oturan üçlü, bir süre aileyle sohbet etti. Basut ailesi, ErdoÄŸan’dan saÄŸlık ocağı ile Yamula Barajı’nın su kanallarının yapılmasını istedi. ErdoÄŸan hafif raylı sistemin açılışını yaparken de aÅŸağıdaki ilginç pankartla karşılandı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!