Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2002 12:53
Newsweek Dergisi, Avrupa'nın en iyi 100 şirketine 'yönetiminizde azınlık çalışıyor mu' diye sordu. Şirketlerin 69'u 'soruyu yanıtlayacak kadar ırkçı değiliz' dedi. Dergiye göre 'şirketler açık vermek istemiyor'. Çünkü yönetim kurulu üyelerine bakıldığında azınlıkların sayısı 'azınlık' bile değil.
Newsweek Dergisi, geçtiğimiz hafta 'Avrupa'da azınlık nüfustan olan birinin yönetim kurulu üyeliğine kadar yükselmesi neden çok zor' sorusunu kapağına taşıdı. Bu amaçla Avrupa'nın en iyi 100 şirketi arasında bir araştırma yaptı. Araştırma kapsamında yer alan şirketlere yönetim kadrolarındaki azınlık oranları soruldu. Azınlıklar Asya ve Afrika ülkelerinden kişileri kapsıyor.
İngiltere'de azınlık nüfus Hintliler ve Asyalılar başlığı altında toplanıyor. Alman şirketleri arasında yapılan araştırmada ise Türkler azınlık oranında ilk sırada geliyor.
Şirketlerden 69'u derginin sorusunu yanıtlamanın bile ırkçılık olacağını öne sürerek araştırmaya katılmadı.
Habere göre şirketlerin tavırlarının asıl nedeni bu değil. Avrupalı şirketlerin çoğunda azınlık olmak hala önemli bir dezavantaj. Şirketler rakamları açıkladıkları taktirde bu durumun ortaya çıkmasından korkuyorlar.
Geri kalan 31 şirket arasında yapılan araştırmaya göre bu firmalardan genel müdürü azınlık olan yok. 31 şirketin yönetim kurulunda toplam 'altı' azınlık mensubu yönetici var. Tepe yöneticisi sayısı 16, orta kademe yönetici sayısı ise 18.
AB'DEN AZINLIK YASASI
Habere göre Avrupa Birliği'nin (AB) son çalışması şirketlerin bu durumunu kanıtlıyor.
AB, 2003'te oylamaya sunulmak üzere Avrupalı şirketlerdeki azınlık oranlarının artırılmasına ilişkin bir yasa tasarısı hazırladı. Buna göre şirketler çalışan azınlıkların oranlarını raporlamak zorunda kalacaklar. Sunulan raporların sonucunda azınlık sayısının artırılmasına yönelik resmi çalışma yapılıp yapılmayacağına karar verilecek.
Haberde dünyada insan hakları savunucusu misyonuyla hareket eden Avrupa’nın, azınlıklara tanınan haklar konusunda çuvaldızı kendisine batırması gerektiği belirtiliyor.
Dünya'da ırk çeşitliliğinin en fazla olduğu ülke ABD olarak biliniyor. ABD'nin yüzde 31'i azınlıklardan oluşuyor. İngiltere'deki nüfusun yüzde altısı, İspanya ve İtalya'nın ise yüzde biri azınlık. ABD'nin, 11 Eylül saldırısının ardından göçmenlik kriterlerini zorlaştırması nedeniyle göçmenlerin Avrupa'ya yönelmesi bekleniyor.
'Think-tank' (düşünce tankı) kuruluşu Runnymede Trust tarafından 2000'de yapılan bir başka araştırmaya göre en büyük 100 İngiliz şirketinin üst ve orta düzey yöneticilerinin yalnızca yüzde biri azınlıklardan oluşuyor.
Araştırmaya göre işe alım sürecinde bazı yöneticiler aynı düzeydeki adayları değerlendirirken azınlıkları seçmeme eğilimi gösteriyorlar.
İngiltere'deki bu durumu farkeden üniversiteler harekete geçtiler. Farklılık, çeşitlilik ile ilgili dersler ve özel eğitim programları hazırlamaya başladılar. Son olarak Londra'da bulunan 'National Black' adlı işletme yüksek lisansı programı profesyonel yöneticilerle azınlık öğrencileri buluşturmaya başladı. Bu buluşmalarda öğrenciler yöneticiler tarafından mülakata alınıyorlar. Seçilenler firmalarda çeşitli projelerde çalışıyorlar.
Üniversite geçtiğimiz aylarda İngiliz kökenli banka Lloyds ile çalıştı. Bankadaki azınlık oranı bu çalışmanın ardından yüzde 2.5'den yüzde 20'ye çıktı.
Newsweek haberinde, Alman Commerzbank'ın ırkçılık karşıtı çalışmalarına da yer verdi. Banka yaklaşık 12 yıldır kadınlara yönelik programlar düzenliyor. Commerzbank'ı gündeme getiren son gelişme bir Türk olan Mehmet Dalman'ın yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesi. Banka, Almanya'da büyük firmalardan yönetim kurulu üyeleri arasında bir Türk olan ilk ve tek şirket.