Güncelleme Tarihi:
İÇTİKLERİ SU AYRI GİTMEZDİ
Melih Gökçek, Rifat Hisarcıklıoğlu, Sinan Aygün ve Salih Bezci’den bahsediyoruz. Bir dönem içtikleri su ayrı gitmezdi. Hatta bazılarının aralarında iş ortaklığı da vardı. Gelin görün ki, geçen perşembe günü karşılaştığımız bir manzara bu dörtlünün arasına bir kara kedinin girmiş olduğunu gösterdi.
Ankara’nın ünlü üç AVM ve iş merkezine Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin zabıtalarının gitmesi olayından söz ediyoruz. AVM’lere kilit vurulmasına ramak kala çözülen bu krizin perde arkasına ışık tutmak istediğimizde bakın karşımıza nasıl bir tablo çıktı.
Her şey, iki ay önce Ankara Ticaret Odası’nda yaşanan tartışmayla başladı. Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek, önce Medya Komitesi’nden ATO Meclisi’ne seçildi, birkaç gün sonra da başkanlık koltuğunda Salih Bezci’nin oturduğu ATO yönetimi istifa etti. Hemen ardından Gökçek ATO Başkanlığı’na aday olacağını açıkladı. Yönetimin istifa gerekçesi, bir önceki seçimlere FETÖ’nün müdahale ettiği ve yönetimde FETÖ’cülerin bulunduğu iddiasıydı.
Gökçek’e en büyük destek efsane ATO Başkanı, FETÖ mağduru CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’den gelmişti. Genel kurulun 142 delegesiyle topluca fotoğraf çektiren 33 yaşındaki genç aday Gökçek’in ATO Başkanı olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Zira, Aygün’ün desteğinin ötesinde uzun süre kendisine rakip de çıkmamıştı.
‘İKİ GÜNLÜK OSMAN’
Ancak, ATO Meclisi’nde kazan kaynamaya başlamıştı bir kere. “Yıllardır burada olan değerli insanlar varken ATO’da iki gün geçirmiş olan Osman Gökçek mi başkan olacak” sorusu soruluyordu. Ayrıca, Osman Gökçek’in ATO’yu bir sıçrama tahtası olarak gördüğü ve asıl hedefinin Rifat Hisarcıklıoğlu’nun TOBB Başkanlığı koltuğu olduğu söylentileri de kulisleri kapladı.
Kazan kaynamaya başlayınca ATO’nun ‘ak sakallıları’ toplandı. Gökçek’in karşısına tek bir aday çıkarmakta anlaştılar. Neticede muhtemel aday adayları arasından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın kuzeni de olan Gürsel Baran sıyrıldı. Baran, seçim öncesinde yürüttüğü adaylık kampanyası sırasında Erdoğan ailesi ile akrabalığını hiç dile getirmedi. Ama bu ilişki yine de bir şekilde seçim denklemine girdi. Ardından Hisarcıklıoğlu’nun da devreye girdiği ve onun da Baran’ı desteklediği konuşulmaya başlandı. Sonuçta birçok dinamik harekete geçti ve bir araya gelerek Osman Gökçek’e karşı ciddi bir ağırlık yarattı. Ve seçim günü geldi çattı ve sandıktan Gürsel Baran çıktı. Bu Gökçek ailesi için büyük bir yenilgiydi.
‘YEDİ DÜVEL BİRLEŞTİ’
O yüzden Melih Gökçek’in tepkisi de ağır oldu. Kamera karşısına geçti ve “Osman’a karşı yedi düvel birleşti” dedi. Ardından da isim vererek Hisarcıklıoğlu’nu suçladı. Hisarcıklıoğlu, Gökçek’i daha da kızdıracak bir yolu seçti ve bu açıklamaya muhatap olmadı. Ve tam bu sırada en başta bahsettiğimiz AVM olayı yaşandı.
Hisarcıklıoğlu, Bezci ve Aygün’ün ortak oldukları Ankara’daki bazı AVM’lerin kapılarında birden belediyenin zabıtaları beliriverdi. Belediye zabıtaları denetime gelmişti. Tabii mevzuata uygunlukla ilgili meselelerin gündeme geldiği baş ağrıtıcı, sancılı bir süreç başlamış oldu AVM sahipleri cephesinde.
Bu alışveriş merkezlerinden biri 12, diğeri 8 yıllık. Üçüncüsü ise geçen yıl açılmıştı. Bu denetimlerin bir ucu kuşkusuz Bezci-Hisarcıklıoğlu ikilisi ile ortaklığı olan ama seçimde Osman Gökçek’i desteklemiş olan Sinan Aygün’e de dokunuyor.
Kulislere yansıdığına göre, AVM denetimi AK Parti üst yönetimine kadar yansımış durumda. İlk bilgiler denetim krizinin şimdilik aşıldığına, ancak yine de başlatılan sürecin “Demokles’in kılıcı” gibi AVM’lerin üzerinde asılı durduğunu gösteriyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi cephesi ise “Ne var bunda, bunlar rutin denetlemeler” savunmasını yapıyor. Sonuçta Ankara’nın kare ası büyük yara almış gözüküyor. 2017 Ankara’nın dört önemli ismi için ne getirecek, bekleyip görelim...