Güncelleme Tarihi:
Yıllardır Marmara Denizi'nde balık çeşidinin azaldığı söylenir durur. Buna rağmen şu ana kadar geçerli bir çözüm bulunmuş değil. Balık çeşidinin azalmasında, yanlış avlanma yöntemleri en önemli etken olarak gösteriliyor,
Yasak avlanma ve deniz kirliliği gibi nedenlerin yanında yanlış yöntemlerle avlanma; Marmara Denizi'ndeki balık türlerinin azalmasının en önemli nedeni olarak gösteriliyor.
İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği Başkanı İsmet Yalçın, 70'li yıllarda Marmara'da 150 türe yakın balık barınabilirken bugün bu sayının 50'lere indiğini belirterek 'Geriye kalan 100 ayrı türdeki balığın akıbetini merak eden yok. Özellikle balıkçıların avlanma yanlışlıkları ve deniz kirliliği bu balıkları Marmara'dan kaçırmıştır' diyor.
Marmara'yla özdeş balıkların bile yanlış avlanma sonucu Marmara'ya misafir olduğunu söyleyen Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Mesela uskumru ile orkinos. Uskumru aşırı avcılıktan, orkinos da sonar avcılığından Marmara'yı terketti. Bunlar ve daha onlarcası başka nedenlerle görülmez olmuşlardır.’’
Diğer taraftan geçimini denizden sağlayan balıkçılara göre, Marmara'daki en büyük sorun sonar avcılığı... Japonya'dan kaçak şekilde Türkiye'ye sokulan ve usulsüz şekilde kullanılan bu alet ile balıkçılar, denize açılmadan, kıyıdan balıkların yerini tesbit edebiliyor.
Denizlerin radarı olarak nitelendirilen sonar, 8, 10 ya da 15 millik bir alanda tarama yaparak balığın yerini belirleyebiliyor. Balıkçılar da yeri belirlenen balığa ağ atarak kısa yoldan az sermaye ile balığı yakalıyorlar.
Balıkçılar, sonar kullananların balığın ürüne, avlanma mevsimi olup olmadığına bakmadıklarını; çünkü bu aletin balığın türü ve özelliklerini değil, yerini tesbit ettiğini söyleyerek bunun gibi yasadışı yollarla valanılmasına karşı çıkıyorlar.
Balık Müstahsilleri Derneği Başkanı İsmet Yalçın balıkçıların serzenişine katılıyor, fakat sonar ile avcılığa karşı çıkanların bazılarının da bu şekilde ya da tirolle avlandığını belirtmeden geçemiyor.
Yalçın, '60 kilohertzden küçük sonar ile ve tirolle avcılık Marmara'da kesin olarak yasaktır. Ama bu yasaklara aldıran da yoktur. Çözüme Denizcilik Müsteşarlığı'nın sıkı ve tavizsiz kontrolleri ile ulaşılabilir' diyerek sözünü tamamladı.