Güncelleme Tarihi:
Avcılar’da depremle başlayan sorunlar sürüyor. Muhtarlıkları dolaştığınızda görülen hasar raporları da, yıkılan binalardan kalan boş alanlar da 17 Ağustos'u unutturmuyor.
Avcılar'da 17 Ağustos 1999'da, 28 bina deprem anında yıkıldı. 273 kişi enkaz altında öldü, 630 kişi yaralandı. Felaketten bir yıl sonra Avcılar, yıkılmayı bekleyen 40 binası ve her binadaki boş daireleriyle, geceleri karanlığa teslim oldu.
Çoğunluğu biriktirebildiği 3-5 kuruşu ya da emekli ikramiyesi ile Avcılar'da evsahibi olanların derdi aynı. Onlar İmar Kanunu'na aykırı yapılan 5-6 katlı, iskansız binalarına ‘‘orta hasarlı’’ raporu almak peşinde.
Çünkü ağır hasarlı raporu alınan binalar yıkılıyor. Yıkılan binaların yerine de ancak 3 ya da 4 katlı bina yapmak mümkün. Yani kaçak katlar yok olursa birileri evsiz kalacak.
Muhtarlıkları dolaştığınızda gördüğünüz manzara, askıdaki hasar raporları. En şaşırtıcıları da önce ağır hasarlı denilen binaların, ikinci kontrolde orta, hatta az hasarlı olarak belirlenmesi. Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci soruyor:
‘‘İnsanlar bu binaları onarıyor. Bir deprem daha olsa, raporları verenler, bu binaların altında yaşamını yitirenlerin vicdan azabını çekmeyecek mi? Bizim ön hasar tespitinde ağır hasarlı bulduğumuz birçok bina, şimdi güçlendirme peşinde.’’
İlginç hasar tespit raporlu binalardan biri de 17 Ağustos'ta 38 kişinin yaşamını kaybettiği, enkaz görüntüleri hafızalardan silinmeyen 0-1 üzerindeki Aydoğan Apartmanı'nın tam yanındaki bina.
Bayındırlık İl Müdürlüğü binaya ağır hasarlı raporu vermiş. İtiraz üzerine yeniden inceleme yapılıp, ağır hasarlı raporu yinelenmiş. Ancak İdare Mahkemesi, yapının orta hasarlı olduğu ve onarılabileceği kararına varmış. Pencereleri bile sökülen binada şu anda sadece bodrum katında faaliyet gösteren bir otomobil servisi bulunuyor.
İlçede her ne olursa olsun evlerinde yaşamakta ısrar edenlerin bir başka sorunu ise Bayındırlık Bakanlığı'nın güçlendirme projeleri için daire başına verdiği 2 milyar liralık yardımı alamamak. Çünkü, Avcılar'da binaların yüzde 95'i iskansız.
İskansız bina çoğunlukta
Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci iskansız binalara, güçlendirme yardımı verilmesinden yana. O da Avcılar'da oturanlar gibi düşünüyor ve ‘‘Bu binalara, iskansız denmeden elektrik, su, doğalgaz bağlanmış. Buralarda oturanlardan emlak ve çöp vergisi toplanmış. Devlet para vermeye gelince mi bu evlerin yasal olmadığını aklına getiriyor?’’ diye hemşehrilerini savunuyor.
Değirmenci, iskansız konutlara, güçlendirme yardımı verilmemesine rağmen 600 milyon liralık onarım yardımı ve aylık 100 milyon liralık kira yardımı verilmesine de çelişki olarak dikkat çekiyor.
İskansız binalarda oturanlar ‘başımı sokacak bir evim olsun’ diye arsa tapusuna razı olarak aldıkları evlerinde, şimdi her gece deprem korkusuyla koyun koyuna yaşıyor.
Değirmenci, Avcılar'daki 23 bin 600 binanın sadece 795'inin iskanı olduğunu ve 368 binanın da İmar Affı sonrasında iskan aldığını belirtiyor ve ‘‘Bunun suçu hepimizin’’ diyor.
Depreme hazır değiliz
Avcılar'da geçtiğimiz yıl birçok insanın ölümüne neden olan binaların yerlerinde, ot bürümeye başlamış. Hasarlı binalarda ise biraz parası olanlar iskansız binalarını güçlendirmeye çalışarak, inşaatın yasak olduğu ilçeyi, kum-demir doldurup, şantiye haline sokmuşlar.
Belediye Başkanı, ilçenin şantiye görüntüsüne ancak yıl sonuna kadar izin vereceklerini söylüyor, Altyapıdaki hasar konusunda ilgili kuruluşlarla sürekli görüştüğünü belirten Değirmenci, Avcılar'da zemin çalışmalarının sürdürüldüğünü, belediye bünyesinde beton deney laboratuvarı kurulduğunu ve ‘İlçe Afet Eylem Planı’’ının detaylı şekilde hazırlandığını söylüyor.
Ancak Değirmenci yine de ‘‘Depreme hazır değiliz’’ diyor. Ona göre hem Avcılar'ın, hem İstanbul'un depreme hazır olması, mevcut konut stoğunun tek tek elden geçip, gereken binalara güçlendirme projesi uygulanmasıyla mümkün.
Gümüşpala arayış
Avcılar'da en çok can kaybının yaşandığı Gümüşpala Mahallesi'nin muhtarı Cemalettin Alyakut, deprem sonrasında 40 binlerden 20 binlere inen nüfusun yeniden artmaya başladığını söylüyor. Alyakut da hasar tespit raporlarından dert yanıyor. ‘‘Burada zemin söylendiği kadar kötü değil’’ diye iddia ediyor ve eski komşularını yeniden yanında görmek istiyor.