Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Skytürk 360 ekranlarında Türk Medya Grup Başkanı Cengiz Özdemir'in sunduğu Stüdyo360 programında önemli açıklamalarda bulundu. Avcı, dershanelerin kapatılması konusunda Zaman Gazetesi'ne de yanıt verdi.
Kamuoyunun gündeminde olan dershanelerin kapatılması, bugün Bakanlar Kurulu’na taşınıyor. Bir televizyon programında gündeme dair soruları yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, okuma salonlarının kaldırılmayacağını, mezun öğrenciler için de Halk Eğitim Merkezleri’nde ücretsiz kurslar açılacağını söyledi. Avcı’nın açıklamaları özetle şöyle:
HENÜZ ORTADA YASA TASLAĞI YOK
Dershanelerle ilgili olarak ortada henüz bir yasa tasarısı yok. Şu anda ortalıkta dolaşan metinler kanun tasarısının ön hazırlıkları. Geniş kitleyi ilgilendiren yasa hazırlık sürecinde birçok alandan görüşler alındı. Bu tartışmaları körükleyen ve üzerinde tartışılan taslak bizim “az çok budur” veya olmayan unsurları içeriyor. Burada bizim benimsediğimiz ve dikkate aldığımız metinler de var. Ancak Burada iki şey atlanmış. Böyle bir haber hazırlanırken konunun muhataplarına sorulur. Bakan olarak bana sorulmalı. Müsteşarımızın adı geçiyor. Yapılan tüm çalışmalar bilgim dahilinde koordineli yürütülüyor. Müsteşar veya Bakan Yardımcısı’na sorulmadı. Kamuoyunu yanıltıcı tartışmalar yaşandı. Bu da bizleri kurumsal olarak rahatsız ediyor.
OKUMA SALONLARI TASLAĞIMIZDA YOK
SODES bünyesinde açılan etüt merkezleri var. Açılan merkezlerin paralı kurumlar haline gelmesini istemiyoruz. Bunların ticari kurum haline gelmemesi için önlemleri almamız gerekiyor. Okuma salonları kapatılması diye bir şey yok.
Dershanelerin de kapatılmasından çok dönüştürülmesi söz konusu. Bakanlar Kurulu’na sunulan bir tasarı henüz yok. Bugün Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Durup dururken sanki bakan da değişmiş ve dershanelerle uğraşmış gibi hareket ediliyor. Bu eski bir sorun. 10 yıllık Ak Parti İktidarından beri bu sorunu çözeceğiz. 2004 yılından itibaren dershaneye olan ihtiyaç nasıl azaltırız diye çalımalar başlatılmış. SBS için de benzer eleştiriler varken şimdi yapılan çalışmalar ile dershaneye olan talep düştü. Öğretmenin verdiği dersin önemimi ortaya çıkardıkça talep azalacak. Sınavları açık uçlu hale getirmek, çocuğun muhakeme kabiliyetini ölçen ve bilgiye dayanan sınavalara dönüştürmek istiyoruz. FATİH Projesi de buna katkı sağlayacak. Dershanelerin özel okula dönüşmesi için iki sene önce başlayan hazırlıklarımız var. Hangi koşulda olacaklarına dair yüzde 70’i özel okul olmak istiyorum diyor.
ELEŞTİRİLER ASILSIZ
Özel okul yönetmeliğine uygun şartları olanların oranı yüzde 20. Geri kalan şu an hazır değiliz ama bize okulu kurmak için arsa, kredi kolaylığı sağlarsanız özel okula dönüşmek istiyoruz diyor. Çalışmanın çerçevesini Başbakanın 5 senedir söylediği söylemleri üzerine oluşturduk. 2009 yılında MEB Strateji Belgesi hazırlandı. Bu belge, 2014 yılında dershanelerin yüzde 70’inin özel okula dönüşmesini içeriyordu. Dolayısıyla bir gece yarısı baskısı ile kimseyi bilgilendirmeden hareket edildiği söylemeleri yanlış Türkiye’de dershaneye ait bazı rakamlar şöyle:
ÖĞRETMEN SAYISI: 39 bin 677
EMEKLİ ÖĞRETMEN SAYISI: 2 bin 788
2012- 2013 yılında dershane sayısı 3 bin 858 iken öğrenci sayısı 1 milyon 280 bin. 17 Kasım 2013 tarihi itibariyle dershane sayısı, 3 bin 635. Öğrenci sayısı henüz bilinmiyor.
Dershanelerin özellikle MEB okulları arsında olan farkı ortadan kaldırmak ve dezavantajlı öğrencileri yarışır hale getirmek için olduğu yönünde iddialar var.
Genel liselerde dershaneye giden öğrenci sayısı 10 bin 218. Genel lisede öğrencilerin yüzde 42’si dershaneye gidiyor. Teknik ve meslek liselerde dershaneye giden genç oranı yüzde 18. Fen ve sosyal alanda önce gelen seçkin liselerde öğrencilerin 12’nci sınıfta yüzde 94.55. Anadolu liselerinde bu oran yüzde 91. Özel okulda yüzde 52. Yani dershanelere gidenlerin büyük çoğunluğu yarışa önde başlayanlar. Böylece dershaneye giderek diğer öğrencilerle aradaki farkı daha da arttırıyorlar.
Yani bu kurumlar zaten önde olan çocukları alıyor ve dezavantajlı kesimleri yarışa yetiştirmeye çalışıyoruz diyorlar. Ticari amaçlı değil eğitime katkı için hizmet verdiklerini söylüyorlar. Bunlarla ilgili olarak bütün taraflarla görüşüldü. Dershanelerin dönüştürülmesinde açık lise uygulaması da söz konusu.
150-20 SAAT YÜZ YÜZE EĞİTİM İSTİYORUZ
Türkiye’de de açık lise uygulaması 1992-1993 ten beri var. Bu uygulamada öğrenciler sadece sınavlara katılıyor. Yüz yüze boyutu olmadan açık lisenin daha nitelikli hale gelmesi ve dershanelerin zaman içinde hazırlanabilmeleri için bu uygulamayı düşündük. Haftada 15-20 saat yüz yüze eğitim verilmesini içeriyor. MEB in istediği standartlarda olmayan dershanelere açık lise ol diyoruz. Böylece 50 bin derslikte 40 bini örgün öğretime entegre olmuş oluyor. Burada dershane öğretmenlerin de istihdamı sağlanacak. Yeni öğretmenlere de ihtiyaç olacak.
HALK EĞİTİM MERKEZLERİNDE ÜCRETSİZ EĞİTİM
Mezun olmuş dershaneye ihtiyacı olan öğrenciler için de halk eğitim merkezilerinde kurslar açılacak. Herkese açık ücretsiz kurslar için planlama yapıyoruz. Bu grup için halk eğitim merkezi de çözüm olarak görülüyor.
Dershane var dershane var. Bunlar arasında ücret bakımından da ciddi farklar var. Diğerlerine göre usta olmayan ve halka arasında “büyük” olarak söylenen kurumlar var. Yani dershanelerin dezavantajlı kesimleri yarışa yetiştirdiği iddiasını rakamlar desteklemiyor.
Kalkınma Bakanlığı desteği ile SODES kapsamında açtığımız ve halk eğitim merkezlerinde açacağımız kurslar özellikle dezavantajlı bölgelerde hizmet verecek. Ücretsiz olacak
4+4+4 KÖKLÜ BİR PROJE
4+4+4 uygulaması çok köklü dönüşüm projesiydi. Dershanelerin açık lise ve özel okula dönüşmesi de buna benzer olacak. 4+4+4’ün olumlu yansımalarını 4 yıl sonra göreceğiz. Okula erken başlanması konusunda yapılan eleştirilerin de haklı olmadığını gördük. Sınıflar 20 kişilik kapasiteye ulaştığında uygulamanın daha başarılı olduğunu göreceğiz.
ŞUBAT'TA ÖĞRETMEN ATAMASI VAR DEMEK DOĞRU DEĞİL
Yasal olarak öğretmen atamaları yılda 1 feda yapılır ama istisna durumları da olur. KPSS’ye giren adaylar bu ek atamalardan yaralanmak istiyor. Ama bu sadece bakanlığın elinde değil. Konu Maliye Bakanlığı’nı da ilgilendiriyor. Şubat ayında atayacağız diye bir şey söylemem doğru olmaz.
DİN KÜLTÜRÜ VA AHLAK BİLGİSİ DERSİ
Alevi Bektaşi kültürümüzün de öğrenilmesi için daha önce de yapılan çalışmalar vardı. Müfredata eklendi ama bunu yetersiz ve uygun bulmayanlar var. Yapılan eleştiriler doğrultusunda daha geniş çalışmaları içeren müfredat düzenlemesi yapıyoruz.