Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2008 00:00
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, ATV-Sabah iktisadi bütünlüğünün bir an önce Çalık Grubu’na devredip, aynı hızla da tahsilat yapmak istediklerini belirtirken, 1.1 milyar dolarlık satış fiyatının "dünyanın her yerinde büyük bir rakam" olduğunu söyledi. Ertürk, yabancı payının artmasını öngören yasanın çıkmasını bekleyemediklerini söylerken, bunun ciddi bir risk oluşturacağını savundu.
ATV-Sabah’ın Çalık Grubu’na devri için Rekabet Kurumu’nun onayından sonra RTÜK’ten yanıt bekleyen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, "Umarım bu süreç uzun sürmez ve bir an önce devir işlemini gerçekleştirir ve tahsilatı da aynı hızda yaparız" dedi. Peşin ödenecek 1.1 milyar dolar için "dünyanın her yerinde iyi rakam" diyen Ertürk, bunun için Çalık’a çok da uzun olmayan bir süre verileceğini söyledi. "Yabancı payının artmasını bekleyemezdik, riskli olurdu" diyen Ertürk, satış işleminden sonra gündeme gelen tartışmalara şu yanıtları verdi:
ÖDEME İÇİN SÜRE VERİLECEK: "Satış işleminin RTÜK tarafından da onaylanması durumunda devir işlemlerine başlayacağız. Ödemeyle ilgili belli bir proses yürüyor. Herhangi bir sıkıntı, aksaklık yok. Şu anda Rekabet Kurulu’nun onayı tamam, henüz yazılı olarak gelmedi ama kuruldan çıktığını biliyoruz. RTÜK’ün onayını bekliyoruz. Bu hafta bir beklentimiz var. Eğer onay çıkarsa, teslim çalışmalarımız başlayacak."
1.1 MİLYAR DOLAR BÜYÜK PARA: "TMSF olarak ihalede çok iyi bir muhammen bedel ortaya koyduk. Bu rakamı bulamamış olsaydık, ya da daha düşük bir fiyata satmak zorunda kalsaydık bize, ’Niye beklemediniz, niye acele ettiniz’ denebilirdi. Ama sonuçta hedefimiz, bu değeri bulmaktı. Bunu bulduğumuz için, kendimizi başarılı görüyoruz. Tabii ki ödeme konusunu karşı tarafla konuşacağız. Bu çok büyük bir rakam. Yani 1 milyar 100 milyon dolar bütün dünya ölçeğinde çok büyük paradır."
SÜREÇ UZAMAYACAK: "Bu paraların tahsilatı, bankacılık transfer işlemleri gibi, belli bir zamanı gerektiriyor. Bütün ihalelerde, ihale bedelinin yatırılması için belli bir süre veriyoruz. Tabii 1 milyar 100 milyon doların hemen bir iki gün içinde ödenmesini beklemiyoruz. Devir onayı geldikten sonra, alıcı tarafla o çalışmaları, o görüşmeleri yapacağız. ’Şu tarihte tamamının nakden ödenmesini istiyoruz’ diyeceğiz. Bu uzun bir süre olmayacak. Tabii ki bütün beklentimiz, arzumuz bu geçiş döneminin uzun sürmemesi. Geçiş döneminin uzun sürmesi bir yönetim boşluğuna yol açabilir. Bu da gazete ve televizyonun performansını olumsuz etkileyebilir."
YASANIN ÇIKMASINI BEKLEYEMEZDİK: "Medyada yüzde 25 ile sınırlanan yabancı payının arttırılmasına yönelik henüz ortada bir yasa yok. Kimse bize böyle bir yasa tasarısı hazırlığı olduğunu da söylemedi. Biz de onu gazetelerden, kulis haberlerinden öğrendik. Ama bunlar bizim için beklemeyi gerektirecek ya da beklememizi haklı çıkaracak bilgiler değil. Çünkü, bu takdirde de yarın bir değer kaybı olsa, ya da uluslararası piyasada, iç piyasada bir dalgalanma, genel bir kriz olsa biz bunun hesabını veremeyiz. Satış için daha fazla beklemek ciddi bir risk teşkil ederdi."
Sıra Kral TV ve Kral FM’deAHMET Ertürk medya kuruluşu olarak Sabah-ATV’nin satışından sonra TMSF’nin elinde sadece Kral TV ve Kral FM’in kalacağını belirtirken, bunlar içinde çalışmaların son noktaya geldiğini açıkladı. TMSF’nin medyadaki varlığına ilişkin tartışmalarda haksızlığa uğradıklarını ve bundan rahatsız olduklarını söyleyen Ertürk, şöyle konuştu: "Bizim işimiz medya aktörlüğü, oyunculuğu değil. Biz orada bir yasal zorunluluk dolayısıyla, kamu alacağını tahsil etmek için bulunuyoruz. En kısa zamanda da buradan çıkmak hedefimiz. Medyadan çıktığımızda, bu bizim için hem fiziksel olarak, hem psikolojik olarak üzerimizden tonlarca yükün kalkması gibi olacaktır. O zaman TMSF gerçek fonksiyonlarını daha rahat ve hızlı yapabilir hale gelecek."
Medyada yabancı payı yüzde 50’ye çıkıyorRADYO Televizyon Üs Kurulu’nun (RTÜK) Başbakanlığa gönderdiği yeni kanun tasarısında özel radyo ve televizyonlarda, halen yüzde 25 olan yabancı sermaye payı yüzde 50’ye çıkıyor. Ancak bir özel televizyona yüzde 50 ortak olan yabancı şirket, bir başka özel radyo ve TV kuruluşuna yüzde 25 hisse ile ortak olabilecek. Yabancı gerçek veya tüzel kişiler en fazla 2 özel radyo ve 2 özel TV kuruluşuna ortak olabilecek. Bu kişiler bölgesel radyo ve TV’lerde hisse sahibi olamayacak. NTVMSNBC’de yer alan habere göre taslakta, ayrıca şu düzenlemeler yer alıyor:
Mevcut yasadaki "yargı kararları hariç, yayınlar önceden denetlenemez ve durdurulamaz" hükmü yeni taslakta yok. Ancak "milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde Başbakan veya görevlendireceği bakan yayını durdurabilir" ifadesi korundu.Yasadaki yayın ilkeleri ve kısıtlamalar korunurken, "yayınların edebe aykırı olmaması ve müstehcenlik içermemesi" hükmü eklendi. Ancak edebe aykırı yayının ne olduğuna dair bir tanımlama yapılmadı.
Yayın ilkelerine 3 kez aykırı davranan kuruluşa 9 ila 15 gün arasında gelir getirici yayın cezası uygulanacak. 4’üncü tekrarda 15 günden 90 güne kadar geçici yayın durdurma cezası verilirken, 5’inci tekrarda lisans iptal edilecek.
Özel radyo ve televizyon kuruluşlarının yıllık brüt reklam gelirlerinden yüzde 5 oranında alınan pay hükmü yer almadı. Bu bölüm boş bırakılırken, özel TV’lerin karşı çıktığı bu maddenin son şekline Başbakan’ın vereceği söyleniyor.
Telekomünikasyon Kurumu tarafından yapılan ulusal radyo ve televizyon frekans tahsisleri artık üst kurul tarafından yapılacak.
Yayın lisanslarını üst kurul verecek. Tüm yayınların lisans süreleri 8 yıl olacak. Kuruluşların en fazla yüzde 49’u halka açılabilecek.
Seçim dönemlerinde siyasi partilerin yayınlarının düzenlenmesi yetkisi YSK’dan alınarak üst kurula verildi.