Atina’ya Sinop teklifi

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, önceki günkü Yunanistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularına özetle şu cevapları verdi: “İki ülke, üçüncü tarafların müdahalesine ihtiyaç duymadan sorunlarını suhuletle çözebilecek birikime, tecrübeye ve iradeye fazlasıyla sahiptir. Dostum Miçotakis’i müteakip konsey toplantısı için Ankara’ya davet ettim. Gayet olumlu bir atmosferde geçen ziyaretimin Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağına inanıyorum.

Bu işbirliğini sadece enerji alanında değil nükleer enerji dahil tüm alanlarda genişletmenin gayreti içindeyiz. Mesela Sinop’ta inşa edilecek nükleer santralimizin enerjisinden Yunanistan’a da imkân tanıyabiliriz. Biz ‘Ataşehir’de bir enerji habı yapalım’ dedik. Oradaki kulelerden bir tanesini sadece bu enerji dağıtım imkânlarını seferber ettiğimiz bir hale getirelim istiyoruz.

BARDAĞIN DOLU TARAFI

Biliyorsunuz Trakya’da, Rusya’dan gelecek doğalgaz ile oradan Balkanlar’a ve Avrupa’ya gaz temininde bir merkez olma kararımız mevcut. Bu konuda da Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile mutabık kaldık. Doğu Akdeniz’deki gerginlikler en çok bölgenin önemli ülkeleri olan Türkiye ve Yunanistan’ı olumsuz etkiler. Bu nedenle biz buradan ne gibi imkânlar elde ederiz, ülkelerimizin yararına ne gibi olanaklar oluştururuz bunun hesabı, gayreti içerisinde olmamız lazım. Bu konuya Sayın Miçotakis’in olumlu yaklaştığını söyleyebilirim. Bardağın dolu tarafıyla ilgilenelim.

‘İT DALAŞI SAYFASINI KAPATALIM’ DEDİK

Şunu göğsümü gere gere söyleyebilirim ki, biz şu anda 85-86 milyon nüfusuyla, 780 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip bir ülke olarak savunma harcamalarımıza Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde dikkat ediyoruz. Yunanistan, bu alanda bizden çok çok farklı harcamalar yapıyor. Bu savunma harcamalarında Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere bazı ülkelerin ciddi destekleri var. Mesela Ege Denizi üzerinde Türkiye ve Yunanistan’ın it dalaşları konusunda ‘Biz artık bu sayfayı kapatalım, bitirelim bu işi’ dedik. Biz bu alanda artık ihtiyacımızı büyük oranda karşılayan üretimi yapar hale geldik. Türkiye’nin silah alımı harcamaları, Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde düşüktür.” 

KÜRESEL SİSTEMİN ALARMINA BASILDI

BM şartındaki 99’uncu maddeyi işleten BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in küresel sistemin alarm düğmesine bas-tığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Daha yeni 99. maddeyi ancak işletebildi. Bakalım netice alabilecek mi? Guter-res küresel sistemin alarm düğmesine basmıştır. Dünya barışını korumak için kurulmuş bir yapıyı oluşturan unsurlara ‘görevinizi unutmayın’ demektedir. Umarım bu çağrıya BM Güvenlik Konseyi kulak verir.

99. MADDE NEDİR

Birleşmiş Milletler Şartı’nın 99’uncu maddesi, BM Genel Sekreteri’ne, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını teh-dit ettiğini düşündüğü herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi üyelerinin dikkatine getirme yetkisi veriyor. Birleşmiş Millet-ler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de görev süresi boyunca BM Şartı’na bağlı yetkisini ilk kez kullanarak Gazze için BM Güvenlik Konseyi’ne mektup gönderdi. 99’uncu maddesi işleten Guterres’in bu yolla BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi; ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere’yi harekete geçirmeyi amaçlıyor.

7 GÜNLÜK VİZE ONAYLANDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinde Yunan adalarına 7 günlük vize serbestisi de görüşülmüştü. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli beklenen açıklamayı dün yaptı: “Yunanistanlı yetkililer, Cumhurbaşkanımızın Atina’yı ziyaretleri sırasında, vatandaşlarımızın 10 Yunan adasına yapacakları turistik seyahatlerde kapıda tek girişli ve yedi gün geçerli vize uygulanmasına yönelik çalışmanın AB Komisyonunca onaylandığını ve konuya ilişkin bir yönetmeliğin hazırlanmakta olduğunu tarafımıza aktardılar. Uygulamanın resmen bildirilmesini bekliyoruz.”

BİDEN ARARSA KONUŞURUZ

CUMHURBAŞKANI Erdoğan ABD ile ilişkiler konusunda şu mesajı verdi: “Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Washington’da Yedili Temas Grubu olarak Amerika’daki temaslarını sürdürecek. Temennimiz odur ki, ABD’nin Gazze’deki yaşananlar ile ilgili İsrail lehine tavrının sona ermesi noktasında, bu yedili grup bir netice alsın. Aldıkları bu neticeyle de İsrail’e barış için baskı yapabilsinler. ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz.

TUTTURMUŞLAR İSVEÇ DE İSVEÇ...

Ama Yedili Temas Grubu ABD’den sonra Kanada’ya geçecek. Kanada, Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş ‘İsveç de İsveç’... ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen kongreden geçirdikten sonra F-16 meselesinde adım atacağım diyorsun, benim de parlamentom var. Parlamentomdan geçmeden benim de böyle bir adımı atmam mümkün değil. Eğer biz NATO’da iki müttefik ülkeysek o zaman dayanışma halinde eş zamanlı sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır.”