Atina'da 'konsolos krizi'
Güncelleme Tarihi:
Türk-Yunan ilişkilerinde dün aniden “başkonsolos krizi” çıktı. Yunan Dışişleri Bakanlığı,Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener’in “görevini aştığı” gerekçesiyle, Türkiye nezdinde resmi girişimde bulunacağını açıkladı. Koalisyon hükümetinin büyük ortağı merkez-sağcı Yeni Demokrasi (ND) partisinin 13 milletvekili ise parlamentoya verdikleri bir soru önergesiyle, Başkonsolos Şener’in sınırdışı edilmesini istediler.
Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında da ND’li milletvekillerinin soru önergesinde de Başkonsolos Şener aleyhindeki iddialar, Gümülcine’de Yunan devleti tarafından atanan ancak Türk azınlık tarafından itibar görmeyen tayinli müftü Meço Cemali’nin Susurköy’e imam olarak yolladığı Bilal Karahalil’in bir ihbar mektubuna dayandırıldı.
Karahalil, Yunan medyasına da sızan mektubunda, köy sakinlerinden Habil Bayram aleyhinde bulunduğu suç duyurusunu geri çekmesi için Başkonsolos Şener tarafından baskılara maruz kaldığını iddia etti. Yunan Dışişleri’nin açıklamasında “Yunan devleti yasalarına uygun şekilde görevlendirilen bir imam, hemşehrileri tarafından tehdit edildiğini ve iftiraya uğradığını yazılı olarak dile getiriyor ve Gümülcine’deki Türk Başkonsolusu’nun müdahale ettiğini ihbar ediyorsa ortada sorun vardır ve durum hemen netleştirilmelidir” denildi.
"HÜKÜMETİN BİLGİSİ DIŞINDA YAPILDIĞINA İNANMAK İSTİYORUZ"
Açıklamada, Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Kerim Uras’ın dışişlerine davet edilerek Gümülcine Türk Başkonsolosu’nun, imam tarafından “ihbar edilen rolü ile ilgili resmi girişimde bulunulacağı” belirtildi. Yunan Dışişleri Bakanlığının açıklamasında ayrıca “Türkiye’nin Gümülcine’deki temsilcisi konsolos görevini aşan haraketlerde bulunamaz. Bu hareketlerin Türk hükümetinin bilgisi dışında yapıldığına inanmak istiyoruz” denildi.
ND’nin 13 milletvekili ise Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos’un cevaplaması istemiyle soru önergelerinde “Bu ihbarlar, Türk Başkonsolosu’nun sınırdışı edilmesine neden değil mi?” diye sordular.
Yunan devleti 1990 yılında çıkardığı bir yasa ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kendi müftülerini kendi seçme hakkını elinden aldı ve Gümülcine ile İskeçe’ye müftüler tayin etti. Türk Azınlık, tayinli müftülere itibar etmeyerek, camilerde yapılan oylamalarla kendi dini liderlerini seçti. Böylece Batı Trakya’da hem Yunan devletinin tayin ettiği hem deTürk azınlığın seçtiği müftüler bulunuyor.
Yunanistan’da yıllardır Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu ve bu göreve gelen her Türk Başkonsolosu aleyhinde kampanyalar yapılıyor. Aşırı milliyetçi ve fanatik çevreler internette “Konsolosluk stop-defol” adlı bir site de açtılar.