Atina üstüne olimpiyat kabusu çöktü

Güncelleme Tarihi:

Atina üstüne olimpiyat kabusu çöktü
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2003 20:57

Atina'da bir cami olsun mu olmasın mı?

Bitmez tükenmez cami tartışmasını yıllardır hayretle izlerim. Ne zaman sorun açılsa kıyamet kopar. ‘‘Türk sendromu’’ canlanıverir.

‘‘Atina'da cami olamaz. Türkler yine içimize sızacak’’ diye sesler yükselir.

Halbuki cami isteyen ne Türkiye'dir ne de Türkler!

Şimdiye kadar Türkiye'nin yaptığı tek bir girişimi bile duymadım.

Ama Arap ülkelerinin büyükelçileri 30 yıldır Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın kapısını aşındırırlar. Camii olmayan tek AB başkenti Atina'dır ama Atina'da yaşayan Müslümanlar seslerini bir türlü Brüksel'e duyuramazlar. Kiraladıkları dükkan, depo ya da garajları mescit olarak kullanırlar.

CAMİ TARTIŞMASI ALEVLENDİ

Cami tartışması 2004 olimpiyatları kapıya dayanınca yine alevlendi.

Kostas Simitis, istese de istemese de, arı kovanına çomak sokmak zorunda kaldı. Geçen yıl, cami inşası kararını parlamentodan güçlükle geçirdi.

Tepkileri hafifletmek için ise, şehrin en uzak köşesi Peania semtindeki dağın eteklerinde 30 bin metrekarelik bir araziyi seçtiler..

Tam ‘‘sorunu atlattık’’ diye nefes almışlardı ki, Peania sakinleri ayaklandı.

Belediye, cami yapımını durdurmak için mahkemeye başvurdu.

Neden mi?

Yapılacak cami, Atina havaalanının tam karşısında olacak ve uçaktan inenler önce göğe yükselen minareleri görecek.

Belediye Başkanı Paraskevas Papakostopulos, ‘‘Bize cami isteyip istemediğimizi sormadılar. Atina'ya gelenler havaalanından çıkar çıkmaz camiyi görecekler. Bir müslüman ülkeye geldiklerini zannedecekler. Cami istemiyoruz’’ diye kıyamet kopartıyor.

Gerçi Suudi Arabistan kesenin ağzını çoktan açtı ama Atina'da yaşayan Müslümanlar da caminin şehrin merkezine 20 kilometre uzakta yapılmasına karşı. ‘‘Kimse gidemez’’ diyorlar..

Olimpiyatların başlamasına bir yıl kaldı ama cami için hálá tek bir tuğla bile konamadı.

Aslında, sorunun çok basit bir çözümü var.

Şehrin göbeğinde, Monastraki'de Osmanlı'dan kalan tek bir cami var. Kapıları 200 yıl önce, Türkler gidince kilitlenmiş. Minareleri sökülmüş. Uzun yıllar kapalı kaldıktan sonra Yunan Kültür Bakanlığı’nca müzeye çevirilmiş ama nasıl bir müzeyse ne zaman gitsem kapıları kapalı. İçerisini bir türlü göremedim.

Osmanlı'dan kalan tek caminin kapıları Olimpiyatlar için açılamaz mı?

Hükümet karar alırsa neden açılmasın?

Ama böyle bir kararı almak için ‘‘cesur’’ bir siyasetçi gerekiyor.

Çünkü ‘‘Türklere taviz veriyorlar’’ diye, yine kıyamet kopacak..

BEYAZ FENERLİ EVLERE OLİMPİYAT MAKYAJI

2004 Olimpiyatları sayesinde Atina'da ‘‘Beyaz Fenerli Evler’’ olduğunu öğrendik. Atina'nın kadın belediye başkanı Dora Bakoyyanni, şehrin görüntüsünü temizlemeye karar verdi ve mahalle aralarına gelişigüzel yayılmış, beyaz fenerli evlere el attı. Yasalara aykırı olarak kilise, okul ve çocuk bahçelerine yakın olan 15 genelevi kapatmaya karar verdi.

Karar vermek kolay. Ama uygulamak hiç de kolay olmadı.

Beyaz Fenerli evlerin sakinleri sokaklara dökülüverdi.

Başkentin 5 bin lisanslı seks işçisinin lideri Dimitra Kanellopulou, siyah ipek geceliği ve yüksek ökçeli terlikleriyle kameraların karşısına geçti ve ‘‘Eğer işyerlerimizi kapatmakta ısrar ederlerse çırılçıplak bakanlıkların önünde gösteri yaparız. Bakanların suratına prezervatif fırlatırız’’ diye demeçler verdi.

Sonunda genelevleri kapatmaya giden polis sadece birini kapatabildi.

Böylece Dora'nın, Olimpiyat makyajı şimdilik tutmadı.

Olimpiyatların diğer kadın Organizatörü ise Yanna Angelopulou Daskalaki.

Yanna, soruna farklı açıdan yaklaştı...

Olimpiyatlar yüzünden ‘‘seks pazarının’’ kontrolden çıkmasından korktu. Ekibiyle çare aradılar. Atina'da 230 lisanslı genelevin sayısını artırmanın çözüm olabileceğini düşündüler. Ama fikir duyulur duyulmaz kıyamet koptu. Kadın ticaretini önlemeye çalışan yedi Doğu Avrupa ülkesi, Yunanistan'ı ‘‘fuhuşu teşvik etmekle’’ suçladı. Sonunda komite geri adım attı ve lisansların artırılmayacağını açıkladı.

OLİMPİYATLARA KURBAN GİDEN SOKAK KÖPEKLERİ

Pako duyunca çok üzülecek biliyorum..

Atina'nın sokak köpekleri ve kedileri 2004 Olimpiyatlarına kurban gitti.

Bir süre önce Atina'nın merkezindeki Zappion parkında yüzlerce köpek ve kedi ölü bulundu. Zehirlendikleri anlaşıldı. .

Yunanlı hayvanseverler sokaklara döküldü. Organizasyon komitesini protesto ettiler.

Komite suçlamaları reddetti. Köpeklerin toplanacağını, kısırlaştırılıp yeniden sokağa bırakılacağını açıkladı ama hayvanseverler vaatlere pek inanmadılar.

Olimpiyat paniği içinde köpek ve kedilere iyi davranılacağını kimse tahmin etmiyor doğrusu. Şu anda herkes ‘‘Atina sokaklarında dolaşan bir köpek olmak istemezdim’’ diyor..

GÜVENLİK HÁLÁ KABUS

Geçen yıl 17 kasım terör örgütü gün ışığına çıkınca herkes derin bir nefes almıştı.

23 kişiyi öldürmek ve banka soygunları yapmakla suçlanan 19 terörist Koridalos cezaevindeki beyaz hücrelere kondu. Duruşma başladı. ‘‘2004 Olimpiyatlarında güvenlik sorununu çözdük’’ dediler.

Ama Atina'da bu kez de sahneye 17 Kasım'ı destekleyen gruplar çıktı. Amerikan şirketlerine bombalı saldırılar başladı.

Kısacası kabus henüz bitmedi.

Şantiyeye dönen şehir

150 yıl önce Osmanlılar döneminde Atina'nın nüfusu 6 bindi.

Şimdi 4 milyon.

Ve 4 milyonluk Atina, Olimpiyatlar yüzünden dev bir şantiyeye döndü.

Atina'nın kazılmayan caddesi kaldı mı bilmiyorum.

Atina trafiği zaten sinir törpüsüydi. Şimdi dayanılmaz hale geldi.

Bir yandan, yetersiz olan metro biraz uzatılmaya çalışılıyor diğer yandan da sahil boyuna ve kuzey semtlerine tramvay hatları döşeniyor.

Bütün raylar döşenip tramvaylar çalıştığı zaman trafik açılacak mı?

Kimse trafik kabusundan kurtulabileceğine inanmıyor.

Atinalılar, 2004 Olimpiyatlarıyla önce başlarına devlet kuşu konduğunu düşünüp sevinmişlerdi. Şimdi ise ister trafik açılsın, ister açılmasın, herkes 13 Ağustos 2004 günü şehirden nasıl kaçacağını planlıyor.

Aslında Atina'da tam bir panik havası var. Olimpiyatlar için gereken 29 tesisin 20'sinin inşaatı bitecek mi? Eski havaalanı beyzbol stadyumuna çevrilebilecek mi? 75 bin kişilik stadyumun camdan çatısı tamamlanabilecek mi? Yoksa Olimpiyatların başladığı gün hálá bazı tesislerde işçiler mi olacak?

Eğer tesisler, 13 Ağustos 2004'e yetişmezse faturasının, Olimpiyat Komitesi’nin şık ve güzel kadın Başkanı Yanna Angelopulou Daskalakis'e çıkacağına hiç kuşku yok.

ATİNA'YA BAŞARISIZLIK İÇİN ALTIN MADALYA

‘‘Atina Organizasyondaki başarısızlığıyla şimdiden Olimpiyatlardaki ilk Altın madalyasını aldı.’’

Bu sözler (WWF) Dünya Doğal hayatını Koruma vakfı Yunanistan temsilcisi Dimitris Caravelas'a ait..

Greenpeace'in Yunanistan temsilcisi Nikos Haralambidis ise daha da sert: ‘‘Sydney, Olimpiyatlarda 10 üzerinden 6 puan aldı. Bir yıl içinde her şey değişse bile Atina ancak 1 puan alacak .’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!