Atılan her kurşun bana değiyor

Güncelleme Tarihi:

Atılan her kurşun bana değiyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2018 22:16

İzmir Bornova’da ailesiyle evlerinin terasında yeni yıl kutlamalarını izlerken öldürüldü 11 yaşındaki Arif Dallı. Aradan 5.5 yıl geçti. İzmir Emniyeti, o merminin çıktığı silahın ve katilin peşine düştü. Bugüne kadar 1300 kişinin ifadesi alındı, onlarca ev arandı, 186 tabanca kriminal sorgudan geçirildi. Emniyet yetkilileri Dallı’nın katilini bulana kadar dosyayı kapatmayacaklarını söylüyor. Dallı ailesi o günden beri adalet bekliyor. Baba Şerafettin Dallı, “Mahallemde hâlâ her gün silah atılıyor. Bunların her attığı kurşun bana değiyor sanki...” derken, anne Yıldız Dallı da daha Arif’in acısı dinmeden geçen günlerde parkta yine havaya ateş açan bir magandayla karşılaştıklarını söylüyor. İstekleri bu acıyı yaşayan diğer ailelerle aynı: “Silahlanmayı engelleyin, bu acıları durdurun...”

Haberin Devamı

Atılan her kurşun bana değiyor
2012’nin son günüydü. Dallı ailesinin fertleri evin terasında toplanmıştı. Atılan her havaifişekle önce bir gürültü kopuyor sonra gökyüzü aydınlanıyordu. 11 yaşındaki Arif de ailesiyle terastaydı. Gürültüyle irkiliyor, havada rengârenk dağılan havaifişekleri izledikçe çocuk gözleri heyecanla açılıyordu. Geri sayım bitmiş, herkes yeni umutlarla yeni yıla girerken yere yığıldı Arif. Havaifişeğin renkli patlamaları devam ederken, Arif’in gözleri kapanmıştı artık. Herkes, ‘Arif’, ‘Arif’ diye seslendi. Ses gelmiyordu. Sonra kafasından akan kanı gördüler. Ege Üniversitesi Hastanesi’ne yetiştirdiler Arif’i. Dokuz gün direnebildi.

Kimse ne olduğunu anlamıyordu. Taa ki, polis “Arif’i kafasına gelen mermi öldürmüş” diyene kadar. “Yorgun mermi” deniyormuş, böyle nereden geldiği, kimin attığı belli olmayan kurşunlara.

“Kim yapmış” dediler, yanıt gelmedi. Aranıp, bulunacaktı. Bu da hiç kolay değildi. Kolay olmadı da. Aradan 5.5 yıl geçmesine rağmen, katile ulaşılamadı. Adalet aramayı hiç bırakmayan aile hâlâ yas tutuyor.

TÜLBENTİMİ YARASINA BASTIM
“Hepimiz damdaydık” diye başlıyor söze anne Yıldız Dallı ve devam ediyor: “17-18 kişiydik. Arif çıktı damı bir dolaştı. Sonra bilgisayarının başına gitti. Sonra ne ara geldi, aramıza girdi, nasıl yere düştü. Hepsi bir anlık oldu. Bir baktım ki annemin ayağının altında. ‘Kim düşmüş ne olmuş’ derken bir baktık ki Arif... Annem de ‘Arif Arif kalk’ diyor. Karanlık ve havada havaifişekler atılıyor. Çevirdim baktım can yok gibi. Kalkamadık yerimizden. Ne olduğunu anlamadık. Bir şey fışkırıyor su akar gibi. Eniştem aldı kucağına. Aşağıya indik. Kızım babasına haber verdi. Kan olduğunu gördüm. Tülbentimle hastaneye gidene kadar bastırmaya çalıştım. Hastaneye giderken en son gözlerini bana kaldırıp baktı. Bir daha da gözünü açmadı. Biz hastaneye giderken herkes arkamızdan çıkmış. Babam da kalp krizi geçirmiş. Devriye gezen polisler hemen girmiş eve. Önce 100-150 metre arası direkt mermi sıkılmış dediler. Akrabalarımdan bile şüphelendiler. O gece hepimizin elinden örnekler alındı. Daha sonra hepimiz o gecenin tatbikatını yaptık. Kim nerede duruyordu, Arif nereye düştü? Tam başının üstünden girmiş kurşun. Önce bizim karşıdaki lojmanların orayı gösterdiler. Biz de oradan şüphelendik. Havaya atılan merminin düştüğünü yorgun mermi olabileceğini söylediler. Özel yapım silah dediler bize.”

Atılan her kurşun bana değiyor

YAS BİTMİYOR: Dallı ailesinin evinde beş buçuk yıldır hüzün, yas ve katilin bulunmasıyla adaletin yerine geleceğine dair umut var. Oturma odasının duvarında Arif’in büyük bir fotoğrafı asılı. Baba Dallı, her gün oğlunun mezarını ziyaret ediyor


KAÇ 24 SAAT GEÇTİ
Baba Şerafettin Dallı, şunları anlatıyor: “Çekirdek bulunursa 24 saatte katilinin bulunabileceğini söylemişlerdi. Kaç 24 saat geçti, yıllar geçti. Çekirdek başından çıkarıldı, delil olarak alındı ama katili bulunamadı. Oğlumun katilini bulsunlar. Her gün dua ediyorum oğlumun katili bulunsun diye… Yıllar geçse de acısı aynı. Eline silahı alan, beline silahı takan bunu düşünsün. Mahallemde hâlâ her gün silah atılıyor. Düğünlerde de herkes eline silah almış çıkıyor. ‘Ruhsatım var’ diyor… Bunların her attığı silah, kurşun hâlâ bana değiyor sanki. Bir şey yapılması lazım. Birinin eğlencesi birinin üzüntüsü cenazesi oluyor. Ellerini vicdanlarına koysunlar.

Bulunsa onun ceza aldığını görsem. Çalışırken, otururken, yemek yerken hep bunu düşünüyorum. Hep kafamın bir köşesinde ‘Nasıl olur da bulunamaz. Kim yaptı? İki kovan bulundu. İki ayrı okuldu. İkisi de birbirine yürüyerek 5-10 dakika mesafe. Bu da kafamızı çok karıştırıyor. Benim çocuğum gitti başka çocuk gitmesin diye düşünüyorsun her mermi sesi duyduğunda. Bu silahlar olmasın, olmasın, olmasın… Biraz da fakiriz kimse arkamızda yok. Eşim hep hastanede. Ben hep mezarındayım.”

Atılan her kurşun bana değiyor

BİR MUCİZE: Dallı ailesinin kızları Serap 21, Derya 18, Ceylan 14, Fatma Nur 8’ine gelmiş. “Arif 17’sine gelmiş olacaktı” diyor annesi Yıldız Dallı. Arif’in ölümünden tam bir yıl sonra 1 Ocak 2014’te doğan şimdi 5 yaşında olan oğullarına Yusuf Arif adını vermişler. Anne Yıldız Dallı gözyaşlarını tutamayarak ‘Rabbimin mucizesi, tam 1 yıl sonra Arif’in öldüğü gün, aynı saatlerde doğdu’ diyor…


BORNOVA O KATİLİ ARIYOR

İZMİR Emniyet Müdürlüğü yetkilileri Arif Dallı’nın katilini bulana kadar dosyayı kapatmayacaklarını söylüyor. Cinayet Bürosu ekipleri de çalışmalarını devam ettiriyor. Dosyanın 5.5 yıllık seyri şöyle:

Olayla ilgili görevlendirilen ekipler ilk önce o akşam o anlarda o mahallede çatıda bulunan 20 kişinin el svaplarını aldı. 372 kamera kaydı incelendi.

İlk belirlenen en yakın çevredeki 45 ev ve işyerinde arama yapıldı.

Bir fizik profesörüne gidilerek bölgeyle ilgili hesaplama yapması istendi. Fabrikasyon bilgilerine göre merminin ilk çıkış hızı 376 metre/saniye bilgisine göre ulaşabildiği menzil tespit edildi. Profesörün hesaplarına göre yorgun mermi olasılığı da değerlendirilmiş oldu. Bu bilgiler doğrultusunda yeni adresler tespit edildi. O adresler için de arama kararı alındı. Polisler de dahil ruhsatlı silahlara bakıldı. İkamet civarındaki 97 tabancanın o bölge karakollarında işlem gördüğü tespit edildi. Bu tabancalarla birlikte 186 tabanca kriminal sorgudan geçirildi. Çekirdek artık balistik kayıtlara girdiğinden o tarihten itibaren tüm Türkiye’de alınan her tabanca ile sistemde sorgusu hâlâ devam ediyor… Bu süreçte 1300 kişinin ifadesi alındı.

'ETKİN SORUŞTURMA YAPILMADI'
Atılan her kurşun bana değiyor

AİLE, olayın sıcağı sıcağına yeterince araştırılmadığını söylüyor. Ailenin avukatı Çiler Nazife Koşar da ocak ayında ‘kamu görevlisinin görevi ihmali’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.

Koşar dilekçesinde, “Olay tarihinde görev yapan emniyet güçlerinin güvenlik zafiyeti göstererek yeterli emniyet tedbirlerini almadığı ve olayın soruşturmasında ihmali olduğu konusunda birçok tereddüdün bulunması nedeniyle kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunma zarureti doğduğunu” belirtti.

Olay yerinin doğu kısmında adliye lojmanları, kuzey kısmında Ege Üniversitesi kampusu, batı istikametinde ise vatandaşların ikamet ettikleri üçer ve dörder katlı binalar bulunduğunu belirten Koşar, adliye lojmanları ve Ege Üniversitesi kampusunun incelenmediğini vurguladı.

ARAMALAR GEÇ YAPILDI
Dilekçeye göre, bölgede yaklaşık 2 bin 700 bina tespit edildi. Ancak bu binalardan 1 Ocak 2013 günü 6 tane ev ve işyeri, 24 Ocak 2013 günü 45 adet ev ve iş yeri, 4 Ocak 2013 günü 5 adet ev ve iş yeri olmak üzere toplamda sadece 56 ev ve iş yerine arama kararı aldırıldı. Dilekçede ayrıca İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 09.07.2014 günlü arama kararına istinaden 63 evde yapılan aramaların olay tarihi olan 01.01.2013 tarihinden çok sonra yapıldığının anlaşıldığını belirten Koşar, “Olayın meydana geldiği 01.01.2013 tarihinden tam bir buçuk sene geçtikten sonra alınan bu arama kararının bile olayın soruşturulmasındaki ihmali gözler önüne serdiğini” savundu.

5.5 YIL SONRA BU KEZ PARKTA
ANNE Dallı, “Geçen gün çocuklarımla parka gittim. Bir adam çıkıp silah sıktı. Çocuklarımla nereye saklanacağımı şaşırdım. Bu silahları toplamalarını istiyoruz. O günden beri normal bir gün yaşamadım. Ayda 3-4 gece hastanedeyim. Hep hastayım. Üç ay sonra altı yıl dolmuş olacak. Sıcağı sıcağına bulunsaydı… Bulunmadı, bulunmadı… Rabbim kimsenin başına getirmesin. Üzüntü kemiğe girmiş bir kere” diyor.

HER DÜĞÜN BİR CENAZE
31 Ağustos: Niğde’nin Bor ilçesinde sokak düğününde bir silahtan çıkan kurşun, gelinin ağabeyi Hasan Koyun’un başına isabet etti, iki çocuk babası Koyun hayatını kaybetti. Tabancayı kullanan kişi Hasan Koyun’un erkek kardeşi Ramazan Koyun çıktı. Düğün ise kız kardeşlerinindi.

2 Eylül: Van Başkale’de düğünde havaya ateş açılması sonucu başından yaralanan H.C. askeri helikopterle hastaneye sevk edildi. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Atılan her kurşun bana değiyor


4 Eylül: Kırıkkale’de bir düğünde Fikret A.’nın ateşlediği tabancadan çıkan kurşun kız kardeşi Seda Gezice’ye isabet etti, Gezice yaşamını yitirdi. 3 yaşındaki oğlu Murat Gezice de ağır yaralandı.

9 Eylül: Kırşehir’in Akpınar ilçesinde düğünde havaya ateş açan M.T., 3 kişinin yaralanmasına neden oldu.

15 Eylül: Bitlis’in Tatvan ilçesinde düğünde silahla havaya ateş açılması sonucu 5 yaşındaki Rabia Karabulut göğsünden yaralandı. Bilecik’te düğün öncesi damadın arkadaşlarınca düzenlenen eğlencede havaya ateş edilmesi sonucu Cüneyt Z. yaralandı.

17 Eylül: Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde düğünde ateşlendiği düşünülen tabancadan çıkan yorgun mermi çekirdeği, misafir uğurlamak için kapının önüne çıkan 45 yaşındaki E.A.’nın göğsüne isabet ederek yaralanmasına neden oldu.

3 BİN 494
‘UMUT Vakfı’nın gazeteleri tarayarak hazırladığı ‘2017’nin Silahlı Şiddet – Cinayet Haritası’, silahlanmanın geldiği boyutu net olarak ortaya koyan bir çalışma:

2015’te Türkiye genelinde bireysel silahlı 2 bin 175 olay medyaya yansıdı. 2016’da bu sayı yüzde 25 artışla 2 bin 721 oldu. 2017 yılında ise 3 bin 494 bireysel silahlı olay kaydedildi.

2017 yılında yaşanan 3 bin 494 bireysel silahlı olayda, 2 bin 187 kişi öldü.

% 87’Sİ RUHSATSIZ
İçişleri Bakanlığı’nın geçen yıl yaptığı açıklamaya göre ise 2016 yılında ateşli silahlarla 26 bin 818 olay meydana geldi. 2017 yılının 10 ayında ise bu sayı 23 bin 498 oldu. 2017’de 10 bin 790 ateşli silah ele geçirildi. Bu silahların yüzde 12.9’u ruhsatlı, (9 bin 390) yüzde 87.1’i ise ruhsatsızdı.

BAKMADAN GEÇME!