Athena Onasis imparatorluğunun son imparatoru olabilecek mi?

Güncelleme Tarihi:

Athena Onasis imparatorluğunun son imparatoru olabilecek mi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2002 20:45

Yüreğinin derinliklerinde gizlediği hüzün, kocaman kahverengi gözlerinden hiç silinmedi. Dünyanın en zengin çocuğu olmak onu bir türlü mutlu edemedi çünkü o, küçüçük bir bebekken hayatının en büyük darbesini yemişti.

Athena, annesini son kez 19 ekim 1988'de gördü. O gün Christina Onasis, küçük kızını kucakladı ve son kez öptü, onu dadılarına emanet edip Arjantin'e uçtu. O sırada annesinin yılda 1 milyon dolar ödediği dadılar ve korumalarla İsviçre'de yaşıyordu. Onu kaçıracaklarından çok korktuğu için, annesi villalarına 2 milyon dolar harcayıp olağanüstü bir güvenlik sistemi yaptırmıştı. 6 milyon dolara mal olan saray yavrusunun bahçesinde Athina için küçük bir hayvanat bahçesi bile vardı. Athena, ne zaman bir şiirden bir satır hecelese annesi ona bir kuzu ya da ceylan hediye ediyordu.

Bir ay boyunca annesi onu her gün birkaç kez aradı. Ama Athena, bir ay sonra annesinin sesini, telefonda bile duyamaz oldu. Annesinin öldüğünü söylediklerinde, ölümün ne demek olduğunu biliyor muydu acaba? Sonra, ölümün, annesini görememek olduğunu anladı.

Annesiyle babasını hiç beraberken hatırlamıyordu. Daha sonra bir gün onu harikalar diyarından alıp götürdüler ve hayatı değişmeye başladı. Yine etrafındaki dadılar ve kocaman adamlar onu hiç yalnız bırakmıyorlardı. Zaman zaman nefes alamadığını hissediyordu. Okula korumalarla gidiyor, yalnız başına arkadaşlarıyla bile buluşamıyordu. Çünkü o, dünyanın en zengin çocuğuydu... Ama o sahip olduğu dev servetin bile anlamını bilemiyordu. Büyüdükçe dedesinden kalan milyarlar için yapılan kavgaları arttı. Ve yine büyüdükçe 10 milyar dolarlık servet, onu öylesine boğmaya başladı ki, ‘‘Milyarları yakacağım’’ diye isyan bile ettiği oldu.

Athena Onasis'in hüzünlü hikayesi, 1995'te Boenos Aires'den gelen korkunç haberle başladı. Henüz 4 yaşındaydı. Annesi Christina Onasis, playboy olarak tanınan dördüncü kocası Terry Russel'dan ayrı yaşıyordu ve babasından kalan dev servete rağmen yalnız ve mutsuzdu. Christina, Terry Russel'la babasının ölümünden sonra tanışıp evlenmişti. Baştan beri herkes, Russel'ın Christina'yı sevmediğini, sadece bir servet avcısı olduğunu düşündü. Zaten Christina da etrafındaki herkesin ona sadece parası için yaklaştığı duygusuyla kendi kendini yiyordu.

Nitekim Athena'nın doğumundan sonra evlilik de uzun sürmedi. Christina, Terry Russel'ın İsveçli bir sevgili, hatta sevgilisinden bir de çocuğu olduğunu duyunca yıkıldı, depresyona sürüklendi. Sürekli yiyordu. Sonunda 100 kiloya ulaşınca, öldüresiye bir diyete başladı. 4 yaşındaki kızını İsviçre'de dadılarıyla bırakıp Boenos Aires'e uçtuğu zaman artık dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkıyordu.

O gün, Boenos Aires sahilinde en yakın dostu ve dert ortağı Yorgos Cokmecioğlu'yla gün batımını seyretti. İki dost az konuştular. Christina sadece bütün dünyasını üstüne kurduğu kızı Athena'dan söz ediyordu. Güneş gögü kızıla boyayıp sulara gömülürken, Christina'nın yanaklarından iki damla yaş süzüldü. Oteldeki odasına döndüğü zaman çok mutsuzdu. Saatler geçip Christina odasından çıkmayınca dadı içeri girdi ve korkunç manzarayla karşılaştı: Genç kadın, banyoda yatıyordu. Ölmüştü.

LANETLİ SERVET

Christina'nın garip ölümü duyulduğu zaman herkes Onasis servetinin lanetli olduğunu konuşmaya başladı, çünkü Onasis İmparatorluğu'nun üstüne çöken ölüm bulutları hiç dağılmıyordu. Baştan beri Onasis ailesinde intiharlar ve ölümler birbirini izlemişti. Önce ünlü armatörün sevgili eşi genç yaşta Paris'te bir otel odasında intihar etti. Onasis sarsıldı ama kısa sürede toparlandı. Ünlü Soprano Maria Callas'la yaşadığı fırtınalı aşkın ardından, bir suikastte öldürülen Eski Amerikan Cumhurbaşkanı John Kennedy'nin dul eşi, Jackie Kennedy'le yaptığı evlilikle dillerde dolaştı.

Onasis efsanesi, en büyük darbeyi Aristotle'ın sevgili oğlu Aris'in bir helikopter kazasında ölümüyle aldı. Aristotle Onasis, Aris'in ölümünden sonra bir türlü kendine gelemedi. Hastalandığında hastahaneye gitmeyi bile reddetti. 1975'te ölüm döşeğindeyken, hem dev servetini hem de tek varisi olan kızı Christina'yı, en yakın arkadaşı olan Stelios Papadimitrou'ya emanet etti. Christina da servetin yönetimini ona bıraktı.

Yıllar Terry Russel'le Onasis Vakfı Başkanı Papadimitrou arasındaki büyük kavgalarla geçti. Papadimitrou, Russel'in paraya olan iştahının hiç bitmediğini söylüyor, onu ‘‘para avcısı’’ olmakta suçluyordu. Russel ne yaptıysa milyarların yönetimini eline geçiremedi. Vasiyet ortadaydı; Athena'nın 18 yaşına gelmesini beklemek zorundaydı..

YUNANCA KONUŞAMIYOR

Yıllar su gibi akıp geçti. Bir zamanlar serveti ve aşklarıyla dünyanın gündeminden hiç düşmeyen Yunanlı Armatör Aristotelis Onasis'in tek torunu olan Athena 16 yaşına bastı. Annesinin vasiyetine göre 18 yaşında dev servetin başına oturması gerekiyor. Ama nasıl? Athena gerçekten 2 yıl sonra Onanis İmparatorluğu'nun başına oturabilecek mi? Kimse bilmiyor.

Dedesinin arkadaşları, Terry Russel'ın Athena'yı büyütürken bazı koşulları yerine getirmediğini söylüyorlar. Athena, bir Yunanlı gibi değil zengin bir Fransız gibi büyüyor. Cenevre gölünün kıyısında lüks bir villada, babası, İsveçli üvey annesi ve üç üvey kardeşiyle birlikte yaşıyor. Alplerin doruklarında kayak yapıyor, dünyanın en ünlü isimleriyle tatile gidiyor, at biniyor. Fransızca, İngilizce ve İsveçce biliyor ama Yunanca konuşamıyor.

Vakıf yöneticileri Terry Russel'in, Athena'nın Yunanca öğrenmesi için 2,8 milyon dolar alarak yaptığı anlaşmayı uygulamamakla suçluyorlar. Ayrıca, yine yaptıkları anlaşmaya rağmen Athena'nın bir Yunanlı Ortodoks gibi yetiştirilmediğini de söylüyorlar. Russel ise ‘‘Ben Athena'nın son İmparator gibi olmasını, diğer çoçuklardan farklı büyümesini istemiyorum’’ diyor. Athena'yı doğal bir atmosferde büyüttüğünü, geçmişin yaralarından uzak kalması için yıllarca onu Yunanistan'dan da uzak tuttuğunu söylüyor.

Gerçekten de Athena, Yunanistan'a ilk kez 1994'den geldi ve dedesinden kalan Scorpion adasında tatil yaptı ama artık İbiza'yı tercih ediyor. Çünkü Sporpios onun için işkence oluyor. Bütün gün balıkçı kayıkları adanın yakından geçip Onasis'in sarayını gösteriyor. Paparaziler adeta Athena'nın gölgesi haline geliyor. Scorpion'la ilgili efsaneler de kulaktan kulağa dolaşıyor. Kimileri Scorpion'da hala Maria Callas'ın aryalarının duyulduğunu bile iddia ediyor.

KAVGA YENİ BAŞLIYOR

Russel, ne kadar Athena'yı diğer çoçuklar gibi büyüttüğünü söylese de Onasis İmparatorluğu'nun tek varisi, hiç kuşku yok ki çok farklı bir çoçuk. Zırhlı bir limuzinle okula gidiyor. Limuzini önde ve arkada 7 korumanın bulunduğu iki jip izliyor. Athena yazın sporcular için özel programı olan bir okula gidiyor. Peki dünyanın en zengin çocuğu mutlu mu? Yakın çevresi mutlu olmadığını söylüyor. Zaten hüzün de gözlerinden okunuyor. Onu mutlu eden tek şey atları. Ünlü Brezilyalı Şampiyon Pesoa'dan atçılık dersleri alıp Avrupa Binicilik Şampiyonası'na hazırlanıyor. Sevgili atı Arco de Varlmont tek tutkusu. 2004 olimpiyatlarında Yunan atçılık takımında yer almak istiyor. Ama Yunanca bile bilmeyen Athena'nın Yunan milli takımında nasıl yer alacağı, vakfın başına nasıl geçeceği merak ediliyor.

Christina Onasis, Athena'nın 18 yaşında servetin başına geçebileceğini vasiyet etmiş olsa da vakfın sonradan yapılan tüzük değişiklikleri buna imkan vermiyor. Tüzüğe göre, Athena ancak 2006'da üç önkoşulu yerine getirmesi halinde vakfın başına geçebiliyor: 21 yaşını doldurması, vakfın çıkar ve hedefleri için çalışma isteği taşıması, vakfın yönetiminin gerektirdiği yeteneklere sahip olması... Athena'nın bu önkoşulları yerine getirip getirmediğine vakıf yönetim kurulu üçte iki çoğunlukla karar verecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!