Ateş hattındaki Türklerden acil tahliye çığlığı

Sudan’da 15 Nisan’da başlayan çatışmalar devam ediyor. Sokaklar kan gölüne döndü. Başkent Hartum başta olmak üzere çeşitli şehirlerde, aralarında sivillerin de bulunduğu 270 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’nin Hartum Büyükelçiliği çatışmaların yaşandığı bölgenin tam merkezinde. Büyükelçilik bir yandan ülkedeki Türk vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya çalışıyor bir yandan da taraflar arasında ateşkes yapılması için çaba sarf ediyor.

2.600 TÜRK VATANDAŞI VAR

Hürriyet’in ulaştığı kaynaklar Sudan’daki son durumu şöyle anlatıyor: “Ülkede küçük ve orta ölçekli işler yapan 2 bin 600 kayıtlı Türk bulunuyor. Türklerin büyük bölümü Hataylı, hatta 6 Şubat’taki Kahramanmaraş depremleri sonrasında yakınlarının yanına taşınan Türkler de var. Pazartesi çatışmalar bir Türk aileyi de vurdu. Burri semtinde yaşayan Türk vatandaşı Kubilay Dadük’ün evine roket isabet etti. Ailenin 2 yaşındaki bebeği hayatını kaybetti. Yine önceki gün Hartum’daki Yunus Emre Enstitüsü’ne 2 füze isabet etti. Büyük hasar alan binada şans eseri yaralanan olmadı.“

DEPREMDEN KAÇTIK ATEŞ ALTINDA KALDIK

Çatışmalardan etkilenen Türk vatandaşları sosyal medyadan yardım çağrısı yapıyor. Twitter’dan yapılan çağrılardan bazıları şöyle:

Dila: “Merhaba biz Hatay depreminden kaçıp Sudan’a geldik. Babam burada. İç savaş çıktı, çok kötü bir durumdayız. Roketler evlere geliyor, kurşunlar insanlara isabet ediyor. Evlerden insanları zorla çıkarıyorlar, yardıma ihtiyacımız var. Türklere tahliye uçağı istiyoruz, lütfen yardım edin...”

Gülay: “Sudan’da mahsur kaldık, yardıma ihtiyacımız var. Burada savaş başladı. Savaş uçakları yanımızdan geçiyor, çok korkuyoruz. Rastgele füzeler atılıyor evlere. Havaalanları tutuldu, çok korkuyoruz...”

Tolga: “Bir şeyler yapın, gün geçtikçe daha kötüye gidiyor burada durum. 3 kişiyiz, valizlerimizi bile almaya gidemedik. Otelimiz havaalanına yakındı. Orada çatışma olduğu için kuzeye kaçtık...”

DIŞİŞLERİ VE BÜYÜKELÇİLİK’TEN UYARI: SOKAĞA ÇIKMAYIN

Hem Dışişleri Bakanlığı hem de Büyükelçilik, ülkedeki vatandaşlara kapalı alanlarda kalmalarını tavsiye ediyor. Dışişleri Bakanlığı, dün yaptığı yazılı açıklamada şu uyarılarda bulundu: “Vatandaşlarımızın durumunu yakından takip ediyoruz. Ülkedeki mevcut güvenlik koşulları, seyahat etmeye uygun olmayıp vatandaşlarımızın bu aşamada kapalı mekânlarda kalmayı sürdürmeleri büyük önem taşımaktadır. Uygun güvenlik ve lojistik koşullar oluştuğu takdirde, arzu eden vatandaşlarımızın Sudan’dan ayrılmalarını teminen, gerekli yönlendirme yapılacaktır. Büyükelçiliğimiz ve Konsolosluk Çağrı Merkezimiz, vatandaşlarımızla yakın temas halindedir.”

ANKARA DEVREYE GİRDİ: KARDEŞ KANI AKITMAYIN

Türkiye, Dışişleri Bakanlığı üzerinden Sudan’da çatışan Egemenlik Konseyi Başkanı da olan Sudan Ordusu’nun başındaki isim Abdulfettah El Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin başındaki Mohamed Hamdan Dagalo (Hemeti) ile temas halinde. İki tarafa da “Kardeş kanı akıtmayın. Çatışmaları durdurun” mesajı verildi.

SUDAN’DA NELER OLUYOR?

Sudan'da Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah El Burhan aynı zamanda ordunun başındaki isim. Bir de paramiliter yapı Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) var. HDK’nın ordu yapısı içine dahil edilmesi için bir süredir iki taraf arasında görüşmeler sürüyordu. Ancak 15 Nisan’da bunun zamanlaması ve daha çok yönetim koordinasyonunun nasıl sağlanacağı konusunda anlaşmaya varılamaması üzerine çatışmalar başladı. Taraflar arasında en temel sorun karşılıklı güven olarak öne çıkıyor.

TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ NE

Türkiye ile Sudan’ın tarihi ve kültürel bağları kuvvetli. Türkiye, Afrika’nın tarım alanları açısından bu çok zengin ülkesinde tarım yatırımı yapmaya hazırlanıyor. Deprem sonrasında Sudan’dan Türkiye’ye yönelik destek de akıllarda. Türkiye’ye arama kurtarma ekipleri, battaniye, hırka ve yiyecek malzemesi gönderen Sudanlılar, elçilikteki deprem taziye defterini de gözyaşlarıyla imzaladı. Türk Hava Yolları da bu ülkenin dünyaya açılmasında önemli role sahipti. Jeopolitik konumu nedeniyle dünyanın da büyük önem verdiği Sudan, Ortadoğu ile Kuzey Afrika ve sahra altı Afrika arasında bir geçiş güzergâhı niteliğinde. Bu yüzden ülkenin istikrarı son derece önemli.