Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, hukuk sistemi ve demokrasi açısından önemli bir süreçten geçildiğini ifade ederek, gençlerden bu süreçte kimin ne söylediğini, ne yaptığını, nasıl bir duruş sergilediğini dikkatle izlemelerini istedi.
Demokratik siyasi hayatın temel unsurlarından biri olan ana muhalefet partisine de iyi bakılmasını isteyen Erdoğan'ın, “Sayın Baykal, son zamanlarda ne diyor?” sözleri üzerine salondan “yuh” sesleri yükseldi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gençler, şu ifade çok önemli. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ifadesinin kullanıldığı bu ülkede, 'Laikliği millet oyuyla getirmedik' diyen bir Baykal var. 'Cumhuriyeti de devleti de demokrasiyi de Cumhuriyet Halk Partisi kurdu' diyen bir Baykal var. Ey Baykal, şunu bir defa iyi öğren; şecaat arz ederken sirkatini söylüyorsun. Bir defa devleti de Cumhuriyeti de Atatürk'ün liderliğinde milletimiz kurmuştur. Cumhuriyetimizin bir anlamı da milli iradenin ürünü olmasındandır. Sayın Baykal'ın bilmediği bir şey daha var. Devletin partisi olmaz, milletin partisi olur. Millet, her şeyin başıdır, merkezidir, temelidir. Laiklik meselesine gelince Baykal, millete güvenmediğini, millete rağmen siyaset yaptığını bu sözleriyle bir kez daha ortaya koymaktadır, itiraf etmektedir. Açıkça söylüyorum, laiklik Yüce Meclisimizin iradesiyle ve milletimize benimsetilerek Anayasaya girmiştir, CHP'nin dayatmasıyla değil. Bugün de milletimizin ekseriyeti laik devlet düzeninden yanadır, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak, Cumhuriyetimizin temel niteliklerini benimsemiştir. Atatürk'ün ve Cumhuriyetimizin en önemli başarısı da budur. Aksi takdirde 84 yıllık Cumhuriyetimizin birikimine de Atatürk'e de laikliğe de Meclis iradesine de milletimize de büyük haksızlık yapmış oluruz. Milletimizin laiklikle bir problemi yok. Baykal'ın dayatmacı anlayışıyla problemi var.”
“LAİKLİĞİN OYLANMASINA İHTİYAÇ YOK”
Milletin, Cumhuriyeti her dönem aynı samimiyetle sahiplendiğini belirten Erdoğan, “birilerinin milletin kabulleriyle milli iradeyle demokrasiyle problemi olabileceğini” dile getirdi. Bunun “beyhude bir çaba” olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Milletimiz laikliğe de demokrasiye de hukuk devleti anlayışına da sahip çıkmasını bilir. Türkiye'de laikliğin oylanmasına ihtiyaç yoktur. Buna ihtiyaç da yoktur. Çünkü Sayın Baykal ve zihniyetinden başka, milletimizin laiklikten yana olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur. Buradan Sayın Baykal'a sesleniyorum, sana bu kadar vakit ayırmayı kendime zul telakki ediyorum. Sayın Baykal, artık Atatürk'ün arkasına saklanıp siyaset yapmayı bırakmalısın. Biz, senin cemaziyelevvelini gayet iyi biliriz. Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti, vefatından hemen sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün resimlerini Türk parasından nasıl çıkardığını çok iyi biliriz. CHP zihniyetinin, devlet dairelerinden Atatürk'ün posterlerini vefatından sonra bütün ofislerden nasıl indirdiğini çok iyi biliriz. PTT'nin pullarından resimlerini nasıl kaldırdıklarını çok iyi biliriz. CHP, fırsat bulduğu zaman geçmişindeki bu kara lekeleri, neler yaptıklarını önce geçmişinden silip atsın, ondan sonra konuşsun.”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Biz kaç kişiyiz?” diye hiçbir zaman soru sormadıklarını belirterek, “Hiçbir zaman böyle marjinal, böyle ayrımcı bir soru sormayız. Zira biz 70 milyonuz. 'Biz 70 milyonuz' diyemeyenlerin siyaset tarzlarıyla aynı siyaseti yapmıyoruz. 70 milyon olarak bu ülkenin bütün vatandaşlarını bir bütün olarak kucaklıyoruz” dedi.
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda yapılan AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde konuştu.
“Bir ağabeyiniz olarak hissiyatımı sizlerle paylaşmak istiyorum” diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“İlk gençlik yıllarımdan itibaren siyasetin içinde oldum. Ülkemin kaderiyle ilgilenmek kaderim oldu. Sürekli mukayeseler yaptım, sürekli sorguladım. Yenilenmeye, gelişime büyük önem verdim. Öğrenme sürecinin sonu olmadığına inandım. Türkiye'nin, büyüme, kalkınma azmini her zaman yüreğimde hissetmeye çalıştım. Çok şükür ki ülkeme hizmet etme heyecanımı yitirmedim. Millete hizmeti en büyük mesele olarak gördüm. Bütün siyasi hayatımda şunu tespit ettim: Milletin derdiyle dertlenmekten, milletin hizmetinde olmaktan daha anlamlı bir makam yok. Milletin sevgisini, hayır duasını almaktan daha büyük bir ödül yok.”
Gençlerle birlikte olmak, bu hizmet yolculuğunda gençlerle birlikte yol yürümenin, gençlerin heyecanına şahit olmanın bütün arkadaşlarıyla birlikte yüreklerini kabarttığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Heyecanımıza heyecan katıyor. Bu milletin, bu ülkenin gençleri hep birlikte sizler güven duygusu içinde olun. ümidiniz, aşkınız, azminiz hiç eksilmesin. Her gün biraz daha genişleyin.
Hayatımızın her nefesini ülkeye, millete, insanlığa hizmet için harcayacağız. Gençlik heyecanlarımız asla yanlış yapmamıza, hukuk ve hakkaniyetten ayrılmamıza izin vermemelidir, vermeyecek. Bu ülke, bu devlet, bu millet, tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle, insanıyla, cumhuriyetiyle, demokrasisiyle bizim.”
“BİZ KAÇ KİŞİYİZ?”
Başbakan Erdoğan, 'Biz kaç kişiyiz?' diye hiçbir zaman sormadıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Hiçbir zaman böyle marjinal böyle ayrımcı bir soru sormayız. Zira biz 70 milyonuz. 'Biz 70 milyonuz' diyemeyenlerin siyaset tarzlarıyla aynı siyaseti yapmıyoruz. 70 milyon olarak bu ülkenin bütün vatandaşlarını bir bütün olarak kucaklıyoruz. Çünkü tek bir millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet diyerek çıktık bu yola. Bu vatan, bu ülke, bu bayrak, bu devlet bizim, hepimizin.
İstisnasız bütün gençlerimizden isteğim bu bilinci geliştirmektir. Bu anlayışla ülkemize hizmet edeceğiz. AK Parti siyaset felsefesi 70 milyonun birlik ruhunu korumak, geliştirmektir. Bunun için diyoruz ki 81 vilayetinin 80'inde milletvekili çıkarmamız demokrasi tarihinin en önemli örneklerindendir. Sivas'ın ötesine giden kaç siyasetçi var. Göreceksiniz Sivas'ın ötesine giden yok. 81 vilayetin 80'inde bizden başka vekil çıkaran var mı? Yok. Çünkü bizde ayrımcılık yok. Çünkü biz milletimizi kucakladık, milletimiz de bizi kucakladı.”
“İCABINDA İNANÇSIZI VAR...”
“Bizde etnik milliyetçilik yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes canımızdır, biz onların hizmetkarıyız” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bizde bölgesel milliyetçilik de yok. 780 bin metrekaresiyle bütün vatan topraklarını ihya ve inşa etmek bizim görevimizdir. Bu anlayışla buradayız. Bizde dinsel milliyetçilik de yok. Yüzde 99'u Müslüman ama Müslüman olmayan da var, Hristiyan'ı, Musevisi var, icabında inançsızı var. Bütün bunlara hizmet etmek de bizim görevimizdir. Zira laiklik, bütün inanç gruplarına idarenin eşit mesafede olması demektir. Biz bunu da uyguladık, uygulamaya devam ediyoruz.
AK Parti siyaseti Türkiye'nin birlik siyasetidir. Biz eğer sokaktaki iki kişiden birinin oyunu almışsak, diğerleri bu oyu alamıyorsa bunun üzerinde iyi düşünülmesi lazım. Biz aldığımız oyların da bunun yanında alamadığımız oyların da emanet bilincini çok iyi biliyoruz. Siyasetimizin özü bu sorumluluğu her zaman en üst düzeyde hissetmektir.”
“CUMHURİYET'İN TEMEL SÜTUNLARI”
Hiçbir zaman Cumhuriyet'in hiçbir değerini, diğeriyle kıyaslayan bir anlayış içinde olmadıklarını ve olmayacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin bütün değerlerinin bir birinin tamamlayıcısı olduğunu düşünüyoruz. Klikçi siyasetçiler ise Cumhuriyet'in değerlerini, Cumhuriyet'in temel sütunlarını birbirinin alternatifi gibi sunuyorlar. Cumhuriyet'in değerlerini, temellerini karşı karşıya getirenler millet içinde devlet için de ayrıştırıcı siyaset güdüyorlar. '70 milyon' diyemedikleri için sadece çatışma, ayrışma ekseninde siyaset yapabileceklerini düşünüyorlar.
Türkiye'yi kutuplaştırarak insanları yeniden etraflarında toplayabileceklerini, yeniden güç kazanacaklarını zannediyorlar. Bizi de çatışmanın bir tarafı gibi göstermeye çalışıyorlar. Ancak biz onların çekmek istedikleri mindere gelmeyeceğiz. Onların güreştiği siyaset minderinden Türkiye çok çekti. Biz birlik ve beraberlikten zerre kadar adım atmayacağız.”
Başbakan Erdoğan, kendi siyasi çıkarlarını hiçbir zaman Türkiye'nin çıkarlarının üzerinde görmeyeceklerini belirterek, “Cumhuriyet'in 100. yıl hedeflerinden zerre kadar geri adım atmayacağız. Ülkemiz kazanacaksa, Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız diyoruz. Bugüne kadar ne yaptıysak Türkiye'nin muasır medeniyet seviyesine çıkmak için uğraşacağız” diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İnanıyorum ki bizim gençliğimiz AK Parti gençliği olarak bu gayretle, hiç bir ayrımcılığa yer vermeden başı örtülü, başı açık ayrımı yapmaksızın el ele omuz omuza yediden yetmişe aydınlık yarınların Türkiyesini hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.
Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 2. Olağan Kongresi'nde bir konuşma yaptı.
Gençlerin siyasete sahip çıkarak, Türkiye'nin kaderine, milletin iradesine, demokrasiye, adalet ve kalkınma isteğine ve AK Parti'ye sahip çıktığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Siz, 22 Temmuz'da, bütün ayrılıkları, bütün farklılıkları bertaraf ettiniz. Türkiye'nin birlik ve beraberlik iradesine güç kuvvet verdiniz. İnşallah ülkemiz bir daha karanlığa gömülmeyecek, sizin gözünüzdeki ışık, yüzünüzdeki aydınlık sönmeyecek. Çünkü siz AK Parti'nin birlik siyasetine gönül vererek, 70 milyonun derdini dert edinen bir gençliksiniz. Sizin bahar tazeliğindeki kalplerinize kimse ama kimse fitne tohumu ekemez. Siz milletimizin değerleriyle Anadolu'nun bütün öz ve desenleriyle binbir meşakkatle kurulan cumhuriyetimizin bütün kazanımlarıyla barışık yaşayan nesilsiniz.”
İktidarlarının ilk döneminde Türkiye'de bir çok köklü sorunu çözdüklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, bazılarının hayal edemeyecekleri işleri gerçekleştirdiklerini belirtti.
Erdoğan gençlere, “Sizler hayata siyasetin demode kalıplarıyla dar ideolojik kalıplarıyla bakmıyorsunuz. Siz gençler aidiyetiyle gurur duyacağımız bir Türkiye istiyorsunuz” diye seslendi.
Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bu gençlik bize göre ülkemizin en büyük dinamiği, imkanıdır. Cumhuriyet'e sadakatle sahip çıkacak, laikliğe, demokrasiye sahip çıkacak, milletimizin birlik ve beraberliğine sahip çıkacak, evrensel insani değerlere sahip çıkacak gençlerimizin çağın bilgisiyle donanması şarttır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği gibi istiklale sahip çıkacak olan gençlerimizin istikbalimize sahip çıkması için muhakkak en iyi biçimde eğitilmesi gerek.”
Başbakan Erdoğan, 5 yıl içinde 39 yeni üniversite kurduklarını anımsatarak, “Şimdi 9 ilimizin üniversitelerinin imzalarını attık. Ve artık Türkiye'de üniversitesi olmayan il kalmayacak” dedi.
30 MİLYAR DOLARLIK ÖZELLEŞTİRME
Ekonomik göstergelere, istatistiklere bakıldığında, önceki dönemlerle
kıyaslanmayacak başarıları apaçık görmenin mümkün olduğunu dile getiren
Erdoğan şöyle devam etti:
“Bizim gerçekleştirdiklerimiz, rakamların, grafiklerin, istatistiklerin çok daha ötesindedir. Birileri çıkıyor zaman zaman diyor ki; 'Özelleştirme yaptınız, özelleştirme yapmak suretiyle elde edilen paraları da çarçur ettiniz'. Biz ANAP, MHP, DSP iktidarından Türkiye'yi teslim aldık. 23.5 milyar dolar IMF'ye borç vardı, şu anda 6.9 milyar dolar borcumuz var. Aradaki fark 16,5 milyar dolar. Bizim, özelleştirmeden toplam elde ettiğimiz gelir 30 milyar dolar, bunun 16.5'unu sadece IMF'ye ödedik. Merkez Bankası'nın kasasında 26.5 milyar dolar para vardı. Ama şimdi 72 milyar dolar var. Aradaki fark 41.5 milyar dolar, 16.5 de IMF'ye ödenen para, ne yaptı? 58 milyar dolar, bakın özelleştirmeden elde ettiğimiz bu, sadece ödenen bu.”
“HALEP ORADAYSA ARŞIN ANKARA'DADIR”
Erdoğan, Türkiye'de kamu borcunun, milli gelire oranının düştüğünü anımsatarak, “Şimdi miktar olarak da düşmeye başladı, bu neyi gösteriyor, artık hortumlar kesildi, Türkiye'de peşkeş yok. Türkiye'de olumlu bir iktidar var. Hedef saptırmaya çalışanlara ithaf olunur, hesap kitap bilmeyenlere söyleyin, hesap kitap bilenlerle bunu bir incelesinler. Halep oradaysa arşın Ankara'dadır, diyorum ve bunu ispat ediyorum” diye konuştu.
Türkiye'nin istikrarına ket vurulmamasını isteyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye 2007 yılında gelen doğrudan yabancı sermaye miktarının 22 milyar dolara ulaştığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Niçin? Çünkü, Türkiye'ye güveniyorlar, 'Türkiye'de istikrar var' diyorlar. 'Biz bu ülkeye gidersek, hem bu ülkeye kazandırırız hem de kendimiz kazanırız' diye buraya geliyorlar. Ama ne yazık ki yabancı düşmanlığı içinde olan, hala o komünist mantıktan kopamayanlar var bu ülkede. 'Ülkeyi seviyorum' dediği halde ülkemize zarar verenler var, bu ülkede. Lütfen oyuna gelmeyelim her şey ortada.”
“ELİNDE SİLAHLA DOLAŞAN GENÇLİK DEĞİL”
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin kuruluşundan bu yana “Bizim gençliğimiz elinde silahla dolaşan gençlik değil” dediğini belirterek, şunları söyledi:
“Bizim gençliğimiz elinde döner bıçağıyla sopayla dolaşan gençlik değil, bizim gençliğimiz elinde kitabıyla, kalemiyle bilgisayarıyla dolaşan bir gençliktir, farkımız budur. İnanıyorum ki bizim gençliğimiz AK Parti gençliği olarak bu gayretle, hiç bir ayrımcılığa yer vermeden başı örtülü, başı açık ayrımı yapmaksızın el ele omuz omuza, yediden yetmişe aydınlık yarınların Türkiye'sini hep birlikte inşa edeceğiz. Çünkü biz farklılığı bir zafiyet olarak gören bir parti değiliz. Biz farklılığı zenginlik olarak kabul eden bir partiyiz.”
ÇOBAN KIYAFETLİ GENÇLER
'Demokrasinin yıldızı”, “Gelişen, değişen Türkiye'nin mimarı” anonsuyla salona gelen Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte salonda tur atarak partililere kırmızı karanfil dağıttı.
Salonda, “Hepimiz Tayyip Erdoğanız”, “Bu yolda asla yalnız yürümeyeceksin”, “Bu şarkı burada bitmez”, “Türkiye'nin lideri”, “Aydınlık Türkiye'nin mimarı sana sevdamız bitmeyecek” yazılı pankartlar asıldı
Bazı partililer “Seni Seviyorum Tayyip Baba” ve “Tayyip Baba sana canımız feda” yazılı dövizler taşıdı.
Başbakan Erdoğan'ın konuşma yaptığı platforma “Demokrasi için biz de varız” yazılı dev pano yerleştirildi
10. YIL MARŞI
Başbakan Erdoğan'ın maskesini takan partililer ilginç görüntüler oluştururken çoban kıyafeti “kepenek” giyen bir grup partili de insan kulesi oluşturdu.
Dev Türk bayrağı açılan salonda, partililere Türk bayrağı renklerini simgeleyen 'kırmızı-beyaz' kaşkol dağıtıldı.
Salonda “10. Yıl Marşı”nın yanı sıra “Atatürk'ün izindeyiz” ve “rap” tarzında bir şarkı çalındı
Partililer Başbakan Erdoğan'a “kırmızı-beyaz” kaşkol taktı.
Kongreye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek ve Hayati Yazıcı, Devlet Bakanları Said Yazıcıoğlu ve Mehmet Aydın, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Eski TBMM Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, parti yöneticileri ve çok sayıda milletvekili de katıldı.
Avusturya, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Karabağ, KKTC, Kosova, İsrail, Macaristan, Makedonya, Malezya, Norveç, Portekiz, Slovakya, Sudan, Suriye, Tunus, Ukrayna ve Yunanistan'dan gelen 64 yabancı davetli de kongreyi izledi.