Güncelleme Tarihi:
Atatürk, subaylığının ilk yıllarından itibaren böbrek rahatsızlığıyla boğuşuyordu. Libya’da İtalyanlar’a karşı savaşırken nükseden bu rahatsızlık Çanakkale’de de devam etti. Dayanılmaz hale gelince de 1918’de Viyana’ya tedaviye gitti. İlk tedavinin ardından Karlsbad’a geçti. Bugün Çekya’nın bir şehri olan Karlsbad, o dönem Avusturya İmparatorluğu sınırları içindeydi. Kaplıcalarıyla meşhurdu. “Kral Banyosu” anlamındaki ismini de bu kaplıcalardan almıştı. Ünlü Rus Çarı “Deli Petro”, Sigmund Freud, Tolstoy, Beethoven, Kafka, Mozart ve daha dünyaca ünlü birçok ismin yolu buradan geçmişti. Yüzlerce yıllık bir mazisi vardı.
KAPLICA TEDAVİSİ
Mirliva (Tümgeneral) Mustafa Kemal, 30 Haziran 1918’de Karlsbad’a varmıştı. Viyana’daki doktorunun tavsiye ettiği Dr. Vermer ile buluştu. Banyo kürü programı hazırlandı. Kaplıca tedavisinin dışındaki zamanlarda bölgeyi gezdi. Orada yaşadıklarını günlüklerine kaydetti. Bugün Çekya sınırlarındaki Karlsbad, Atatürk’ün Avrupa’da ziyaret ettiği son toprak olarak da kayıtlarda.
6 DEFTER YAZDI
Atatürk burada gezilerine, sohbetlerine, anılarına, okuduğu kitaplara, dönemin askeri ve siyasi sorunlarını anlatığı 6 defterden oluşan günlük tuttu. Bu günlükler 1931 yılında Afet İnan tarafından Çankaya’daki kütüphanede bulundu. Daha sonra İnan tarafından “Mustafa Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları” adıyla kitaplaştırıldı.
GÜNLÜKTE NELER VAR
- Günlüklerde, Atatürk’ün günlük yaşamına dair detaylarla birlikte geleceğe dair siyasi planlarıyla ilgili de dikkat çeken ipuçları var.
‘KADIN KONUSUNDA CESUR OLALIM’
(6 Temmuz 1918) “Bu kadın meselesinde cesur olalım. Vesveseyi bırakalım... Açılsınlar onların dimağlarını ciddi ilim ve fen ile donatalım. İffeti, fenni sıhhi surette izah edelim. Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede ehemmiyet verelim. Sonra şahsi irtibata gelince, tabiat ve ahlakımıza uygun kadın arayalım ve onunla evlenme şartlarımızı açık ve kati kararlaştıralım. Ona, riayette kusur edince, onun gereğini yapalım. Kadın da böyle hareket etsin!”
‘HİNDENBURG TÜRKLERE BORÇLU’
(14 Temmuz 1918) “Eğer (Alman Mareşali) Hindenburg, Türk ordusunun yardımıyla Galiçya dağlarında Rus hücumlarını geri çevirmeseydi, Hindenburg, Hindenburg olamazdı. Eğer Kafkasya’da, Mezopotamya’da, Filistin’de nihayet bütün Türkiye hudutlarında, Türk ordusu önündeki Rus, İngiliz ve Fransız kitlelerini tutmamış olsaydı ve eğer Türkiye memleketinin bazı kısımlarını feda etmeseydi, Alman ordusunun bugünkü gibi dayanabilmesine inanılır mıydı? Bu hakikatin Türklerin büyük bir kısmı tarafından bile bilinmemesi ne kadar esef vericidir”
‘HER ŞEYİ YAZMADIM’
(27 Temmuz 1918)‘’Karlsbad’da geçen günlerimin anılarını bütünüyle ve olduğu gibi bu defterlere geçiremedim. Bunun iki nedeni var, birincisi yeterince yazı yazmak için vaktim olmadı. İkincisi her düşündüğümü, her yaptığımı yani bütün fikirlerimi ve hayatımla ilgili sırları bu defterlere nasıl emanet edebilirdim?”
- Atatürk’ün o dönem kaldığı pansiyonun üzerinde “Önemli devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu M. Kemal Atatürk, Temmuz 1918’de burada tedavi görmüştür” yazılı bir levha günümüzde de duruyor.