Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2003 00:00
Atatürk aleyhine iÅŸlenen suçlar ve bu suçlara karşı uygulanan çalışmalar "Açıklamalı-İçtihatlı Atatürk'e, CumhurbaÅŸkanına ve Cumhuriyete, Hükümete Hakaret Suçları" ismiyle kitaplaÅŸtırıldı. Atatürk'e yönelik hakaret suçları ve bu suçlara karşı uygulanan çalışmalar kitaplaÅŸtırıldı. Seçkin Yayınevi tarafından "Açıklamalı-İçtihatlı Atatürk'e, CumhurbaÅŸkanı'na ve Cumhuriyet'e, Hükümete Haraket Suçları" ismini taşıyan kitapta yer alan 5816 sayılı "Atatürk Aleyhine Suçlar Hakkında Kanun"daki suçlar Yargıtay 9. Ceza Dairesi Tetkik Hakimi Ahmet Gündel imzasıyla incelendi.Atatürk aleyhine iÅŸlenen suçlarla birlikte CumhurbaÅŸkanı'na hakaret konularının da iÅŸlendiÄŸi kitapta, kanunun açık maddeleri ele alındı. Kitapta, Atatürk'e yönelik hakaret içeren sözler nedeniyle açılan davalara ve ayrıntılara yer verildi.Atatürk'e hakaret eden ya da sövenlerin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırıldığının dile getirildiÄŸi kitapta, Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abidelerin, Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beÅŸ yıla kadar ağır hapis ceza verildiÄŸini anlatan kanun hükmüne yer verildi. Kitapta, Atatürk Aleyhine Suçlar Hakkında Kanun'daki suçları ele alan Ahmet Gündel, suçun unsurlarını "Öncelikle hakaret ve sövme fiili Atatürk'e yönelik olmalıdır. Suçun oluÅŸması için Atatürk'e yöneltilen bu tür fiiller doÄŸrudan olabileceÄŸi gibi dolaylı da olabilir. Atatürk'ten bahsedilmese bile anlatımlardan Atatürk'ün hedeflendiÄŸi anlaşılabiliyorsa suç oluÅŸmuÅŸ kabul edilir" ÅŸeklinde deÄŸerlendirdi.SUÇUN OLUÅžMASINDA "ALENÄ°YET" DURUMU Atatürk'e karşı hakaret ve sövgünün suç olarak kabul edilmesinde "aleniyet" kavramının önemini ifade eden Gündel, "Aleniyette esas olan, suçun, baÅŸkaları tarafından görülüp, iÅŸitilebilecek mekanlarda iÅŸlenilmesidir. Suçun umum ya da umuma açık yerlerde iÅŸlenmesi ise ağırlaÅŸtırıcı nedendir" dedi.MEHKEME SALONU "ALENÄ°" MEKANBir yerin aleni olup olmadığı, o yerin niteliÄŸiyle belirleneceÄŸi gibi savcılık ya da mahkemelerce yapılacak keÅŸiflerle de belirleneceÄŸini vurgulayan Gündel, çalışmasında aleni yerlere örnek olarak "Köy odası, etrafı açık ev damları, etrafı açık bahçe, mal alımı satımı yapılan yerler, hastane, saÄŸlık ocağı, dispanserlerin bekleme salonları, icra daireleri, mahkeme salonları, evlerin balkonları"nı gösterdi."ATATÃœRK DE ELEÅžTÄ°RÄ°LEBÄ°LÄ°R"Gündel'in "hakaret, sövgü, eleÅŸtiri" arasındaki ayrımların son derece önemli olduÄŸunu belirterek, hakaretin karşı tarafı aÅŸağılandığını ve küçük düşürdüğünü belirtti. Sövgünün de belli bir olay yüklemeden kiÅŸiliÄŸe olan dille saldırıdan oluÅŸturduÄŸunu kaydeden Gündel, hakaret ve sövme ile eleÅŸtiriyi birbirinden ayırt etmek gerektiÄŸini vurguladı. Gündel, "Atatürk tarihi bir ÅŸahsiyettir. Her insan gibi O'nun da hataları, yanlışları olabilir. Bu hata ve yanlışların eleÅŸtirilmesi maddenin birinci fıkrasındaki suçu oluÅŸturmaz. Düşünce hürriyeti, vicdan hürriyeti, eleÅŸtiri hürriyeti sınırları içerisinde Atatürk de eleÅŸtirilebilir. Ancak eleÅŸtiri çizgisinin dışına çıkılarak bir takım isnatlarda bulunulmaması gerekir" deÄŸerlendirmesinde bulundu.Â
button