Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2007 00:00
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Marsilya’dan ithalata kadar giden kiremit yokluğunu çözmek için Atatürk’ün "Şu kiremit işini halledin, aleme rezil oluyoruz" talimatıyla 80 yıl önce Eskişehir’de kurulan Türkiye’nin ilk kiremit fabrikası siyah kurdele bağlanarak törenle kapatıldı.
1927 yılında Türkiye’nin ilk kiremit fabrikası olarak kurulan ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk üretim tesislerinden olan Kılıçoğlu Kiremit, Eskişehir’deki fabrikasını siyah kurdeleli törenle kapattı.
FABRİKANIN ÖYKÜSÜ: Pek çok üründe olduğu gibi Cumhuriyetin ilk yıllarında kiremit kıtlığı da yaşanıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) çatısını kaplayacak kiremit dahi bulunamıyor. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte başlayan yapılaşmada üretimi olmayan kiremitler Fransa’nın Marsilya şehrinden ithal ediliyor. Bu duruma çok içerleyen cumhuriyetin kurucusu
Atatürk, Eskişehir’den birkaç kişiyi topluyor ve "Şu kiremit işini halledin, aleme rezil oluyoruz" diyor. Toprağı uygun olduğu için seçilen Eskişehir’e Deliorman’dan gelen Sabri Kılıçoğlu, 1927’de fabrikayı kurarak üretime başlıyor. Kılıçoğlu Kiremit’in Yönetim Kurulu Başkanı Savaş M. Özaydemir, Sabri Kılıçoğlu’nun damadı olarak, 1992’de fabrikayı aileden devralmıştı.
ANLAMI ÇOK BÜYÜKTÜ: Fırından çıkan son kiremiti alarak, fabrikanın en eski çalışanının da katıldığı hüzünlü bir törende fabrikaya siyah kurdele bağlayan Savaş M. Özaydemir, fabrikanın kendileri için çok büyük bir anlam taşıdığını belirtti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projeleri kapsamında üretimi durduklarını söyleyen Özaydemir, "Bize 30 Ağustos’a kadar zaman verilmişti. Biz de o gün bir tören yaptık. Bizim için çok anlamlı olduğundan öyle sessiz sedasız kapatmaya gönlümüz razı olmadı. İnsanlar daha çok açılış törenlerine alışıklar tabii ki, ama biz kapanış töreni yaptık" dedi.
ŞIK MİMARİSİ VAR: Müze olarak değerlendirileceği söylenen fabrika binasını nasıl değerlendirecekleri konusunda Özaydemir, şöyle konuştu: "Bu çok güzel bir mimariye sahip, şık bir bina. Çok farklı amaçlarla kullanılabilir. Şu anda nasıl değerlendireceğimize karar vermedik. Güzel bina uygun bir şekilde değerlendirilir. Önümüzdeki günlerde karar vereceğiz."
ÜRETİM DEVAM EDİYOR: Kılıçoğlu Kiremit’in daha önce başladığı Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki üretimini artırarak devam edeceğini belirten Özaydemir, söz konusu tesisin Türkiye ve Ortadoğu’nun en büyük en modern kiremit fabrikası olduğunu söyledi. Özaydemir "Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikanın kapasitesi zamanla daha da artırılabilir. Sadece şehirde bulunan fabrikamızı kapattık. Üretimimiz sürecek" diye konuştu.
1.7 MİLYAR KİREMİT: 80 yılı geride bırakan fabrikada bugüne kadar 1 milyar 750 milyon adet kiremit üretildi. 100 milyon metrekareyi aşan üretimle Kılıçoğlu, milletvekili lojmanlarının da arasında bulunduğu Türkiye’nin pek çok önemli yapısının çatısında yer aldı. Demiryolu sayesinde Kılıoğlu üretimini Cumhuriyetin ilk yılları da dahil olmak üzere Türkiye’nin her yerine ulaştırdı. Uzun yıllardır Ortadoğu ülkelerine yoğun ihracatı olan Kılıçoğlu, Kıbrıs ve İsrail’de de önemli ağırlığa sahip. ABD’den gelen talep doğrultusunda Kılıçoğlu, geçen yıl bu ülkeye de ihracata başladı.
İngiliz’e satılmadı, damat devralıp hayata döndürdü1990’ların başında yönetim boşluğu yüzünden zora giren Kılıçoğlu Kiremit’i ailenin damadı Savaş Özaydemir yeniden hayata döndürmüş. Özaydemir, daha önce Hürriyet gazetesine verdiği röportajda şunları anlatmıştı: "1980’de yönetim kurulu üyesi oldum. 1985’te sen ’yönet’ dediler, olmadı, 1986’da bıraktım. 1991’de İngiliz bir firmayla ortaklıkta anlaşılmıştı. İçinde bulunduğum yönetim kurulu satışı reddetti. Körfez Savaşı da başlayınca İngilizler çekildi. Piyasa çok kötüleşti ve aile bana ’sen bu şirketi devral ve yürü, yabancıya gitmesin’ dedi. 1992 Mart’ında başladım."
Koç’un topladığı kiremitler Meclis çatısını tamamladı CUMHURİYETİN kurulduğu ilk yıllarda yaşanan kiremit yokluğunu ve ilk TBMM binasının faaliyete geçişini, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, 23 Nisan 2003’te yaptığı konuşmasında şöyle anlatmıştı: "Harap haldeki binayı Ankaralılar bağış toplayarak tamir ettirdi, bina temizlendi. Ancak binanın çatısı bir türlü tamamlanamadı. Bir genç adam, o meşhur zekası ile sokak sokak dolaşıp evlerin çatılarındaki kiremitleri bir miktar para vererek topladı, sonra da Meclis’in çatısını tamamladı. Bu genç adamın adı Vehbi
Koç’tu."