Güncelleme Tarihi:
Sarayın Harem bölümündeki 71 numaralı odada düzenlenen anma töreni, Cumhurbaşkanlığı çelenginin sunulmasının ardından, İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hüseyin Aksu, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanı Yasin Yıldız, Türk Silahlı Kuvvetlerini temsilen Tank Albay Mahmut Sert, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Atatürk Kültür Dayanışma Eğitim Vakfı (AKDEV) Genel Başkanı Gül Karayaldız'ın kurumları adına çelenk ve buketlerini, Atatürk'ün hayata gözlerini yumduğu yatağın üzerine bırakmalarıyla başladı.
Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikal ettiği saat 09.05'te sirenlerin çalmasıyla saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de yaşamını yitirdiği Türk bayrağı örtülü yatağının iki yanında iki polis memuru saygı nöbeti tuttu.
VATANDAŞLARDAN YOĞUN İLGİ
Saat 07.30 itibarıyla vatandaşların ziyaretine açılan oda, törenin ardından tekrar ziyaret edilmeye başlandı.
Tören saatine yaklaşırken, 7'den 70'e her yaştan vatandaş saray önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Beşiktaş Belediyesi çalışanlarının da bulunduğu kortej Dolmabahçe Sarayı'na yürüdü.
Bazı vatandaşlar Atatürk'ün yatağı ile çevresine çiçeklerini, bazı gençler ve çocuklar da Büyük Önder'e özlemlerini içeren notlarını ve bayrak bıraktı.
Kimi vatandaşlar Atatürk'ün yatağının önünde dua okurken, kimileri de fotoğraf ve video çekti. Ziyaret sırasında bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.
İçerideki tören, dışarıya ve sarayın içine kurulan ekranlardan da yansıtıldı.
Törene Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de katılarak törenin ardından dua etti.
Her yaştan vatandaşın geldiği Dolmabahçe Sarayı’nda 4 yaşındaki Hazal Sağ'ın, "Onu çok özledim" sözleri ise dikkat çekti.
Kızıyla birlikte Dolmabahçe Sarayı’na gelen Ayşegül Sağ, "Kızım çok istiyordu buraya gelmeyi. Bugün özellikle getirdim. Çok üzgünüz, keşke şu an yaşasaydı" diye konuştu. 4 yaşındaki kızı Hazal Sağ ise, "Keşke Atatürk yaşasaydı, onu çok özledim" dedi.
İzmir’den gelen Tansu Taşcıoğlu, "Aslında bu tarif edebileceğim bir duygu değil. Hiç görmediğimiz birisine bu kadar aşık olmak, sevmek çok güzel. Ben İzmir’den geliyorum bunun için" diye konuştu. Eskişehir’den gelen Sevim Gür , "72 yaşındayım, daha ilkokula başlamadan sevgisini babamdan aldım, okulda da gördüm. Onun değeri bambaşka" şeklinde konuştu.